J.D. Salinger Çavdar Tarlasında Çocuklar
"Anlatacaklarımı gerçekten dinleyecekseniz, herhalde önce nerede doğduğumu, rezil çocukluğumun nasıl geçtiğini, ben doğmadan önce annemle babamın nasıl tanıştıklarını, tüm o David Copperfield zırvalıklarını filan da bilmek istersiniz, ama ben pek anlatmak istemiyorum. Her şeyden önce, ben bu
Kitabın arka yüzünde yazarın Sadık Hidayet gibi önemli bir İran yazarı olduğu söylensede , açıkçası bu kitaptaki performansı Sadık Hidayet'in yanına bile yanaşamaz.
Adeta bir çocuk masalı okudum.
Bu kısa kitabı bitirmek için kendimi zorladığımı söyleyebilirim.
Arıların HikayesiCelâl Âl-i Ahmed · Tefrika Yayınları · 201831 okunma
Kalemine aşina olduğum bir yazarın nispeten farklı tarzda bir kitabı. Nispeten diyorum çünkü genel olarak kitaplarında asıl anlatmak istediği mevzu hep aynı; Allah'a iyi bir kul olabilmek.
Çocukların ve gençlerin çok rahatça anlayabileceği açıklık ve netlikte Nahl Süresi'nin tamamının tefsiri, kitabın konusu. Yedi günlük bir süreçte, 4 tane ortaokul çağındaki öğrenciyle beraber ders ortamında öyle güzel anlatılmış ki.
Belki mealindan hiç okumadığımız için, belki sadece arapçasından okuduğumuz için, okurken zihnimizde canlanmayan bir çok ince ayrıntı dikkatlere sunulmuş.
Mesela arıların bal yaparkenki serüveni, yıldızların var olma gerekleri, tabiatta var olan ama alışılageldiğimiz için bizlerin dikkatinden kaçmış bir sürü harika ötesi nimetleri okuyarak tekrar tefekkür sebebimiz olması gerektiği vurgulanmış.
Sadece kitabımız Kur'anın ayetlerini değil kevni ayetleri yani tabiat kitabını okumamız gerektiği de öğretilmiş.
Ve yazar kendine has üslubuyla alıştığımız güzel mesajlar vermeye devam etmiş yine bu eserinde de.
Hem kendimizin faydalanacağı, hem daha küçük yaştakilerine Kur'ani anlatmakta faydasını göreceğimiz güzel bir eser olmuş. Ayrıca süre bölümlere ayrılarak anlatıldığı için de ailece okuma yaparken veya sınıflarda ders olarak anlatılması da daha kolay olmuş.
Tavsiye ederim.
Herkese Merhaba,
Hepimizin özellikle kahvaltılarda severek yediği balın bizlere gelene kadarki hikayesi bu kitapta oldukça güzel anlatılmış.Arıcılar kovanlardan balı nasıl toplar?Arıların iğnelerinden korunmak için nasıl bir kıyafet giyer?Arılar balı nasıl yapar?Bal ile ilgili daha bir çok sorunun cevabını minikler bu kitapta bulacak.Kitabın açıklama kısımları son derece yalın ve anlaşılır ayrıca kitabın görsellerini de beğendim.Çocuk kitaplarını okuyun ve okutun :) Herkese keyifli okumalar.
#arılarınhikayesi #çağdaşiranedebiyatı nin önde gelen isimlerinden #celalaliahmed in gençler için kaleme aldığı arıların aslında bir figür olduğunu anlayacağınız hikaye gençlik kategorisinde olsa da her yaşın okuyabileceği kadar akıcı bir klasik.
Celal Al-i Ahmed, ülkemizde az tanınıyor olsa da hayvanlar aleminin en üretken topluluğu
Dört kitaptan oluşan Bir Ada Hikayesi serisinin ikinci kitabı Karıncanın Su İçtiği. Serinin ilk kitabında(Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana) mübadele sonunda bir adanın, doğduğu toprakları terketmek zorunda kalan insanların bıraktığı acılarla nasıl sessizliğe gömüldüğüne tanık olmuştuk. Bu kitapta ise madalyonun diğer yüzünü görüyoruz. Başka diyarlarda yerlerinden, yurtlarından edilmiş;savaşlar, yıkımlar görmüş insanlar çıkıyor karşımıza.Tarih kitaplarında destan şeklinde anlatılan savaşları bir de savaşanların ve savaştan sonra sonuçlarına katlanmak zorunda kalanların ağzından dinlemek lazım. Yaşadıkları onlar için de gerçekten bir destan mı yoksa yıllar boyu etkisinin sürdüğü bir karabasan mıydı?
Lazların, Çerkezlerin, Kürtlerin, Türklerin, Muhacirlerin ve Alevilerin bir araya gelerek birbirlerinin acılarına ve sevinçlerine ortak olduklarına, yepyeni bir yaşamı kurmak için nasıl çabaladıklarına bazen gözlerimiz dolarak bazen de gülümseyerek tanık oluyoruz.
Yaşar Kemal'in büyüleyici tasvirleri eşliğinde kimi zaman burnunuza menekşe ve deniz kokusu; kimi zaman kulağınıza arıların vızıltıları, kuşların sesi; kimi zaman da yemyeşil çimenler, adeta renk cümbüşü oluşturan çiçekler, denizin binbir renkli ışıltıları gözünüzün önüne gelecek. İyiliğin, dostluğun, paylaşmanın, bir arada ve kardeşçe yaşamanın güzelliğinin aynasıdır bu kitap. İyi okumalar...
Arılar dünyanın en çalışkan canlılarıdır. Bu kapsamda bu çalışkan varlıklar olan arıların hikayesini bilmek ve bunlardan ders çıkarmak açısından değerli ve güzel bir kitaptır.
Yazar sade ve öz bir anlatımda arılar hakkında güzel kalıcı bilgiler vermektedir.
Kitabın içerik olarak bakıldığında arılar Bahar ve yaz mevsimlerinde hayata gözünü açmaktadır. Bir bal arısının ortalama 6 hafta kadar bir süre ömre sahip olduğu bilinmektedir. Arılar bu ömrü üzerinde her günü kesin bir planla belirlenmiştir Bu nedenle de bal arısı gözünü açtı ilk andan ölümüne kadarki süreçte sırasıyla ve suresiyle hangi görevlerde bulunacağı bellidir. Bal arısının bu harikulade organizasyon hali başarılı organizasyon yöneticiler için bir modeldir.
Bu kapsamda bal arıları hakkında detaylı bilgi sahibi olmak isteyen ve çalışmanın planlı ve birlikte hareket etmenin öneminin doğru şekilde anlaşılması için okunması gereken değerli bir eserdir.
Tavsiye eder iyi okumalar dilerim.
Bal arısının hayat hikayesine ve çalışma ruhuna baktığınızda arıların akıl almaz düzenli planlanmış olması kendi başına açıklanamayacak bir Hadise iken bir de dinamik bir biçimde uygulanması tek bir kovanda her gün ve her an binlerce arının yeni görevlere sevk edilmesi tabiat bilimcilerinin en ruhsuz olanlarını dahi kovan içinde bir ruh aramaya itmiştir.
Arının büyük gözlerinde ise her biri 6900 petek içeriyor ve saniye'nin 300d birinde olup biten bir harekete ayırt edebiliyor bu duyarlılıkla bal arısı bizim gözümüzün hareket izleme yeteneğini 15'e katılıyor.
Hep şöyle denir: "Önemli olan dış güzellik değil, iç güzelliktir."
Halbuki dünyada bundan daha yanlış bir cümle yoktur.
Gerçekten böyle olsaydı çiçekler, arıların dikkatini çekmek için neden onca çaba gösterirdi?
Peki yağmur damlaları, güneşle buluşunca neden gökkuşağına dönüşür?
(Arıların Hikayesi)
Norveçli yazar romanında;
arı kolonilerinin kitlesel ölüm olaylarını, pestisitlerin, genetiği değiştirilmiş bitkilerin, bulaşıcı hastalıkların arıları nasıl yok ettiğini, arıların insanlık için önemi ve onlara sahip çıkmamız gerektiğinin mesajını
üç hikaye ve zaman dilimi içersinde vermeye çalışmış.
Distopik tarzda yazılmış kitapları severek okumama rağmen, hikayedeki kopukluklar, yazarın dili, anlatılması gereken konunun ağırlıklı olmaması ve cümlelerin basitliğinden dolayı kitap beklentimi karşılamadı.