#livaneli romanlarına bayılan biri olarak sekiz kısa hikayeden oluşan bu hikaye kitabını pek sevemedim. Hikayelerin hepsi yarım kalmış gibiydi sanki bir sonuca bağlanmadılar. Kitap 1978 yılında çıkmış, Livaneli’nin edebiyat alanındaki ilk verimleri. Hikayelerde hapis, sürgün ve işçi olarak Avrupa ülkelerine savrulan Türklerin yaşadığı kültürel çatışmalar gibi konular işlenmiş, ama dediğim gibi hikayeler yarım kalmış gibi hissettim.
Bu kitap Filistin Halk Kurtuluş Cephesi adlı aşırı solcu örgütün kurucusu George Habaş hakkındadır. George Habaş marksist bir Filistinli Hıristiyandır. George Habaş'ın kurduğu bu örgütün İsrail'e karşı Ürdün ve Lübnan üzerinden birçok eylemleri olmuştur. Örgütün en önemli eylemi İsrail'in Kültür Bakanı Rehavam Zeevi'yi
Fiziki olarak büyüyüp,davranış olarak küçüldük.
Kendi masalımızda kahraman olmak varken,başkalarının masalına figüran olduk.Velhasıl,büyüdükçe küçüldük.
*
Sezai Karakoç’tan okuduğum dördüncü şiir kitabı.
Taha kitabın adı.
Taha ruhun tadı.
Taha düşün adı.
Taha başkaldırı.
Taha dirilişin adı.
Taha değişim ağı.
Taha Arafat Dağı.
Taha kötünün karşıtı.
Şairin dünya görüşünü ve ideallerini ‘Taha’ karakterinden hareketle yansıttığı,zaman zaman asr-ı saadete gidip,kendimize geldiğimiz,kendimizi bulduğumuz güzel bir eser...Okumanızı tavsiye ederim.
*
Oku okuyabildiğin kadar ölüm dersinden.
Keyifli okumalar dilerim.
Irak, Mısır, Suriye, Filistin, Lübnan... Nâsır, Arafat, Begin, Saddam, Esad, Sedat, Leyla Halid, İzzeddin el-Kassam... 1958'den 1980'lere kadar uzanan bir Ortadoğu panoraması. Edebi değeri oldukça zayıf, ama panoramik olarak iyi bir dönem anlatısı
Bu sefer, Zülfü Livaneli’ den kısa kısa hikayeler okudum ;)
Ve bir hüzün dalgasına kapıldım :(
Bazı acı gerçekler ...
Bazı yaşanmışlıklar ...
Bazı bazı ...
Arafta Bir Çocuk 6/10
Daha önce Zülfü Livaneli’nin birçok romanını okumuştum ve beğendiğim bir yazar fakat bu kitabı okurken önceki kitaplarından aldığın zevki alamadım maalesef.
Arafat'ta Bir Çocuk Zülfü Livaneli'nin tek hikaye kitabı. Öykü demiyorum çünkü kendisi de kitabın sonlarındaki soru cevap kısmında öykü yerine hikaye demeyi tercih ettiğini belirtmiş.
8 tane hikayeden oluşan kitap genel olarak siyasi çatışmalar, gurbetçilik, sınıf ayrımları, işçi problemleri ve hayatından memnun olmayan insanların yaşayışlarını ele alıyor. Tema olarak; arafta kalmış veya bırakılmış insanların yaşadıkları hikayeler diyebiliriz. Genel olarak Avrupa ülkelerine giden Türklerin kültürel çatışmalar açısında yaşadıkları sıkıntılar üzerinde durulmuştur.
Öyle ürkek durma," dedi. "Korktuğunu belli edersen üstüne gelirler."
Sanki aramızda bir duvar var, sözlerim ona ulaşmıyor..
Düşmanlık dolu bir dünyaydı bu. Niye bu kadar anlayışsızdı insanlar birbirlerine karşı? Niye sırtlan gibi dişlerini gösteriyorlardı.
