Şöyle ki kalp Allah’a iman ile teslim olur, akıl da imân eden kalbe teslim olur. Âzâlar ve hissiyat iman etmiş akla teslim olur ve hepsinin imanı bir noktada buluşur. Buluştuğu zaman da Cenâb-ı Hakk, o kulu bir zerresini bile bırakmadan teslim alır; bütün kainat o kulun teslimiyetine teslim olur.