Bir yabancıyı sevmek yanlış bir şey değil. Hatta, daha bile heyecan verici. Birlikte değilken onunla aranda büyük bir çekim var. Beraber olduk.a bu çekim azalıyor. Onu yüzeysel olarak daha iyi tanıdıkça heyecan azalıyor. Yaşam hemen bir rutine dönüşüyor.
Doğada istisnalara yer yok. Sen seks sayesinde dünyaya geliyorsun, için seks enerjisi ile dopdolu, ama her şey bundan ibaret değil. Bu ancak başlangıç olabilir. Seks başlangıç, ama son değil.
“İnsanı öteki canlılardan ayıran en önemli duygudur özgürlük. Çünkü esareti yaratan da insandan başkası değildir. Özgürlük yoksa ne yediğin yemeğin tadını alırsın, ne çiçeklerin mis kokularını duyarsın, ne doğan güneşin güzelliğini fark edersin, ne karanlıkta ışıldayan yıldızlar mutlulukla doldurur içini, ne uçsuz bucaksız denizler huzur verir, ne gümrah ormanların yeşili şenlendirir gönlünü. Özgürlük yoksa ruhun daralır, bedenin hastalanır, mutluluk küser sana. Kimileri aşkın esirlik olduğunu söyler, doğrudur ama bu gönüllü bir esirliktir. Âşık olduğun için özgürlüğünden vazgeçmek seni yüceltir ama sevdiğin birinin yaşamını sınırlamak seni alçaltır. Başkasının hayatını zindana çevirenler, farkında olmadan kendilerini de o duvarların arkasına sokarlar. Çünkü her mahkûmun bir gardiyana ihtiyacı vardır. Asla sevdiğin insanların gardiyanı olma.”