Emirle Gelen İdam Kararı
Belirttiğimiz nedenlerle,Yassıada’da
verilmiş olan kararlarla,sıkıyönetim dönemlerinde verilmiş olan mahkumiyet kararlarının tümünün kalem yok addedilmesi doğrultusun
da TBMM tarafından bir karar veril
mesinden başka yol yoktur. Yargıla
malların yenilenmesi yerine böyle bir karar ülkedeki huzursuzlukların sona
ermesinde etkin olacaktır.
Sayfa 46 - AykKitabı okuyor
Biz çocuğu tutarız çocuk da bizi tutar
Biz çocuğu tutarız ve çocuk da bizi tutar. Biz çocuğu tutarız; tutulmuş çocuğun yaydığı sevinç, güven, bilgelik de bizi tutar. Tutulmuş çocuğun üzüntüsü bile bizi tutar. Tuttukça tutulur ve tutunuruz. Tutulma karşılıklıdır. İki canlı arasında, yaşayan bir olgudur. Yaşamla değil yaşamakla ilgilenir Winnicott. "Kuş ölür, sen uçuşu hatırla." diyen Füruğ Ferruhzad gibi.
Sayfa 148 - Okuyan Us, 1. Baskı, 2024Kitabı okudu
Ölmek istemiyordum, acı çekmek istemiyordum, ama yaşamanın ne anlamı vardı ki?
Sayfa 142 - Epsilon YayıncılıkKitabı okudu
Ama öfke beni aptallaştırmamıştı çünkü çok üzgündüm. Acı derinliklerime kadar işlemişti..
Sayfa 133 - Epsilon YayıncılıkKitabı okudu
Ondan ayrılmak istemiyordum ve onun da aynı şekilde hissettiğini görebiliyordum. İkimiz de hayatımız boyunca doğru düzgün bir yandaş edinememiştik ve o an olanlar bir dakikası bile harcanamayacak kadar güzeldi..
Sayfa 48 - Epsilon YayıncılıkKitabı okudu
Ona dokunmak, sanki elektrikli bir tele dokunup bunun hoş bir şey olduğunu fark etmek gibiydi..
Sayfa 40 - Epsilon YayıncılıkKitabı okudu
"Her şey çok belirsiz ve karanlık."
"Gözlerinde çamurla önünü görmeye çalışmak gibi.."
Sayfa 33 - Epsilon YayıncılıkKitabı okudu
Bu gezegende açlıktan daha güçlü bir şey olmadığına inanıyordum. Oysa susuzluk daha kötüymüş..
Sayfa 30 - Epsilon YayıncılıkKitabı okudu
İnsanların ne kadar aptal, her şeyden ne kadar habersiz olduklarını düşündüm ve onlardan biri olmadığım için memnun oldum..
Sayfa 15 - Epsilon YayıncılıkKitabı okudu
Daha önce kimsenin bana empatiyle yaklaştığını hatırlamıyordum, o yüzden bunun nasıl bir şey olduğundan emin değildim..
Sayfa 14 - Epsilon YayıncılıkKitabı okudu
İnsanların sorunu hiçbir zaman içlerinde yeterli kanın olmayışı..
Sayfa 13 - Epsilon YayıncılıkKitabı okudu
Bir insan kusurunu düzeltebilmek için görmeli ve incelemelidir; kusurunu başkalarından gizleyenler genelde kendilerinden de gizlerler; kendileri görse bile üzerinde iyice düşünmezler: Ondan kaçar ve onu kendi vicdanlarından saklarlar: Qua re vitia sua nemo confitetur? Quia etiam nunc illis est; somnium narrare, vigilantis est. (Neden kimse kusurlarını itiraf etmez? Çünkü kendisi daha onların içindedir; ancak uyanmış olan biri rüyasını anlatabilir) Bedendeki hastalıklar kendilerini arttıkça gösterir. Nezle ya da tutulma dediğimiz şeyin zamanla gut olduğunu anlarız; ruhun hastalıkları da ne kadar büyükse kendilerini o kadar gizler; en fazla hasta olanlar bunun en az farkında olanlardır.
Sayfa 117Kitabı okudu
Psikoterapinin amacı:
Psikoterapinin amacı, işlevi zaten o: Kendi annenizin vaktiyle sizi tutmadığı olayı yeniden yaşayarak bu sefer psikoterapist tarafından tutulmak, o tutulma aracılığıyla ayağa kalkmak, güçlenmek, iyileş- mek. "Psikoterapi, istismara çok açık bir alan," sözü vardır; bu söz bu durum için söylenmiştir yıllarca, sonradan çarpıtılmıştır. Danışanın o temel travmada tutulmadığı her durumda psikoterapi faydalı olmak şöyle dursun zarar verici olur.
Sayfa 187 - Okuyan Us, 1. Baskı, 2024Kitabı okudu
Tutulduğumuz yerden ayağa kalkar, yaşamaya başlarız…
(…)tutulduğumuz yerlerin her biri psikoterapidir. Bizi tutan, bir arkadaşımız da olabilir, bir kitap da, bir şiir, bir roman da, bir yürüyüş de, sevgilimiz de, sevişme de, okuduğumuz ya da yazdığımız bir satır, bir düşünce de; bu fark etmez. Önemli olan, tutulma tecrübesinin yaşanıp yaşanmadığıdır.
Sayfa 202 - Okuyan Us, 1. Baskı, 2024Kitabı okudu
Kimsenin ardından koşmayın çünkü seven insan yan yana yürür.
