Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kötülüğün Aleniliği: Uygarlığın Abus Çehresi Entelektüel ihanetin, Batı’nın insan hakları savunusunun tamamıyla anlamsız bir hâle evrilmesinin, her dakika canlı yayınlarla ortaya konan çocuk ölümleriyle ve sivillerle dolu hastanelerin, okulların ve mabetlerin dahi en ufak tereddüde mahal vermeden, ‘ama’sız bir şekilde bombalanmasıyla ortaya
Bundan 5 yıl önce Çanakkale'nin yeni kordon sahilinde bir şişe birayla sabaha karşı çektirdiğim bir fotoğrafı Google anılar olarak hatırlattı. Fotoğrafa baktığımda en çok değişen şeylerin tebessümüm ve biranın fiyatı olduğunu gördüm.
Reklam
Küresel İntifada
İsrail medyasından Calcalist: "Türk boykotunun ekonomimiz üzerindeki sonuçları çok büyük olacak. Tatlıdan tutun sebzelere kadar her şey Türkiye'den geliyordu. Durum, İstanbul ve Çanakkale Boğazı'ndan geçişin engellenmesi ve uçuş yasağı getirilmesiyle daha da kötüleşebilir."
TAKSİM: İŞGALCİNİN KUTSAL MEKANI OKUYUN BAKALIM! İçimizde "İşgalcinin uzantısı" bir güruh var. Bu güruh, ... . Bu zihin ve ruh yapısındaki güruh, her fırsatta TAKSİM'de olmak ister. Hatta bu devlete ve millete karşı giriştiği her hareketi da oradan başlatmak ister. Neden mi? İşgal Ordusunun komutanı Fransız General Louis
• 4. Bölüm - ATATÜRK'ÜN ÇANAKKALE'DE BAŞARISI YOKTUR YALANI! (!)
- Yıl 1914 Takvimler 3 Kasım'ı gösteriyor, İngiliz Donanması Çanakkale'nin dış istihkâmlarını bombalıyor bu durum Çanakkale Savaşı'nın başlamasına sebebiyet veriyor. 9 Ocak 1916'ya kadar mücadele devam ediyor. Savaşta, Türk ordusunun en seçkin birlikleri ve subayları yer alıyor. Çanakkale Batı empervalizmine karşı sıkı bir
Kut'ül Amare Zaferimizin 108. Yılı Kutlu Olsun!
Kut'ül Amare Zaferimizin 108'inci Yıl Dönümü Kutlu Olsun! 🇹🇷 Halil Kut Paşa, Kâzım Karabekir Paşa ve tüm kurmay kadrosu başta olmak üzere, cümle şehitlerimizin ve gazilerimizin asil ve aziz ruhları şad olsun! 🇹🇷🌹 İşte Halil Kut Paşa'nın zafer sonrası yaptığı ve aynı zamanda tarihe geçecek olan o efsane konuşması ❣️: "Arslanlar!.. Bugün Türklere şerefü şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın müsemmes semasında şühedamızın ruhlan şadü handan pervaz ederken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Bize ikiyüz seneden beri tarihimizde okunmayan bir vakayı kaydettiren Cenab Allah'a hamdü şükür eylerim. Allah'ın azametine bakınız ki, binbeşyüz senelik İngiliz Devleti'nin tarihine bu vakayı ilk defa yazdıran Türk süngüsü oldu. İki senedir devam eden Cihan harbi böyle parlak bir vaka daha göstermemiştir. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci vakayı Çanakkale'de, ikinci vakayı burada görüyoruz. Bugüne KUT BAYRAMI namını veriyorum. Ordumun her ferdi, her sene bu günü tesit ederken şehitlerimize yasinler, tebarekeler, fatihalar okusunlar. Şühedamız, hayah ulviyatta, semevatta kızıl kanlarla uçuşurken, gazilerimiz de gelecekteki zaferlerimize gözcü olsunlar." Mirliva (Tuğgeneral) Halil - Altıncı Ordu Komutanı / 29 Nisan 1916, Bağdat -
Halil Kut Paşa
Halil Kut Paşa
-
Kazım Karabekir
Kazım Karabekir
Reklam
Diyanet Takvimi Ön Yüz: Çanakkale Savaşı, Seddülbahir Muharebeleri başladı. (1915) İman edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya işte onlar birbirlerinin velileridir. (Enfâl, 8/72) Diyanet Takvimi Arka Yüz: DAVASINI İHTİŞAMLI HAYATINA TERCİH EDEN GENÇ:MUS’AB B. UMEYR İslam’ı kabul etmeden önce Mekke’nin en sevilen gençlerinden olan Mus’ab, Müslüman olduktan sonra türlü baskı ve sıkıntılara maruz bırakıldı. Göz ka- maştırıcı hayatını, vazgeçilmesi zor zevklerini, ipekten elbiselerini ve ailesini sırf dini uğruna terk ederek Dârü’l-Erkam’da kalmaya başladı. Resûlullah, Birinci Akabe Biatı’nda Medine’den gelip Müslüman olanlara Kur’an’ı ve İslam’ı öğretecek muallim olarak çok güvendiği Mus‘ab’ı görevlendirdi. Kendisine Habeşistan’dan sonra yeniden hicret yolu görünen Mus‘ab, böylece Medi- ne’ye ilk hicret eden sahabi oldu. Tek başına çıktığı bu davet yolculuğunda, kullandığı tebliğ yöntemleri ve samimiyetiyle Medine’de İslam’ı tanıtmadığı hane kalmamıştı. Karşılaştığı manzaradan memnun olan Resûlullah (sas), bir yıl içinde gerçekleştirdiği tebliğ faaliyetlerini tek tek anlatan Mus‘ab’a “Desene Mus‘ab, Allah senin elinle Medine’ye hayrı ulaştırdı.” diyerek onu “Mus‘abü’l-Hayr” olarak tavsif etti. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
25 Nisan 1915 Çanakkale Cephesi, bir liderin yükselişi ve bir ülkenin doğuşu… Çanakkale Geçilmez
25 Nisan 1915 Çanakkale Kara Savaşları vesilesiyle 3. Alay'da Onbaşı rütbesiyle kutsal vatan savunması görevini ifa ederken 7 Ağustos 1915'te şehit düşen dedem müteveffa Beykozlu Mehmet Oğlu Mustafa ile tüm şehitlerimizi saygı rahmet ve minnetle anıyorum. VATAN SİZE MİNNETTARDIR! 🇹🇷 #ÇanakkaleGeçilmez
İtilaf Devletleri, yüzlerce gemi ve sömürgelerinden topladıkları yüz binlerce askerden oluşan kuvvetleriyle Osmanlı’nın Son Kilidi Çanakkale’yi geçmek ve payitaht İstanbul’u ele geçirmek için 3 Kasım 1914’te Boğaz’a dayanmıştı. Aylarca süren savaşlarda Osmanlı askerleri, devletin bu son kilidini açtırmamak için vücutlarını siper ederek Çanakkale’yi düşmana dar etti. 1914-1915 yıllarının şartları göz önünde bulundurulduğunda, Osmanlı’nın en zayıf ve en buhranlı devrinde, Batı’nın o güne kadar geliştirdiği silah üstünlüğü ile Gelibolu Yarımadası’na saldırmış olmasına rağmen, zafer nasıl maddi yokluk içinde bulunan tarafa gülmüştür? Bu soruyu savaşı kaybeden taraf yıllardır kendisine sormakta ve mantıklı bir cevap aramaktadır. İşte, Osmanlı’nın Son Kilidi Çanakkale 1-2-3 kutulu seti, Çanakkale’deki cansiperâne mücadeleyi farklı yönleriyle ele alan makalelerden meydana geliyor.
Osmanlı'nın Son Kilidi Çanakkale 1-2-3 (Kutulu Set)
Osmanlı'nın Son Kilidi Çanakkale 1-2-3 (Kutulu Set)
Reklam
Mustafa Kemal’in “Atatürk” olma süreci 109 yıl önce bugün başladı.
Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere asker, subay tüm Çanakkale şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla, minnetle anıyorum.
Çocukça Neler Sormuş Olabilir?..
Çanakkale savaşında bulunmuş bir asker düşünün. Savaş bitmiş memleketine dönmüş. Evlenmiş çocukları ve sonra torunları olmuş. Anlatmayı severmiş. Büyükler hep "kaç düşman öldürdün?" "hiç yaralandın mı?" "hiç düşmanla konuştun mu?" gibi sorular sorarmış. O da anlatırmış. Ama torunu başka sorular sorarmış. "çok arkadaşın var mıydı?" "oyunlar oynar mıydın arkadaşlarınla?" vb. O da anlatırmış uzun uzun. Sonuçta uzun yıllar süren böyle bir savaşta cephede silahlar konuşurken, cephe arkasında iyi veya kötü akmakta olan bir sosyal hayat vardı. İşte o küçük çocuk dedesine savaşla ilgili, "çocukça" neler sormuş olabilir? Y.Örnek
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.