Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
(Spoiler olacak)
Üçüncü kitapta artık işler kızışıyor, mevzular daha karanlık bir hâl alıyor... Diğer kitaplarda da olduğu gibi bu kitapta da Celaena güçlüydü ve cesurdu. Bazı yerlerde beni gıcık etti. Örneğin bir insan neden diğer insanların mutluluğundan nefret eder ki? Sırf kendisi yalnız hissediyor diye... Bazı noktalarda huylarını hiç
Ne yalan söyleyeyim kitabın kalınlığı gözümü çok korkutmuştu. Üstelik ilk üç yüz sayfada ciddi adapte sorunu yaşadım. Kitaba eklenen yeni karakterleri tanımaya çalışmak ve gidişatı hangi yönde etkileyeceklerini anlamaya çalışmak biraz yorucu gelmişti. Lakin bahsettiğim yerden itibaren belki de artık konuya daha hakim olmanın verdiği rahatlıkla
#ateşinvarisi #heiroffire #sarahjmaas
Merhabalar ceviz'in mevlütleri Ben serileri yavaşça okuyorum biliyorsunuz arka arkaya serinin her kitabını okumak ve seri bir çırpıda bitirmek pek sevdiğim bir şey değil araya genelde başka kitaplar falan alıyorum. Nitekim cam şatosu serisinin de bu şekilde yavaş okuyorum. Serinin 3. kitabında sonunda
BU NASIL SON YİNE ÇOK KÖTÜ DURUMDAYIM
Evet yine aynı giriş ama bu sondan sonra ikinci kitabın sonu neymiş ki dedim elim ayağım titriyor gerçekten.
Kitapla ilgili Aelin karakterine git gide daha fazla aşık oluyorum o kadar güçlü ki kitabı okurken aklımdan geçen tek şey. “Go girl.” Gücünün farkına varması ve kendisini keşfetmesini okumak benim için çok keyifliydi. Kitaba yeni karakterler eklendiğini görüyoruz hepsini çok sevdim, Manon ve ejderhasını okumakta bence çok keyifliydi Manon karakterinden inanılmaz iyi bir izlenim alıyorum ve serinin devamında ağırlığını koyacağını hissettim umarım doğru çıkar. Kitapta
Aelinin eskiden yaşadığı şeyleri keşfetmek yine inanılmaz keyifliydi.
Dorianım sol yanım o kadar seviyorum ki onu aslında onun için birçok şey zorken babasına karşı çıkmaya çalışması bu seride benim için yeri hep ayrı olacak çok seviyorum onu……
Kitapta herkesin gözünden olması bize hiç soru işareti bırakmıyor o yüzden kesinlikle harika bir şey her karakterin içine giriyor olmak bir de bir şey eklemek istiyorum Chaol karakterine niye ısınamıyorum bilmiyorum evet o bir asker ve duygularını geriye bırakması lazım anlıyorum ve yargılamıyorum ama yine ben duygusal biri olduğum için çok kızıyorum özellikle son sahnede..
Kitaptaki herkesin karakteri o kadar güçlü ki bu kitapta giren karakterlerde dahil kurguyu zenginleştiriyor.
Çok uzun yazdım farkındayım spoi vermememe rağmen cöndödmdö ama Rowanı atlarsam taş olurum Aelin ile arasındaki bağ ve küçük birlikte savaştıkları sahne inanılmaz bana dokundu inanılmaz uyumlular ve ikili arasındaki kimyaya aşık oldum tabii Rowan da dahil ….
Seriyi burada bırakıyorum…
Her şey iyi güzel de bu seri bana hiç hitap etmiyor bunu anladım. Sevemedim bir türlü üçüncü kitaptan sonra daha da güzelleşiyor denildikçe üçe kadar dayandım ilki zaten çok boş geçti ikinci biraz güzelleşti sonda ortaya çıkan kitap boyunca adı birkaç kez geçtiğinden beklediğim bir gerçek olsa da güzel ilerledi ama çok uzun soluklu bir seri oluşu ile benim buna pek sabrım olmadığını anladım. Bu kitaptan sonra seriyi bırakma kararı aldım. Kitapları da satacağım alan severek okur umarım seven birine gitmesi beni mutlu eder fakat ben sevemiyorum seriyi. Biraz daha genç olsam 16-20 arası filan mesela muhakkak severdim ama o kadar doymuşum ki bir şeylere şaşıramıyorum da yani hiçbir şeye… Neyse Sarah J Maas’e oldukça şans verdim şimdi elimde Hilal Şehir var ama sanırım onu da okumayacağım. Daha önce Dikenler ve Güller Sarayı serisini de okumaya başladım ikinci kitaptan sonra onun da bana hitap etmediğini anlayıp bıraktım. Sanırım bu yazarın kalemi bana göre değil. Sevenlere saygım sonsuz. Keyifle okunsun benden bu kadar…
Ve sonunda beklenen kişiler seriye dahil olur ve kitaba renk gelir. Kimden mi bahsediyorum. Namını, methini çok duyduğum; Manon Siyahgaga'dan veeee Rowan Whitethorn'dan.
İkisi de efsane. Ve en önemlisi saçma kaprisleri, bir dünya kendilerini sorgulamaları yok. Makine gibiler. Gerekeni anında yapıp, yollarına bakıyorlar. Celaena gibi
10/10
Selamm
Bugün size Bronz'un yorumuyla geldimm
Kitap kesinlikle o kadar mükemmel kii
Ba-yıl-dım️
Kesinlikle okuyun okutturun. Konusunda kısaca bahsedersem, yönetim ve söz hakkı zengin ve soylu, kart sahibi kimselerde iken 3 Mart 2016 tarihinde kendini Bronz olarak tanıtan bir kişinin yönetime baş kaldirmasıyla değişen dünya. Varisler yoluyla ilerleyen eski yönetimde kendisinden sonra varisi olması için doğan Haris Alatav'ın kızı HİSAR ALATAV. Hayır sil. HİS ALATAV. His'in Bronz'la tanışma hikayesi. Ateşin kül olmaya başlaması. Mumun erimesi. Ve değişen hayatlar. Ortaya çıkan sırlar. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Yatsı dan sonra ortaya çıkan yalanlar ve daha birçoğu.
İşte böyle . Kesinlikle Bronz'u okuyun okutturun. Kesinlikle tavsiye ediyorum
Ateşin Varisi
Mükemmeldi. Serinin ilk kitabı benim için bok gibiydi, kusura bakmasın kimse. İkinci kitap yine ehhhti ve bu iki kitabı kendimi zorlaya zorlaya okudum, sjmye olan güvenimden dolayı. Ve işte o kutlu o şanlı an geldi benim için bu kitapla birlikte dkdldldl Ben Chaolu ilk kitaptan bu yana hiç sevmedim gıcık oluyorum ona. Öyle ayılıp bittiğim bi romance de yok benim için şimdilik zaten Rowanı bi mate olarak değil de o savaşçı karakteriyle ön plana çıkarmış sjm bu kitapta ve bayıldım buna. Baştan sona bu kitapta örümcek ağı gibi örüldü bütün gidişat, ilk kitaplara göre durağandı diyenler olmuş ama benim için bir serinin ilk kitabı gibiydi, her şey tek tek oturmaya başladı, yeni karakterlerin olay örgüsüne dahil olmaları vs çok iyiydi. Aedionı çok sevdim yeni karakterler içinde ama Manon'a bayıldım. Onun bölümlerini beğenmedim diyenler olmuş ama ben heyecanla bekledim onun bölümlerini. Benim için güçlü kadın karakter (iyi ya da kötü olması konu dışı) tam olarak Manon gibi olmalı. 13leriyle arasındaki sadakat, disiplin, tüm o aldıgı kararların bedeline katlanması, arkasında durması
vs.. Manonı okurken benim en sevdiğim en güçlü bulduğum karakter olan Köprü Krallıgındaki Lara'yı hatırladım hep. Manon Blackbeak seni seviyorum, Abraxosu seçtiğin için teşekkürler.Tabi ki yine bok gibi bir basım vardı her yer hatalarla doluydu yani anlayamıyorum bu kadar beğenilen ve satan bi seriyi yeniden basmak çok mu zor iğrenç kapaklarınıda değiştirmek için bi fırsat olur hemde. Eski basımlar hatalarla ve saçma çevirilerle dolu zaten. Neyse her şeye rağmen çok iyiydi.
Ateşin Varisi
Serinin ilk iki kitabına göre daha durgun geçti bu kitap benim için. Nitekim olayların iyice kızışmaya başladığını anlıyoruz sonuna doğru. Yine olanlar oluyor ve bizim kız rahat duramıyor. Celaena için işler gittikçe zor ve heyecanlı bir hal aldı. Bu da okurken beni iki kat daha fazla sürüklemek demek. Dördüncü kitaba merakım arttı.
Cam Şato serisinin üçüncü kitabında önceki kitabın finalinden yarı Fey olduğunu bildiğimiz Celaena'nın öldü bilinen Terrasen'in kayıp prensesi Aelin Ashryner olmasını ve kralı kandırıp görev diye çıktığı yolculuğunu okuyoruz. Yeni karakterlerle birlikte gerçekten sağlam kafayla okumanız gereken bir kitap çünkü ben bazı yerlerde yorulduğumdan bıraktım ve sonraki gün devam ettim, okumaya devam ettiğimde böyle bir karakter mi vardı, bu kimdi ki gibi sorular kafamı çok doldurdu. Yazarın dili sade olmasa da akıcı, aksiyon ve savaş sahnesi yazmasını çok iyi başarıyor ama betimlemeleri bazen keşke onlarla kalsa diyorum. Bir ara sadece yürüdüğü yolda hiçbir anlam içermeyen bazı şeyleri betimlediğini fark ettim, bu şekilde söylenince buna da tutulmazsın diye düşünebilirsiniz ama okudukça anlıyorsunuz. Chaol karakterini çok özlettiren ve Celaena'nın o asi ve şen şakrak tavırlarını arattıran bir kitaptı. İkisi birbirinden çok uzaklarda olduğu için de yazarın aşkı başka karakterlerle hafif hafif doldurmaya çalıştığını hissettim. Genel anlamda konuşursak diğer kitapların boyutuna bakarak bu kitap kısa sürer diye düşünüyordum, gerçekten çok uzundu. Buna rağmen kendini okutturdu pek fazla sıkmadı heyecanı son sahnelerde yaşatsa da bazı yerler dışında beni pek boğmadı. Bu kadar uzun bir seride bu kadar uzun süre boyunca okuyucuyu tutmak inanılmaz zor olduğundan ben beğendim.
Dipnot olarak da eğer sizde varsa Suikastçinin Hançeri'ni bu kitaptan sonra okunması gerektiğini okudum çünkü dördüncü kitapta geçmişe dair çok fazla gönderme yapılmış.
Baskı hatası üstüne baskı hatası
Inanılmaz kötü bir baskı. Bazı sayfalarda karakterlerin adı bile yanlış yazılmış. Türkçe noktalama işaretlerini geçtim kelimeler bile yanlış yazılmış. Bu kitabı baskıya gitmeden önce biri okumuş mu sanmıyorum. Dex bazı kitapları çok özenliyken en çok satılan bu pahalı kitapları baştan savma bile denemeyecek şekilde basmış.
Gerçekten çok yazık.
Ve sorun devam kitaplarında da var. Gölgeler kraliçesini okuyorum şuan, inanılmaz göze batmaya başladı bu durum.
İnanın seçici biri değilim. Eğer bedava fan çevirisi olsa (bazı kitapları koreceden İngilizceye google çevirileriyle okudum) sorun etmezdim. Ama dex bir yayınevi ve ucuz kitaplar değiller bunlar.
Kitabın hikayesine ve akışının güzelliğine hakaret gibi... Sanki ne olursa olsun alacaksınız demişler.
AELİN’İN BU KADAR GÜÇLÜ OLMASINA BAYILIYORUM
Ben cam şato serisinin kitaplarını hep daha fazlası gelecek artık olaylara giris yapacağız sıkıcı kısımlar gececek diye bir ümitle okuyorum. Birinci kitap güzeldi yeni bir dünyaya giriş kitabı olarak sıkıcı kısımları vardı ve evrenle ilgili daha cok bilgi vermesini isterdim. Birinci kitaptan beri Dorianı cok seviyorum ama hiç cesur birisi değil
İtiraf etmeliyim ki ilk üç kitap içerisindeki en iyi kitap buydu. Özellikle son 150 sayfayı resmen soluksuz okudum. Öyle şeyler oldu, öyle şeyler ortaya çıktı ki... hayret ettim aynı zamanda heyecandan sayfaları nasıl çevireceğimi şaşırdım diyebilirim.
Ayrıca bundan kesinlikle eminim ki Maas her kitapta çıtayı daha da yükseltiyor, hem karakterler hem de kurgu bakımından. Her kitapla birlikte de favorim değişiyor.
*SPOILER İÇERİR!*
Kitabı çok beğenmemin yanında bazen deli gibi bunaltıp sıktığını söylemeden geçemeyeceğim. Hele ki Manon Siyahgaga karakterinin kısımları kitabın sonlarında ilgimi kazanmayı başarmış olsa bile başlarda hiç ilgimi çekmedi ve sıkılarak okudum. Birçok okuyucunun dediği gibi kitap son 100-150 sayfasında akıcı olmaya başladı. Rowan karakterinin geleceğini daha seriye başlamadan biliyordum fakat o da benim için bir hayal kırıklığıydı. Zaten kitabın yarısından çoğunda ana karakterle araları oldukça kötüydü ve hayal ettiğimin tam tersi bir şekilde tanıştıklarından Rowan'a pek ısınamadım. Fakat günün sonunda Celaena'ya destek olacağından emin olduğum bir karakter olduğundan içim rahat. Dorian'ın o yalnızlığını iliklerime kadar hissettim, bir insan nasıl bu kadar bahtsız olabilir anlamıyorum. Şifacı kızla bir gelecekleri olabileceğine gerçekten inanmıştım... Dorian hakkındaki tahminim 4 veya 5. kitapta öleceği yönünde. Babası tarafından o tasma takıldığı an her şey bitti. Hoşça kal Dorian! Bu konuda spoiler yemek çok istiyorum fakat kendimi bir şekilde tutuyorum. Son olarak diğer ilgimi üzerine toplamayı başarmış karakter olan Aedion'dan bahsedeceğim. Kendisine tam anlamıyla bayıldım. Aelin'i yıllardır hiç görmemiş olmasına rağmen ona bu kadar sadık kalması ve içindeki ümidi diri tutabilmesi takdire şayan. Ayrıca çok cesur, tam bir savaşçı. Sonda Adarlan Kralına bütün okurların defalarca söylediği fakat ne hikmetse bir türlü duyuramadığı sözleri söylemesi inanılmaz zevk verdi diyebilirim.