Atatürk'ün alkol ve sigara kullandığını hepimiz biliyoruz. Evet kullanıyordu, doğru. Bunu zaten çoğumuz biliyoruz ve bizler de kullanıyoruz. Kalkıp da buna laf yapıp, Osmanlı padişahlarını yüceltiyorsunuz da , padişahlarımız da halife olmalarına rağmen alkol ve sigara kullanıyordu. Örneğin Abdülhamid. Peygamberimizin halifesiydi, fakat alkol de kullandı, sigara da kullanıyordu. Diğer padişahlarımız da keza kullanıyorlardı(her biri demiyorum). Aynı dönemde yaşadıkları için Atatürk ve 2.Abdülhamid'i örnek verdim. Şimdi bir şeyi lekelerken önce biraz araştırın. Böyle basit şeylerden yermeye kalkarken, savunduğunuz kişileri ölçün tartın. Osmanlı padişahları da, Atatürk de bizim atalarımız. Biz Osmanlı'dan geliyoruz bunu asla inkar edemeyiz. İyisiyle kötüsüyle geçmişimizi kabullenmemiz lazım fakat körü körüne sadece bir şeye bağlanmamak lazım. Birini yüceltirken, diğerini yerin dibine sokmaya çalışırken arkasını doldurabilecek kadar bilginiz olsun. Alkol ve sigara gibi şeylerden vurmayı bırakın.
Sanirim sevgimin ölçüsü yok benim!...
Dedim ki ben birseyler yazmaliyim bugün bu hissiyat bana bir deneme yazdirir. İyi mi yaptim bilemiyorum...
Sabah cok güzel uyandim yeni güne demek isterdim tabi ki...
Biryerlerde bir eksik var hayatta insanlar ah insanlar!...
Cok değer verirsin kendini nimetten verdigin degeri vazifen sanirlar. Görmezden gelirsin yine suçlusun sanki senin görevin ya değer vermek.
E be degerli mahlûkat bir önce dönde kendine bak...Bosuna dememis atalarimiz "Ne ekersen onu bicersin".Ne diyeyim tam o evredeyim ekiyorum ama bicemiyorum kuruyor çürüyor ve gidiyor...
Sanirim en büyük hatayi degeri kendime vermemekle yapiyorum...
Her sabah aynanin karsisina gecin" günaydın "deyin kendinize insan önce kendine kiymet vermeli kendini sevmeli kendinizi sevin yüzünüzdeki kirisiklara dagilmis saclariniza ragmen siz kendinizi sevmezseniz kim sevebilir ki sizi...
Allahim yazdikca rahatliyorum.Sanirim bunun icin yazmaktan kopamiyorum.Ve güzel bir müzik acin inanin bana ben öyle yapiyorum su an ve güzel bir kahvalti...
Sükredin!
Şükürler olsun rabbim
Günüme dünüme nefesime
Evladima...
Saygilar...
Mihrimah
Bayramınız mübarək!
Uşaq vaxtlarımı xatırlayıram. Novruz bayramına bir həftə qalmış “baja-baja” payı hazırlayırdıq. “Baja-baja” ifadəsi “baca” sözündən idi. Baca-baca gəzib bayram payı paylayırdıq.
Anam böyük boşqablara bayram şirniyyatları yığırdı, mən də həvəslə qohumlarımızın qapısını döyüb bayram payını verirdim. Bir-iki saat oynayırdıq, söhbət edirdik. Sonra
Venüs’ün Hikayesi
Atalarımız Venüs’ün (çolpan) içinde alın yazımızın olduğuna inanırlardı. Bu yüzden eşlerine Çolpan’ım derlermiş.
Yani alınyazım🥰
Ne için dünyada olduğunu unutan, yolunu kaybeden bugün gökyüzünden baksın.
Çolpan; insanlara kendilerini gördükleri seviyelerden daha fazlası olduğunu hatırlatacaktır.
“Bundan daha fazlası olabilirim” diye tekrarlayın içinizden.
Çolpan aynı zamanda çoban yıldızı da demek.
Unutma, sen de kendi hayatının çobanısın. ✨
Benciliz
Tüm insani ilişkiler menfaat üzerinedir. Bir inekten bile süt elde etmek için didinip dururuz. Yoksa, ineği beslememiz sevgiyle ilgili bir durum değildir.
Şunu düşün: Bir anne çocuğunun ölümü için niçin yas tutar? Gerçekten bir insan öldüğü için mi yoksa kendisinden bir parçayı yitirdiği için mi?
Vicdanı bile üreten ve ona anlam yükleyen biz değil miyiz?
Atalarımız, ölüme böylesi bir anlam yükleyip geleneksel kodlarımıza ağıt yüklememiş olsaydı, bugün yine de artık aramızda olmadığı için ölen birinin ardından yas tutup hıçkıra hıçkıra ağlar mıydık?
Biz insanlar, benciliz. İşte, o kadar. Gözyaşlarımızda bile bu bencilliğin izleri apaçık.