Sene 1389, Kosava Meydanı?ndayız.Ertesi sabah 1. Kosova savaşı var. Gece asker istirahata çekilmiş durumda. Ama yiğit Padişah Murad-ı Hüdâvendigâr yatsı namazını kıldıktan sonra seccadesi üzerinde sabaha kadar Allah?a duâ etti. Şöyle diyordu:
?Yâ Rabbî! Yâ Rabbî! Hz. Peygamber (s.a.s.)?in hatırı için, dökülen kanlar için, Senin yolun-da sürünen yüzler, ağlayan gözler için bize yardımcı ol. Bizden lütfunu esirgeme yâ Rabbî!..
Düşmanın bize uzanan elini başka tarafa çevir yâ Rabbi! Senin ismini yükseltmek için savaşan gâzilere yardım et, onları telef etme. Onları düşmanın kılıcından, okundan Sen koru yâ Rabbi! Din yolunda ben feda olayım. Askerimin yerine ben şehid olayım. Yeter ki İslâm mülkünü kâfirlere çiğnetme yâ Rabbi!..?
Yiğit padişah 1. Murad?ın duâsı kabul olundu. Zafer kazanıldı. Kendisini de yaralı bir Sırp su-bayı şehid etti.