Çin cambazlığı...
Amcaları Kara Kağan, İ-çing ile evlendi diye Kür Şad ve Tulu Han, kağana düşmandırlar. Fakat bunu belli etmiyorlar. Bu fırsattan istifade ederek aralarına yağılık sokmak, Türkler’i ikiye bölmek sonra hepsini ezmek kabildir. Şen-king artık eski hareketini kaybetmiştir. Güzel bir Türk kızına vurulmuştur. Şimdi hep onun ardındadır. Bu yüzden bir Türk onbaşısı ile dövüşmüş, Kür Şad’dan dayak yemiştir. Bu bitiği ben sadık köleniz Van-zin-şan size May-tu-çing ile gönderiyorum.
Sayfa 144 - Hüseyin Nihal Atsız kalitesiyle, sürükleyici bir anlatım..Kitabı okudu
Kız başını kaldırıp Şen-king'in yüzüne baktı. Çin beği az kalsın atından düşecekti. Bütün dirliğinde böyle güzel bir kız görmemişti. Çekik yeşil gözleri ışık gibi parlıyor, yüzünden esenlik ve kan fışkırıyordu. Boylu poslu kızdı. Uzun kumral saçları iki örgü halinde börkünün altından beline doğru uzanıyordu. Ayaklarında çizmeler vardı. Kemerinde uzun bir bıçak sallanıyor, kızıl elbisesi ona korkunç bir güzellik veriyordu.
Reklam
Ben Oğuz beği Kül Erkin'im! Tüng Yabgu Kağan'ın üçüncü elçisiyim. Bunu Tüng Yabgu Kağan sana yolladı. Savaşta uğurun açık olmasını diledi" dedi. Kül Erkin elinde çok güzel ve değerli bir kılıç tutuyordu.
Ocağımı söndür de budunu yaşat!... Türk Tanrısı! Can senin olsun, gözlerimi ver! Yıllarca neler çektim, kimse bilmedi. Gözlerim ışık aradı, ama bulamadı. Gözsüz at koşturdum, gönül tat almadı. Her şeyden vazgeçtim. Yalnız bir savaşlık ışık ver. Türk Tanrısı! Göğün rengini, güneşin parlaklığını, gecelerin süsü olan yıldızları, yeşil ağaçları, hattâ arkadaşlarımı, yakınlarımı, oğlumu bile gösterme. Yalnız ben dövüşüp ölünceye kadar yağıyı göster. Sadağımdaki ok, kolumdaki güç, damarlarımdaki kan tükeninceye kadar yağıyı göster...
Sayfa 385Kitabı okudu
Çinli beğe yılgınlık gelmisti. Katun öçlü gözlerle bakıyordu. Fakat onlara aldıran yoktu. Simdi söz gene Çuçu’ya gelmisti:.Ötüken kızlarının Gözleri gönül yarar.Onları gündüz günes,Gece ay sarar.Çinli meydan okusa Bunda sasılacak ne var?Keçi esrik olunca Dövüsmeğe kurt arar.
Kürşad’ın adı geçince budun arasında bir çalkalanma oldu. Çinli beğ ise üzerine yağdırılan bu kınamaların altında kendinden geçmiş gibi idi. İ-çing Katun bu deyişleri Çinceye çevirerek kendisine anlattıkça kuduruyordu. O denli köpürmüştü ki istemeyerek kılıcına el attı. Kara Ozan onun elini kılıcına attığını görmüştü. Şimdi kopuzla cevap veriyordu: Kılıcına el atma, Şimdi deyiş çağıdır. Ortalıkta dolaşan Ak kımız çamçağıdır. Yad elde oturanlar Bil ki yurt kaçağıdır. Senin kılıç dediğin Türk’ün oyuncağıdır.
Reklam
191 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.