Bir gün hatırlayacağım,
Gölgemin yanındaki aydınlıkta,
Kulaklığımın teki kaybolduğunda,
Ve ay ile güneş ayrı kaldığında,
Hatırlayacağım seni.
Bir gün özleyeceğim,
Fotoğraflarına bakmak isteyeceğim,
Çocukluğunu içimden geçireceğim,
Ve bahar çiçeği gibi tekrar yeşereceksin,
Özleyeceğim seni.
Bir gün hatırlatacağım ,
Yazdıklarımda, çizdiklerimde sen olacaksın,
Sözlerimle ölümsüz kalacaksın,
Ve karanlığında aydınlığın olacağım,
Hatırlatacağım seni.
Ama ne önemi vardı artık? Herkesin öyle bir hikâyesi yok muydu? Başlayıp da bitiremediği. Çünkü kimsenin dinlemediği... İçine atmak, diye bir şey varken, anlatmaya ne gerek vardı?