Davetiye
Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce,
İtalyanlar başvekili muhterem Düce!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür;
Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden ordular
Sayfa 63Kitabı okudu
Efendime, Kang Heu-In
Bütün gün ustamın resmine baktım.
Geceye kadar şiirlerini okudum.
Şafaktan hemen önce gözlerim bu gerçeği algıladı-
Şiir, şarkıya dönüşmüş bir resimdir.
Bir resim bir şiirdir.
Hayatımı aldım ve bulutlara kaçtım.
Gelecek çağlar efendimi nasıl adlandıracak-
Sanatçı mı şair mi? Berrak, durgun derinliklerden
Onun büyük aklından böyle parlak
Biraz muhabbet edelim; kendimizle,ruhumuzla,benliğimizle…
Kitaplığımın yanı başında yer edinmiş Nergis çiçeği birkaç tütsü kokusu biraz da farklı aromalarda mum… ruhuma yolculuğum tam da burada başlamıştı.
Sanki dar-ı dünyada kaybolmuş ruhumun suretini arıyordum. İnsan arayan ve bu arayışım belki yanı başımda bulunan bir şehirde ya da sokaklarını bilmediğim ülkelerde arıyor arıyordum. Boşluklar,
Anneye Mektup
Belki şimdi sana son
Sözlerimi yazmadan
Gözlerim kapanacak.
Belki var daha beş on
Dakikalık bir zaman.
Anne, için yanacak
Mektubum okunurken.
Beliren bir emeli
… +102
Sen kubbesinde ince bir mozaik arar da,
Gezersin kırk asırlık bir mabedin içini.
Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda,
Bize heyecan verir bir parça yeşil çini.
Faruk Nafiz Çamlıbel
Kalbimin Zülfikârı
Bu benim, yavrusunu kaybetmiş kuş ölümüm,
Bu benim, defalarca kabuğu düşmüş yaram.
İçimin kapıları kilit tutmuyor artık,
Bu benim eti değil, kemiği deşmiş yaram.
Filistin, bir çığlığın asırlık ihtizazı,
Doğu Türkistan yolun kan revan müntehası.
Suriye mi, Yemen mi, umudun intihası?
Bu benim, acılardan acıya koşmuş yaram.
Aklımın zindanında