Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sakın beni hoppa, maymun iştahlı bir kız sanmayın. Öyle çabucak unutacak veya ihanet edecek biri değilim. Onu bütün bir sene boyunca sevdim. Ve Tanrı şahidimdir, bir kere olsun ona ihanet etmedim. Böyle bir şey aklımdan geçmemiştir. Oysa o bütün bunları küçümsedi, ayaklar altına aldı. Duygularımla alay etti. Madem öyle, güle güle!… Ama beni incittiğini, aşkımı hiçe saydığını da unutmasın! Hayır, artık onu sevmiyorum! Ben ancak anlayışlı, cömert, nazik bir insanı sevebilirim; çünkü kendim de öyle birisiyim, dolayısıyla o bana layık bir adam değil. Ama yine de kötülüğünü istemiyorum, bahtı açık olsun! Hem böylesi daha iyi oldu. Ne biçim bir insan olduğunu sonradan anlasaydım, iş işten geçmiş olacaktı… Her neyse, artık bu iş burada bitti! Ama şöyle düşünmekten de kendimi bir türlü alamıyorum: Belki ona olan aşkım diyorum, bir hayalden ibaretti, çocuksu bir maceraperestlikti, belki de ninemin elinden kurtulmak için başvurduğum bir çarenin sonucuydu. Kim bilir, belki de ondan başka birisini sevmem için bir araçtı.
Herşey, o güçlü, yakıcı aşkım bile bir düş gibi gelip geçti... Oysa gerçekten güçlü bir aşktı benimki... Peki, nereye gitti şimdi?
Sayfa 129 - Kıbele Yayınları
Reklam
"Size sadece şunu söylemek istemiştim...size söylemek istemiştim ki,eğer onu sevmeme(hayır,onu sevmiş olmama)rağmen,eğer buna rağmen,hâlâ diyorsanız ki...eğer bana merhamet göstermek isterseniz,eğer beni tesellisiz,umutsuz bir halde,tek başıma kaderime birakmak istemezseniz,eğer beni şimdi sevdiğiniz gibi,hep. Sevmek isterseniz,yemin ederim ki minnettarım...aşkım sonunda sizin aşkınıza layık olacaktır...şimdi elimi tutacak mısınız?"
Sayfa 87 - Can yayınları
218 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bu kitap edebi olarak da, hayatımdaki yeri olarak da benim için çok değerlidir. Ortaokuldayken sınıf öğretmenim hediye etmişti bu kitabı bana. Sene 2008 falan... O ADAM bana kitapları sevdirmişti. Bir insana alınacak en güzel hediye bir kitap değil miydi zaten. Sevgili Mehmet Sadık GÖNÇ hocama saygı ve şükranlarımı sunuyorum, edebiyatla dolu bir hayat kazandırdı bana. Kitabımıza gelince, çok kısa kolaylıkla okuyabileceğiniz uzun öykü tarzında bir kitap. Kahramanımızın ismini bilmiyoruz, elimizde sadece aşık olduğumuz kızımız Nestenka var. Dostoyevski aşkım Suç ve Ceza ile başlayıp Beyaz Geceler ile devam etmişti ve daha sonraları Dostoyevski aşkından kurtulamamıştım. Yapıtları bitmesin diye hala bir kaç ayda bir olmak kaydıyla muhakkak bir kitabını okuyorum ve bitirmek istemiyorum. Bitirdiğimde Dostoyevski'den mahrum kalacağım diye çok üzülüyorum. Tipik Dostoyevski'miz yine bir psikanalizle karşınızda, yalnız, mutsuz, ilk gördüğü ilgiyle birine kopmaz bağlarla kolayca bağlanabilen bir hayalperest. Çok keyifli bir kitaptı. Benim için çok özel, dünya edebiyatı için çok özel. Keyifli okumalar, tavsiyemdir.
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202074,1bin okunma
Aşkım Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski, insanın ancak acı çekerek olgunlaşacağını söyler.
Sayfa 55 - Doğan KitapKitabı okudu
Eğer bana merhamet göstermek isterseniz, eğer beni tesellisiz, umutsuz bir halde, tek başıma kaderime bırakmak istemezseniz, eğer beni şimdi sevdiğiniz gibi, hep sevmek isterseniz, yemin ederim ki minnettar olurum. Aşkım sonunda sizin aşkınıza layık olacaktır. Şimdi elimi tutacak mısınız?
Reklam
"Size söylemek istemiştim ki, eğer, onu sevmiş olmama rağmen, eğer buna rağmen, hala diyorsanız ki...Eğer aşkınızın, sonunda benim kalbimden bir öncekini silip atacak kadar büyük olduğunu hissediyorsanız...Eğer bana merhamet göstermek isterseniz, eğer beni tesellisiz, umutsuz bir halde, tek başıma kaderime bırakmak istemezseniz, eğer beni şimdi sevdiğiniz gibi, hep sevmek isterseniz, yemin ederim ki minnettarım...Aşkım sonunda sizin aşkınıza layık olacaktır.Şimdi elimi tutacak mısınız?"
Marilyn Monroe, ölümünün üzerinden geçen yarım yüzyıla rağmen hâlâ bir efsane. Gayri meşru olarak dünyaya gelen ve annesini tımarhanede yitiren Marilyn’nin, mutsuz bir çocukluk geçirdiği ve bakımevlerinde istenmeyen bir eşya gibi görülme duygusuyla yaşadıkça didiştiği bilinir. Rabia’yı ise, Diyarbakır’da bir aşiret reisi olan Hacı Hüseyin’in
Eğer bana merhamet göstermek isterseniz, eğer beni tesellisiz, umutsuz bir halde, tek başıma kaderime bırakmak istemezseniz, eğer beni şimdi sevdiğiniz gibi, hep sevmek isterseniz, yemin ederim ki minnettar olurum... Aşkım sonunda sizin aşkınıza layık olacaktır... Şimdi elimi tutacak mısınız???
Nastenka heyecandan boğulacakmış gibi biraz bekledi... _Bakın, size söylemek istediğim şu;_ eğer onu sevmeme -daha doğrusu sevmiş olmama- karşın siz hala beni seviyorsanız… Nasıl söyleyeyim, aşkınızın çok güçlü, yüreğimden öncekini silecek kadar güçlü olduğunu hissediyorsanız… Bana acıyarak; hayatta yapayalnız, avuntusuz, umutsuz, yazgımla baş başa kalmamı istemezseniz… Beni her zaman şimdiki gibi severseniz, yemin ederim, şükranım… Şey… Aşkım sizin aşkınıza layık olacaktır... Elimi kabul ediyor musunuz???
532 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.