Ve onlar ki: “ Ey Rabbimiz! Lütfunla bizlere hanımlarımızdan, nesillerimizden gözlerimizi aydın eden zürriyet ihsan et! Bizi takva sahiplerine önder kıl” derler.
Yine seni düşünüyorum, odamın güne bakan penceresinde. Uzun zamandır sensizliğin hasretiyle yaşıyorum. Ve özlüyorum seni toprağın yağmuru özlediği gibi. Bilsen, ne kadar zor içimdeki sevinci ve sevgiyi yazıya dökmek... Anlatamam Şimdi güne bakan penceremi açıyorum seni anlamak, duymak
ve hissedebilmek için. Odamda şimdi senin kokun var, rüzgârlarla hissettiğim. Dün gece gökyüzünde binlerce, yüz binlerce, milyonlarca yıldızın titrek ışıkları, görüştüğümüz o ilk geceki
gibi, canlı ve parlaktı ve gülümsüyordu bana senin bakışlarınla. Oysa sen yoktun. Ama yaşıyorum şu an seni, yeniden ve yeniden... Dayanılmaz bir acı olsa da şimdi seni görememek, ama ruhumda hissederek.
." Rahibin gerçek Müslümanlığı bilip Şeyh Cüneyd’e
diyerek Musluman oldu.Şeyh Cüneyt:
"Benim hakikaten dogru söyledigimi nerden anladin?" diye sorunca Rahib:
"Ben incil'de: "Muhammed'in ümmetinden Allah'in has kullar yirtik elbise giyerler, aza rıza gösterip kanaat ederler; Allah'la kıyam ederler, O'na iştiyak duyarlar, aşık olurlar ve O'nun için vecd ve tevâcüdde bulunurlar." diye okumustum." dedi.
Mişkat-ul-Envâr s.12
“Ey İnananlar! Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha
önce indirdiği kitaba inanın. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini
ve âhiret gününü inkâr ederse, şüphesiz gerçek bir sapıklığa düşmüştür” (enNisâ
4/136).
“Gerçek iyilik, yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz değildir. Asıl iyi
olan, Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanan kimsenin
yaptığıdır” (el-Bakara 2/177).
“De ki: Bizim başımıza ancak, Allah'ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü'minler, yalnız Allah'a güvensinler."
(Tevbe Sûresi, 51)