Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
152 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Tuğba Coşkuner, boş zamanlarını geçmiş yılların gazete arşivlerini okuyarak geçiren, bitkilerle haşır neşir olmaktan öte onları hayatında bir güzelliğe dönüştüren ve savaş konusunda ciddi anlamda okuma yapmış bir yazar. Bu pencereden bakınca içinde ve zihninde birikenlerin kağıda dökülme vakti gelmiş olacak ki bu kitap onun dünyasından bizim dünyamıza bırakılıverdi. Öyküler hayli akıcı bir üsluba sahip olduğu için kitap üzerinde zamanın nasıl geçtiğini ve bir anda son söze geldiğinizi anlamıyorsunuz. Diğer yandan da konuları itibari ile insan kalbini yorgun düşüren, insana duyup görmezden geldiklerini ya da hiç duymadıklarını dillendiren bu öyküleri bir çırpıda okumanın vicdan azabını duyuyorsunuz. Açlık, kıtlık , vicdan yükü, ölüm, kaybetme, geri dönüp arama, kaybedileni bulma arzusu, tecrit, veba, delilik derken patikanın çıktığı yollar maalesef pek de aydınlık yerler olmuyor. Kimi zaman bir hikâye toplayıcısı olarak kimi zaman da ana karakter olarak olarak karşımıza çıkan yazarın vermeye çalıştığı mesaj, kitapta geçen bir öyküsünün içerisine kendisini usulca bırakmış gibi. “- Anlatmazsam herkes güçlüyü haklı sanır.” İnsan olmanın hakkını vererek insana ait değerleri devamlılık ve dayanıklılık üzerine inşa edebilseydik, güç kavramının peşinden gitme gibi bir derdimiz olmayacaktı belki de. O günleri görebilmek temennisi ile, iyi okumalar.
Bu Patika Nereye Çıkar ?
Bu Patika Nereye Çıkar ?Tuğba Coşkuner · Cezve Kitap · 2020685 okunma
Yaz sonu Ankara'ya nasıl döndüğümüzü pek anımsamıyorum ama babamın gazete çıkarmak üzere İstanbul'da kalacağını ve ben ilkokulu bitirince de annemle birlikte İstanbul'a taşınacağımızı biliyorum. Açıkçası babamın bakanlık emrine alınmasının üstelik bir de İstanbul'da gazete çıkaracak olmasının önemini kavramış değilim henüz. Ancak, Marko Paşa
Reklam
98 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Bazen gerçeklerden kaçmak iyi gelir
Bilim kurgu edebiyatını gerçeklerden kaçış olarak görmek yaygın bir yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor. Fakat neyin gerçek olduğu sorusunun cevabı yüzyıllardır bulunamamışken bu yaklaşımın yüzeysel kaldığı aşikar. İşin felsefi boyutunu bir kenara bırakırsak, çevremizi saran hayat temposundan bizi kurtaracak kurmaca dünyalara kısa bir bakış,
Popular Science Türkiye - Sayı 27
Popular Science Türkiye - Sayı 27Popular Science Türkiye Dergisi · Doğan Burda Dergi · 201412 okunma
MEVSİMSİZ ÖYKÜLER 11 Ne zaman anlatmaya başlasam düş sanıyor birileri. Duru ve dolu geçen hayatların azlığından mıdır, kaf dağına sığınan sevgi yoksunluğundan mıdır bilinmez. Aşka ve sevdaya umutların tükendiği bir çağın yolcularıyız sanki. Bir gülüşe bir ömür bahşeden, bir sarılmaya ruhunu teslim eden yollar bulduk durmadan. Vakitsiz esen her rüzgâra ıslık olduk. Esmer bir bulutun gölgesine astık hüzünleri. Kadere çizgi çekip, sevdanın hürmetinde erittik her acıyı. Yine de doymadı gazaptan beslenen her kimse. Bütün yangınları gövdeme yama yapıp gizledim seni .Gözündeki yaşları avuçlarımla taşıdım gözlerime. Yüzünde beliren her çizgiye ömrümden ekledim silinsin diye. Yağmura çatı, rüzgâra set oldum uyurken ses çıkmasın diye. Kavmime kusursuz esmerliğini anlattım efsane olsun diye. Anladım ki , saçlarına gizlediğin ömrümmüş anlattığım. Uzanıp düşler topluyorum dudağının kenarından. Sır verir gibi fısıldıyor kulağıma dudakların : Sevmek ibadettir sonzuluğu aralayan. Eski kitaplar öğretmişti vakti zamanında , düş de ibadettir, özlemek de... Çok uzun sürdü özlem dedikleri her neyse .Bir geçitten çıkış buluruz diye, günler, yıllar kurban ettik akıp giden zamana. Yüzümüzde aklar, gözümüzde bekleyişler birikti sadece. Ne zaman anlatmaya başlasam, eksik kalırım yokluğunda. Ki yarım bir candım hep, sensiz soluk aldığımda... 16.08.2020 muhtesim ( SOKAKŞAİRİ )
216 syf.
10/10 puan verdi
Muzaffer İzgü Öykücülüğü: Azrail’den Bir Namussuz’a
Dikkat: Tatkaçıran/oyunbozan içerir. Muzaffer İzgü Öykücülüğü: Azrail’den Bir Namussuz’a Ulaş Başar Gezgin Yıldızlara uğurladığımız Muzaffer İzgü (d.1933), Türkiye’de mizah öykücülüğünün en önemli ustalarından. Bu yazıda, ustanın iki öykü kitabına bir göz atıyoruz. Bir Namussuz Aranıyor (1990) ‘Devletin Resmi Ayısı’nda İzgü, siyasetçileri
Azrail Nasıl Rüşvet Yedi
Azrail Nasıl Rüşvet YediMuzaffer İzgü · Bilgi Yayınevi · 2006122 okunma
Yarım Hikayeler
Günün sessiz vaktiydi. Ardından günler, sessizliğe bürünmeye devam edecekti. Hikaye bu sefer bilinmedik bir yerde kesiliyordu. Araya hiçleşmiş cümleler karışıyordu. Zaman hangi mevsimde durmuştu ki... Neden son durak gibi boş kalıyordu içimizdeki yollar... Varoluşumuz niye amansızca donakalmıştı. Ve mısralarım şu cümleler kadar ahmakça birşeyler
Reklam
536 syf.
10/10 puan verdi
Romanı bir seyahatname tadında okudum desem yeridir.
Nazan Bekiroğlu'nun Nar Ağacı epey bir zamandır masamdaydı. 533 sayfa. Kalınlığından olsa gerek cesaret edip elime almamıştım. Bitirmek şimdiye kısmetmiş. Allah razı olsun şu Mücellâ'dan. Nar Ağacı’nı okumam için sıkıştırmasaydı ben oturduğum odadan, bir resmin peşine düşüp ya da düşürülüp hiç görmediğim Trabzon'u nasıl gezerdim? Bizi Tebriz'e
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,4bin okunma
227 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Uzun kış gecelerinde roman okumaktan sıkılınca insan öykülere yol alıyor. Kış geceleri uzun öyküler en iyi yoldaş çoğu zaman. Bu uzun kışta ORHAN KEMAL ÖYKÜ YARIŞMASI'nın ödüllü yazarı @yazaresraaydin 'ın #kiralıköyküler kitabıyla tanıştım. kalemi camdan yapılmış gibi ışıl ışıl ve berrak ilerleyen yazarın kitabı okuyucunun üstüne oturabilecek, ruhi bedenine uyabilecek korseli, daralip, genişleyen karakterler, anılar, kokusu tanıdık gelen mekanlar, mutlaka hafızanızın bir köşesinde, parmak ucu yükselmeyle bulabileceğiniz yerlerde tozlanan anılar bulutu ile karşilayan kareler ile karşılıyor. Her okura uygun, ruha kiralık öyküsü var kitapta. Ben neredeyse her gece bir öykü kiraladım. Siz de kendinizle bu oyunu oynayabilirsiniz. Her öykü de ben bunu daha önce yaşamıştım hissi veren, kıymetli bir işleme gibi bir edebiyat öğretmenine yakışan ince, narin işçiliğini yazdığı her Türkçe cümlede nakışlamış. Ben en çok "Cehennem Başkalarıdır" öyküsünü sevdim. Benim bu kitaptan sonsuza kadar kiraladığım öykü budur. Esra hanım, hayatın içindeki alışkanlıklarımızı, gündelik düşüncelerimizi, korkularimizi, ilişkilerimizi, kaderlerimizi alıp film şeritlerine dönüştürmüş. Alıntı; "Sonuçta yalnızlık içsel bir dürtü. Şu an buradayız, kalabalığız; ama gerçekten öyle mi düşünmek gerek. Aslında çölde bir kum tanesiyiz, okyanusta bir damlayız."diyor. "Bütün yollar birbirine benzer, farklı olan yolculardır." Kaleminiz daim olsun satırlar arasında @yazaresraaydin beni kitabınızla tanıştırdığınız için çok teşekkür ederim.
Kiralık Öyküler
Kiralık ÖykülerEsra Aydın · Kamer Yayınları · 20165 okunma
542 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bunu okuyan kadınlara güçlü notlar bırakmak istiyorum. Bugün ben kendime yeni bir yol çizdim çünkü ve bu kitabı sizinle paylaşıp yolumu sizinle de paylaşmak istedim. "güçlü olmak , kas geliştirip şişirmek anlamına gelmez. insanın , kaçmadan kendi tanrısallığıyla buluşması, kendi kafasına göre vahşi doğayla iç içe bir hayat yaşaması anlamına
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes · Ayrıntı Yayınları · 20217,8bin okunma
50 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.