Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Reklam
Günün birinde sabahlara kadar bıkmadan çene çalabileceğim bir delikanlı bulacağımı düşünüyordum; onunla konuştukça her şeyi aynı gözle gördüğümüzü anlayacak, aynı heyecanları duyacaktık. İşte o zaman aşk doğacaktı, bu, dostluk, güven üzerine dayalı bir aşk olacaktı, kandırma üzerine değil. Aşk dolu bir arkadaşlıktı istediğim.
Yorumsuz
Aşk dolu bir arkadaşlıktı istediğim. Bu açıdan sözcüğün eski anlamıyla yiğitçe bir düşünce tarzım vardı.Peşimdeki erkeklerin gözünü korkutan sanırım eşitliğe dayalı bir ilişki aramamdı.Bõylece yavaş yavaş çirkinlerin kaderi olan o bekleme aşmasına girdim. Çevrem arkadaş doluydu ama bu tek yönlü bir arkadaşlıktı. Bana gelip kendi aşk sorunlarını anlatıyorlardı.Kiz arkadaşlarım birbiri ardına evleniyorlardı. Bana öyle geliyor ki, yaşamımın bu döneminde düğünlere gitmekten başka bir şey yapmadım. Yaşıtlarımın çocukları doğuyordu, ben hâlâ evde kalmış teyzeleriydim, annemlerin evinde sonsuza kadar bekâr kalmaya razı olmuş durumda oturuyordum. "Anlamıyorum neler kuruyorsun şu aklında?" diyordu annem,"ne onu beğeniyorsun, ne ötekini!" Onlara göre karşı cinsle karşılaştığım zorluklar benim kişiliğimin tuhaflığından kaynaklanıyordu.Üzülüyor muydum? Bilmiyorum...
Sayfa 91
Aşk dolu bir arkadaşlıktı istediğim. Bu açıdan sözcüğün eski anlamıyla yiğitçe bir düşünce tarzım vardı. Peşimdeki erkeklerin gözünü korkutan sanırım eşitliğe dayalı bir ilişki aramamdı.
Reklam
Aşk dolu bir arkadaşlıktı istediğim. Bu açıdan sözcüğün eski anlamıyla yiğitçe bir düşünce tarzım vardı. Peşimdeki erkeklerin gözünü korkutan sanırım eşitliğe dayalı bir ilişki aramamdı. Böylece yavaş yavaş ben de çirkinlerin kaderi olan o bekleme aşamasına girdim. Çevrem arkadaş doluydu ama bu tek yönlü bir arkadaşlıktı. Bana gelip kendi aşk sorunlarını anlatıyorlardı. Kız arkadaşlarım birbiri ardına evleniyorlardı. Bana öyle geliyor ki, yaşamımın bu döneminde düğünlere gitmekten başka bir şey yapmadım. Yaşıtlarımın çocukları doğuyordu, ben hâlâ evde kalmış teyzeleriydim, annemlerin evinde sonsuza kadar bekâr kalmaya razı olmuş durumda oturuyordum. “Anlamıyorum neler kuruyorsun şu aklında?” diyordu annem, “ne onu beğeniyorsun, ne ötekini!” Onlara göre karşı cinsle karşılaştığım zorluklar benim kişiliğimin tuhaflığından kaynaklanıyordu. Üzülüyor muydum? Bilmiyorum...
''Günün birinde sabahlara kadar bıkmadan çene çalabileceğim bir delikanlı bulabileceğimi düşünüyordum; onunla konuştukça her şeyi aynı gözle gördüğümüzü anlayacak, aynı heyecanları duyacaktık. İşte o zaman aşk doğacaktı, bu, dostluk, güven üzerine dayalı bir aşk olacaktı, kandırma üzerine değil. Aşk dolu bir arkadaşlıktı istediğim.''
Sayfa 91 - can yayınlarıKitabı okudu
Aşk dolu bir arkadaşlıktı istediğim. Bu açıdan sözcüğün eski anlamıyla yiğitçe bir düşünce tarzım vardı.
Reklam
İçimde derin bir dürüstlük duygusu vardı ve bu dürüstlük asla ama asla bir erkeği kandıramayacağımı söylüyordu. Günün birinde sabahlara kadar bıkmadan çene çalabileceğim bir delikanlı bulacağımı düşünüyordum; onunla konuştukça her şeyi aynı gözle gördüğümüzü anlayacak, aynı heyecanları duyacaktık. İşte o zaman aşk doğacaktı, bu, dostluk, güven üzerine dayalı bir aşk olacaktı, kandırma üzerine değil. Aşk dolu bir arkadaşlıktı istediğim. Bu açıdan sözcüğün eski anlamıyla yiğitçe bir düşünce tarzım vardı. Peşimdeki erkeklerin gözünü korkutan sanırım eşitliğe dayalı bir ilişki aramamdı. Böylece yavaş yavaş ben de çirkinlerin kaderi olan o bekleme aşamasına girdim.
60 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.