Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eslem

Ebû Hüreyre radıyallahu anh hicretin yedinci yılında Müslüman oldu. Adı Abdurrahman idi. Bir gün Peygamber Efendimiz onun elbisesinin içinde bir kedi görünce, ona "kedicik babası" anlamında "Ebû Hüreyre" diye takıldı. O günden sonra adı âdetâ unutuldu ve herkes onu Ebû Hüreyre diye çağırdı. Fakir olduğu için Mescid-i Nebevî'de yatıp kalkan 《Ashâb-ı Suffe》arasına katıldı. Gece gündüz Peygamber Efendimiz'den ayrılmaz, ondan duyduğu hadisleri öğrenip ezberlemeye çalışırdı. Bu sebeple en çok hadis rivâyet eden sahâbî oldu. Kendisinden 800'den fazla sahâbî ve tâbiî hadis rivâyet etti. Allah ondan razı olsun.
Reklam
"Sana baktıklarını sanırsın, oysa görmezler."
Sayfa 97 - A'râf 7/198Kitabı okuyor
"Yolda karşılaştığı kimselere önce kendisi selâm verirdi." Çocuklara bile selâm verirdi. Böylece onlara hem duâ etmiş olur hem de kendilerini selâm vermeye alıştırırdı.
Sayfa 91 - Buhârî, İsti'zân 15, nr. 6247; Müslim, Selâm 15, nr. 2168.Kitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
doğru hatırlar ama yanlış unutur insan yanlış unutmuşsun hiçbir şey unuttuğun gibi değil diyorum sana
demirle değil demirle değil ipekle incittin beni
Reklam
Onlar öyle (fâsık) kimselerdir ki ("İman ettim, müslüman oldum." dedikleri halde) Allah'a vermiş oldukları taahhüdü (teslimiyet ve itaat sözünü) bozarlar, hem de Allah'ın birleştirilmesini emrettiği (akraba ve müslümanlar, din ile ahlâk ve din ile dünya işleri arasındaki) ilişkileri/bağları keserler ve yeryüzünde (Allah'ın emrine aykırı hareket ve uygulamalarla toplumda) bozgunculuk yaparlar. İşte (dünya ve âhirette) ziyana uğrayanlar onlardır.
Sayfa 4 - Bakara, 4Kitabı okuyor
Vekî'in hafızasının son derece güçlü olduğunu gören bir muhaddis ondan hâfızayı güçlendirecek ilaçları sordu. O da ona: "Söylersem uygulayacak mısın?" diye sordu. O muhaddis uygulayacağına dair yemin edince şunu söyledi: "Hafızayı güçlendirmenin ilacı günahları terketmektir. Hafızayı günahları terketmekten daha iyi güçlendiren başka bir şey bilmiyorum."
"De ki: "Hem Allah'a itaat edin, hem de peygambere itaat edin."
Korktum. Çünkü, 'demek ki' diyemeyeceğim bir yerlere gelmiştim.
Reklam
Teslimiyet insanın, tüm dünya karşısında ve öz faaliyetlerinin neticeleri karşısında takındığı bir iç tutumdur. Allah'ın iradesine teslimiyet, insan iradesine teslim olmamak demektir. Allah'a itaat etmek, insana itaat etmeyi bertaraf eder. Bu, insan ile Tanrı arasında, dolayısıyla insan ile insan arasında yeni bir ilişkidir.
Sayfa 397Kitabı okudu
Birkaç aslanın arasına giren kişi yok olmuş sayılır. Ancak bu her şeyiyle mantıklı yasa, aslan terbiyecisi için geçerli değildir. Tarih, küçük ama kararlı, cesur ve akıllı insan gruplarının nasıl silinmez izler bıraktıkları ve olayların gidişatını değiştirdiklerini anlatan kesintisiz bir hikayedir.
Sayfa 326Kitabı okudu
Onlar toplumdan kaçarak mağarada inzivaya çekilmez, bedenlerini ihmal etmez, kendilerini düşmanlarının insafına veya insafsızlığına teslim etmezler, "Allah'ın helal kıldığı güzel ve temiz şeyler"den kaçınmazlar (Kur'an, 5/90). Yalnızca iç özgürlükle yetinmezler (çünkü Allah'a inanan herkes iç dünyasında özgürdür); onlar fiziksel olarak da özgür olmayı isterler ve köle olmayı reddederler. Dünyadaki hayatın yegâne hayat olmadığına inanırlar fakat onu reddetmeyi ve kaybetmeyi istemezler. Kur'an yeryüzünün gerçek çocuklarına hitap eder. Onlar "yeryüzünde huzur ve neşe içinde dolaşır, zulmetmeden Allah'ın nimetlerini ararlar".
Sayfa 318Kitabı okudu
1.254 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.