Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anadolu'nun Türkleşmesi hareketi dokuz asırdan beri başlamış bulunuyor. Ancak bu asırlar içinde, soyları ile dilleri ve dinleri bize yabancı birçok unsurlar milletimize karıştı. Geçen asrın sonlariyle asrımızın başında soy ve dil karışıklığının milliyet metkuresini zayıflatacağını hissedenlerin hareketleri görüldü. Soyda ve dilde Türkçülük cereyanları başladı. Milliyetçiliğimizin evriminde üçüncü merhaleyi teşkil eden bu cereyan, her iki şekliyle o zaman Turancılık davasına bağlanıyordu. Dini milliyetten ayıran Turancılar, o devrin gerçek milliyetçileri sayıldılar. Fethi Ali Ahundofdan sonra Şıpka kahramanı Süleyman Paşa, Ali Suavi, Ahmet Vefık Paşa, Şemsettin Sami, Ömer Seyfettin Genç Kalemler'de dilde Türkçülük davası yolunda çalıştılar. Bunlardan sonra Ziya Gökalp'ı görüyoruz. Gökalp, başlangıçta soycu Türkçü idi. Turancılık davasını tam manasiyle coğrafyaya bağlamıştı. Sonradan kültür Türkçülüğünü müdafaa etti. Yani milletin maddi unsurlarını bırakarak ruhi unsurları ön plana aldı. Türkü tarif ederken "dili dilime, dini dinime uyandır" diyordu. Dil davasında Arap ile Fars gramerinin kaidelerinden sıyrılmış, fakat halk tarafından anlaşılan Türkçeyi benimsiyordu. Din olarak başlangıçta Şaman dinini istemişti. Sonraları, Arabın İslamlığından ayrılmış, Türk dil ve geleneklerine uydurulmuş İslam dinini kabul etti. Hayatının sonlarında ise laikliği ileri sürdü.
Milli vicdan nerede teşekkül etmişse, artık orası müstemleke olmak tehlikesinden ebediyen kurtulmuştur.
Reklam
BİLİM ADAMI ATSIZ: Bilim adamı olarak Atsız tarihçi, dilci, edebiyatçı ve bibliyograftır. Bu bakımdan onun bu dört alandaki çalışmalarını ayrı ayrı ele alıp değerlendirmek gerekir. TARİHİN İÇİNDE YAŞAYAN TARİHÇİ Lisans öğrenimi Türk Dili ve Edebiyatı olmakla birlikte bilim adamı olarak Atsız her şeyden önce tarihçidir; ilmî çalışmalarının çoğu
Yankılar: 12 Aralık 1975 tarihli birçok gazete Atsız'ın ölüm haberini veriyordu. Milliyet, Haber ve Cumhuriyet'te kısaca. "Gazeteci, yazar ve şair Nihal Atsız, dün akşam İstanbul'da hayata gözlerini yummuştur. 70 yaşında vefat eden Atsız, evli ve 2 çocuk babasıydı. Cenazesi yarın toprağa verilecektir." Ve arkadan
Hacıeminoğlu'nun açıklaması, Atsız'ın tesiri üzerinde duruyor: "Türk milliyetçiliği 70 yıllık ulu çınarını kaybetti... Atsız Hoca Ziya Gökalp'in tutuşturduğu Türkçülük hareketini CHP'nin en baskılı devrinde bile büyük bir cesaretle devam ettiren üç beş yiğitten biriydi... Bugün 50 yaşın altındaki bütün Türk milliyetçileri Atsız Bey'in burcu burcu kokan eserleriyle beslenmişlerdir... Mütevazı idi, dostlarına, arkadaşlarına karşı vefalı idi. Çalışkandı. Hayatının hiçbir dönemini boşuna harcamadı. Üniversite ve ilim adamları ona 70. yaş günü armağanı olarak bir kitap hazırlamıştık. Ne yazık ki o kitabın baskısı bitmediği için bu kitabı göremeden gitti. Bu kitabı onun sağlığında basamadığımız için üzgünüz."
Türkler’de Kadın!
Eski Türklerde kadınlar, umumen amazon idiler. Cündilik, silâhşörlük, kahramanlık, Türk erkekleri kadar Türk kadınlarında da vardı. Kadınlar, doğrudan doğruya, hükümdar, kale muhafızı, vali ve sefir olabilirlerdi. Alelâde ailelerde de ev müştereken, karı ile kocanın ikisine aitti. Çocuklar üzerindeki velâyeti hassa, baba ka­dar anaya da aitti. Erkek daima karısına hürmet eder­di, onu arabaya bindirerek kendisi arabanın arkasından yaya yürürdü.
Sayfa 148
Reklam
Mâmâfih, Türkçülüğe dair bütün bu hareketler sonuçsuz kalacaktı, eğer Türkleri Türkçülük mefkûresi etrafında birleştirerek büyük bir inkıraz tehlikesinden kurtarmaya muvaffak olan büyük bir dâhi zuhur etmeseydi! Bu büyük dâhinin ismini söylemeye hacet yok, bütün cihan bugün Gazi Mustafa Kemal Paşa ismini mukaddes bir kelime addederek her an hürmetle anmaktadır. Evvelce Türkiye'de, Türk milletinin hiçbir mevkii yoktu. Bugün her hak Türk'ündür. Bu topraktaki hâkimiyet Türk hâkimiyetidir; siyasette, harsta, iktisatta hep Türk halkı hâkimdir. Bu kadar kat'i ve büyük inkılâbı yapan zât, Türkçülügün en büyük adamıdır. Çünkü: Düşünmek ve söylemek kolaydır. Fakat, yapmak ve bilhassa muvaffakiyetle neticelendirmek çok güçtür.
Sayfa 20 - KapraKitabı okuyor
Fikirleri hislerine tevafuk ve istinat etmeyen bir adam ruhen hastadır.
Reklam
Ziya Gökalp düşüncesinde, Türkçülük ayrı yere sahiptir. Kaldı ki, Türkçülüğün Esasları'nda "Türkçülük Nedir?" sorusuna verdiği cevap da bu durumun açık bir sağlamasıdır: "Türkçülük, Türk milletini yükseltmek demektir."
Açıkcası bir millet, millet olabilmek için fiziksel sınırlarını değil zihinsel sınırlarını genişletmek zorundadır.
Ziya Gökalp'ı kendisinden öncekilerden ve çağdaşlarından ayıran en temel fark, içerisinden çıktığı milletin felsefesini ortaya koyması, millete benliğini öğretmesi ve ülküsünü göstermesidir
"Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin Namık Kemal, fikirlerimin Ziya Gökalp'tır" diyen Mustafa Kemal, aslında bir bakıma bu gerçeği ifade etmektedir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.