Efendimiz (sas) Aişe annemize dedi ki: "Ey Aişe! Ben senin konuşmandan bana kızgın olup olmadığını hemen anlarım" Aișe annemiz, kızgın olduğu zamanlarda bile bunu belli etmemeye özen gösterir, elinden geldiğince bu halini gizlerdi. Ama nasıl Efendimizin anladığını merak etmiști. Sordu: "Ya Resûlullah! Bunu nasıl anlyorsun? Bunu nerden çıkarıyorsun?" Efendimiz (sas) dedi ki: "Ey Aișe! Eğer bana kızmışsan bir șey söylediğin zaman İbrahim'in Rabbine yemin olsun ki diyorsun, eğer benden hoşnutsan, Muhammed'in Rabbine yemin olsun ki diyorsun" Aişe annemiz, Efendimiz'in (sas) ince düşüncesine, kendinin her halinin böyle dikkat ile okunmasına sevindi ve dedi ki: "Vallahi doğru Ya Resûlullah! Ancak şu andan itibaren sana söz veriyorum, bundan böyle senin isminin dışında bir ismi ağzıma almayacağım, ne kadar kızgın olursam olayım, yine de senin isminle yemin edeceğim."
Sayfa 130Kitabı okudu
Kıbrıs Barış Harekâtı Takvimler 16 Temmuz 1974 tarihini gösterdiğinde Kıbrıs'ta olağanüstü bir durum yaşandı. Nikos Sampson isminde Eokacı bir subay darbe yaparak Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios'un yerine kendisini cumhurbaşkanı ilan etti. Ardından da Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağladığını bildirdi. Kıbrıs'ta meydana gelen bu
Reklam
Yaaaaa..........
Osmanlı'nın Afrika'da ki en uzak yeri olan Agadez bölgesinde hala Osmanlı yaşıyor. Yıldırım Bayezid’ın oğlu Sultan Yunus'un soyundan gelen Tuareg halkının liderlerinden Agadez Sultanı Oumarou İbrahim Oumarou 👇👇👇🇹🇷🇳🇪 x.com/nadidefotograf/...
Dündar Taşer'in Yazarlığı Hakkında Dündar ağabeyin vefatı Dündar Taşer'in yazı hayatı ile ilgili çok fazla bir bilgi elimizde bulunmamaktadır. Onu kamuoyu 27 Mayıs 1960 ihtilali ve 13 Kasım darbesinden sonra tanımaya başlamış, milliyetçi camia ise Devlet'teki yazıları ile tanımış ve benimsemiştir. Taşer'in ilk yazısına 27
GAZETENİN BİR HAFTASI: KÜBİTEM için tutulan daire Devlet gazetesinin en lüks bürolarından birisi idi. Apartmanın girişi Bayındır sokaktandı ama salonu Meşrutiyet caddesine bakardı. Üç oda ve bir salondan oluşan büronun bir odası sırf Dündar Taşer'e tahsis edilmişti. Dündar Taşer misafirlerini burada karşılar görüşür, sohbetlerini burada
Allah, Resulü Muhammed'e (sas) bunu öğretmek istiyordu ve âdeta diyordu ki: "Ey resûl'üm! Atan İbrahim gibi ol! Batanlara, kaybolup gidenlere değil, sürekli var olan Bana sırtını daya. Sen Bana dayan, Bana güven, yani tevekkül et ve elinden geleni yap, gerisini ise Bana bırak. Ben Senin davetine kulak verecek belki cin taifesini, belki Ninovalı Addas 'ı, belki hiç hesabında olmayan Yesrib halkını göndereceğim. 'Beni kim himaye edecek' diye endişelendiğinde de hiç ummadığın ve beklemediğin biri olan müşrik Mut'im b. Adî'yi sana göndereceğim. O halde ey Resûl'üm! Allah'a dayan, 'Allah!' de yürü, o zaman göreceksin dağlar nasıl önünde ova olacak. 'Allah!' de yürü, o zaman göreceksin nice kara yüzlü adamlar imanı bulacak. 'Allah!' de yürü, o zaman göreceksin bugün bir tek şehirden duymadığın kelime-i tevhidi nasıl âlemin tamamında duyacaksın." Allah (cc) , âlemlere rahmet olarak gönderdiği elçisini böyle terbiye ediyordu.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.