Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ÜNLÜ AVUKAT PETROCELLİ' NİN KAYBETTİĞİ TEK DAVA...!!! Ünlü bir futbolcu karısını öldürmekle suçlanıyordu. Futbolcu yakalanmıştı. Ama karısının cesedi ortada yoktu. Duruşma Amerikan filmlerindeki gibiydi. Futbolcu sanık sandalyesinde oturuyordu.... Kucak dolusu parayla tuttuğu avukatı jüriyi ikna etmeye uğraşıyordu: - "Sayın jüri,
Âdet Gören Erkekler Olsaydı… Gloria Steinem’ın ilk defa 1978’de Ms. dergisinde yayınladığı ve aşağıda çevirisini bulacağınız bu yazısı hala güncelliğini ve komikliğini koruyor. — Hindistan’da yaşamanın bana öğrettiği şey, dünyanın beyaz azınlığının bize açık tenlilerin daha üstün olduğu yalanını yutturmak için yüzyıllar harcadığı. Halbuki
Reklam
Bir hanımefendi anlatıyor; 1919 yılı... İstanbul baştan aşağı İngilizlerin işgali altındaydı. Liseyi yeni bitirmiştim. Güzel bir kızdım. Dünür gelmeye başladılar. Biri avukatmış. Gösterdiler uzaktan, boylu poslu yakışıklı bir delikanlıydı, beğendim. Nişanlandık. Nişanlımı seviyordum. Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba ışığının altında sabahlara kadar oyalar örüyor, çeyizler hazırlıyordum. Ama çok geçmedi ki mahallede bir dedikodu yayıldı. (Ayşe’nin nişanlısı avukat değilmiş, ipsizin biriymiş, üstelik cami önlerinden tabut taşıyarak karnını doyuruyormuş) dediler. Alt üst oldum. Babam götürdü, uzaktan izledik, gerçekten de tabut taşıyordu… Yıkıldım. Nişanı atıp, ayrıldık. Aradan 5 yıl geçti. Evlenmiştim, Bir de çocuğum olmuştu. 1924 yılıydı. Artık ülkemiz özgürdü. Bir gün Beyoğlu’nda rastladım ona. Oğlum yanımdaydı. Beni görünce titredi, ceketini düğmeledi. Saygı göstererek durdu önümde. Vaktiniz varsa size bir çay ikram etmek isterim, dedi. Olur, dedim. Bir büroya girdik. Burası bir avukatlık bürosuydu ve kapıda adı yazıyordu. İçerde yardımcıları çalışıyordu. Siz gerçekten avukat mısınız, dedim. Evet, dedi. Peki, avukatsınız da neden cami önlerinden tabut taşıyordunuz, diye sordum. Durdu, başı öne eğildi. Beni affedin,dedi. İstanbul işgal altındaydı. Her taraf İngiliz askeri kaynıyordu. Her şeyi didik didik arıyorlardı. Biz de Anadoluya ,Milli kuvvetlere ancak,cenaze süsü vererek tabutlarla silah kaçırıyorduk. Bu ülke için hayati bir işti. Bunu size bile söyleyemezdim... -Unutmayın bu vatanı canlarını ve aşklarını feda edebilenlere borçluyuz!!!
Arkadaşlar ben çocuk gelişimi mezunuyum ama şuanda avukat katipliği yapıyorum yaptığım işte mutlu değilim ama patronlarım da çok iyi işten çıkmak istiyorum dedim çıkarmadılar ve çıkma dediler sizce ne yapmalıyım gerçekten hiç mutlu değilim ben burda.
Bizim memleketten haber sorarsan. Kimi açtır, kimi toktur efendim. Koltuğu bulanlar bizi unuttu Arada sürünen çoktur efendim. Avukat elinden hakim şaşırdı Adalet sabrını böyle taşırdı Soyguncu fakirde boza pişirdi. Akil, fikir, vicdan yoktur efendim. Aşık Mahzuni Şerif
Öğretmenler Günü Kutlu Olsun...!!!
Öğretmen ve Öğrenci... Bir profesör, sosyoloji sınıfındaki öğrencilerini Baltimore şehrinin kenar mahallelerine göndermiş ve o bölgede yasayan 200 erkek çocuğunun durumlarını araştırmalarını ve her bir çocuğun geleceği hakkında bir değerlendirme yapmalarını istemişti. Öğrenciler hemen hepsi bu çocukların gelecekte hiçbir şanslarının
Reklam
Merhabalar... Sitede avukat bir arkadaşımız var mı acaba? Danısmak istediğim bir konu vardı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.