Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Özlem asm

Özlem asm
@asmozlem
Öğrenci
Kırşehir
Kırşehir
8 okur puanı
Aralık 2016 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sen, ancak yardıma çağrıldığında, senden istendiğinde yardım ediyorsun, hoşlandığın, zevk aldığını için değil fakat utancından, zayıflığından ötürü yardım ediyorsun. Sen sıkıntı ve acı içindeki insanı mutlu olan kardeşlerine yeğlemiyorsun.
Reklam
...,senin için bir hiç olduğumu, bana ait herhangi bir hatıranın seni hiçbir şekilde etkilemediğini bilseydim eğer, herhalde nefes bile anlamazdım!
İnsanların arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
...,sen benim için her şeydin, bütün hayatımdın. Benim için her şey, ancak seninle ilintili olduğu ölçüde vardı, hayatımdakilerin hepsi ancak seninle bağlantılı olduğu ölçüde anlamlıydı.
...,beni dinleyeceğin bu çeyrek saat yüzünden yorulma, çünkü ben seni bütün bir hayat boyunca sevmekten yorulmadım.
Reklam
-şimdi artık benim için yalnız sen varsın dünyada, yalnızca sen, benimle ilgili hiçbir şey bilmeyen sen, bu arada hiçbir şeyden haberi olmayanı oynayan veya her şeyi ve herkesi alaya alan sen. Evet, yalnızca sen, beni asla tanımamış olan ve hep sevdiğim sen.
Özlem asm
Bir kitabı yarım bıraktı
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay
8.9/10 · 61,5bin okunma
Yeryüzünde beni sorgulamayan, bana işkence yapmayan bir insan var mıydı gerçekten?
Satrançta kendine karşı oynamak, kendi gölgenin üstünden atlamak gibi bir çelişkidir.
Reklam
Ama en kötüsü, sorgulama değildi. En kötüsü, sorgulamadan sonra hicligime geri dönmekti.
Akla gelebilecek en zekice soyutlama yoluyla. Bize hiçbir şey yapmadılar, bizi tümüyle hiçliğin içine yerleştirdiler, çünkü bilindiği gibi yeryüzünde hiçbir şey insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapmaz. Her birimizi tam bir boşluğa, dış dünyaya sıkı sıkıya kapalı bir odaya hapsetmekle, eninde sonunda dilimizi çözecek olan baskı, dayak ve soğuk yoluyla dışarıdan değil içeriden yaratılacaktı.
Göz,kulak bütün duyular sabahtan geceye, geceden sabaha kadar en ufak bir besin almıyordu, insan kendi kendisiyle, kendi bedeniyle ve masa, yatak, pencere, leğen gibi dört beş dilsiz nesneyle çaresizlik içinde tek başına kalıyordu; suskunluğunu siyah okyanusundaki cam fanuslu bir dalgıç gibi yaşıyordu insan kendisini dış dünyaya bağlayan halatın kopmuş olduğunu ve o sessiz derinlikten hiçbir zaman yukarı çekilmeyeceğini ayrımsayan bir dalgıç gibi hatta... Yapacak, duyacak, görecek hiçbir şey yoktu, her yerde ve sürekli hiçlikle çevriliydi insan, boyuttan ve zamandan tümüyle yoksun boşluk la. Bir aşağı bir yukarı yürürdü insan, düşünceleri de onunla birlikte bir aşağı bir yukarı, bir aşağı bir yukarı yürüyüp dururdu. Ama ne kadar soyut görünürlerse görünsünler, düşüncelerde bir dayanak noktasına gereksinim duyarlar, yoksa kendi çevrelerinde anlamsızca dönmeye başlarlar; onlar da hiçliğe katlanamaz. İnsan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. Bekleyip durur insan. Hiçbir şey olmaz. İnsan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür. Hiçbir şey olmaz. İnsan yalnız kalır. Yalnız. Yalnız.
77 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.