Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu yazıdan birkaç gün sonra Rahmeti Rahmana kavuştu Yasin Asma
YASİNCE YAŞAMLAR Geçen hafta İnsan ve Değer Hareketi’nin organize ettiği bir program vesilesi ile Adana’da idim. Program öncesi hasta bir kardeşimizi ziyaret ettik… Yasin Asma… Yıllar önce tanıştığımız ancak yıllardır görüşemediğimiz bir dost… Mesajla beni evine davet etmeseydi belki ziyaretimiz gerçekleşmeyecekti… Eve gittiğimizde yatakta sanki
Çarpma Şiddeti
I Saat 21.15 Dünyanın sancısını kucaklayan onca insana az da olsa dokunabilmenin verdiği huzurla yola çıkacaktım. Yaptıklarım için minnettar kaldıklarını söyleyip beni yolcu ettiklerinde, kafamda tek bir soru vardı. Yeterince iyi kalpli ve cesur olabildim mi? Bir yardım şirketinde çalışmaya başlayalı beş yıl oluyor ancak yardım yaptığımız bu
Reklam
Gitgide alışıyorum sana. Hiçbir alışkanlık bu kadar güzel olamaz Ellerin ellerimden uzaksa nasıl güçsüzüm bilemezsin Yanımda olduğun zamanlar; sigara dumanı gibi ciğerlerime doluyor, alkol gibi damarlarıma yayılıyorsun Durmadan başım döüyor verdiğin hazdan Alışkanlıklar daima korkutur beni Düşün ki ben yaşamaya bile alışkın değilim Kendimi kendime
Bir Delinin Son Dilekçesi
1965 yılında vefat eden bir “deli”nin son dilekçesidir: “Ben dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, El-Aziz Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; İsmi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir deminde misafiri Azrail’i beklerken, Başhekimlik üzerinden Hâkimler Hakiminin dergahı Uluhiyetine
.... Gitgide alışıyorum sana…. Hiçbir alışkanlık bu kadar güzel olamaz… Ellerin ellerimden uzaksa nasıl güçsüzüm bilemezsin… Yanımda olduğun zamanlar; sigara dumanı gibi ciğerlerime doluyor, alkol gibi damarlarıma yayılıyorsun… Durmadan başım dönüyor verdiğin hazdan… Alışkanlıklar daima korkutur beni… Düşün ki ben yaşamaya bile alışkın
Sınırla ve Sınırda
İyi günler, Mayıs ayı öykü etkinliği ( #205074878 ) kapsamında ismini vermek istemeyen bir arkadaşın öyküsünü paylaşıyorum, herkese iyi okumalar. ---- Aylardır süregeliyor, üst bölgelerin pencerelerinden aşağı bırakılan kağıtları topluyorum. Yeni trendleri sanırım bu, üsttekiler terapi notlarını devşiriyorlar durmadan.
Reklam
Şekvam Sanadır Efendim.
Ey Rabbim, Efendim! Sanadır niyazım,şekvam,şikayetim… Ne onurlu ne de huzurlu seyahatlerim oldu şu ahirimde de evelimde de. Ne etrafımda hizmet ve rağbet gösteren dostlarım ne de hayranlarım oldu!.. Lezzet ne imiş, izzet ne imiş ve fazilet ne imiş tatmadım; ama şikâyet şekavettir; bütün bu fani ve fena nimetlerin asıl sahibi olan Padişahlar Padişahını buldum... Beni yoktan var ettin, iman ve hidayet buyurup varlığından haberdar ettin, ama aklımı alıp kulunu bi karar ettin, sana sonsuz şükürler olsun!.. Şimdi son dileğim beni yanına al ve bir daha huzurundan ve sonsuz nurundan ayırma, ne olursun! Umarım bana darılmazsın; çünkü zaten Zatından gayrıya yalvarıp yakarmanın şirk olduğunu buyurdun!" Ne olur ey canım sultanım!
"SENİ SEVİYORUM"
Temmuz ayı öykü etkinliği | #129670058 Elimdeki dokunmatik uyuşturucuyu bir kenara bırakıp saatlerdir sesi soluğu çıkmayan babamın yanına gidip üç beş esprinin belini bükmek istedim, evin salonuna doğru ilerlerken hafif hafif gelen tütün kokusundan balkonda olduğunu düşünüp onu her zamanki düşler sandalyesinin
DÜŞÜNÜRKEN ÖLDÜ
Tahterevalli bir alçaldı bir yükseldi. Dengeyi düşündü, ardından dengeyi tanımladı. Dengeyi tanımlayamadı. “Biliyor musun? Galiba neyin ne olduğunu bilmiyoruz Ayşe. Başta bunu öğrenmek lazım” dedi. “Ne alaka şimdi durup dururken?”. “Bilmem”. Daha da konuşmadı. Sözcükler dişlerine takıldı. Diliyle geri itti. “Anlamazlar ki sizi, anlaşılmayız” diye
1965 yılında vefat eden Elazığ Tımarhanesindeki bir ''deli'' nin Allah'a yazdığı mektubu... “Ben dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, (El-Aziz --Elazığ ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; İsmi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir deminde misafiri Azrail’i beklerken, Başhekimlik
341 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.