Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir erkek gidince; Kentin tüm yolları çökmüş, Dağları yan yatmış gibi olur. Bir erkek gidince; Raflarda kalır dizi dizi kitaplar, çekmecede dosyalanmış evraklar, ödenmiş senet koçanları, su, elektrik faturaları, banka dekontları, maaş ekstreleri, taksit tarihleri, kalın bir defter içinde doğum günleri, baş başa çekilmiş gülen resimler, telefonlar,
Reklam
Mücahitler bir cümlenin sonunda üç nokta ile de kadınlarını anıyorlardı, büyüklerin yanında okunan mektuplarda. Üç noktaydı eşin mektuptaki yeri. Üç nokta ki gönüldeki yeri dağlardan deryalardan büyük... "Selam olsun evdeki çoluk çocuğa..."
Sayfa 101Kitabı okudu
Ölürsek şehit kalırsak gazi oluruz. Siz şehitlikten mi kaçıyorsunuz? Kaçıp giderseniz sizden zafer bekleyen analarınızın, yolunuzu gözleyen hanımlarınızın ve umudunu size bağlayan çocuklarınızın yüzlerine nasıl bakacaksınız?
Sahiden komik ama zekice...
Mardin'e gelecek Fransız ordusunu yok edecek güçlerinin olduğunu söylemişler. Kalenin etrafındaki çadırları ve ateşe hazırlanmış topları gören Norman, Mardinlilerin haklı olduğunu düşünerek apartopar trenle geri dönmüş(...). Oysa yapılanlar çok farklıymış. Mardinliler evlerindeki soba borularını sökerek Norman gelmeden evvel kaleye çıkarmışlar. Boruları 45° açıyla havaya dikerek ateşe hazır top havası vermişler sonra da soba borusu olduğu anlaşılmasın diye üzerlerini çadırla kapatmışlar. Boruları top namlusu zanneden Norman, yüzlerce topla korunan bir şehrin işgal edilmeyeceğini rapor etmiş. Herkes bu hikayeyi birbirine defalarca anlatıyor anlattıkça gülüyordu.
Reklam
Zaten mektuplar bir haber vermek derdiyle değil, hayatta olduğunu ispatlamak niyetiyle gönderiliyordu.
192 syf.
·
Puan vermedi
Tiyatroda bir sahne vardır, bir de sahne arkası. Sahnede olanları hepimiz görür ve biliriz. Ancak sahne arkasındaki hazırlıkları, çabaları orada neler yaşandığını bilemeyiz. Hepimizin bildiği bir mücadele vardır:Milli Mücadele. Türkün, kürdün bir olup vatan için mücadelesi. Bu mücadele sonucu kazanılan bir zafer vardır. Gördüğümüz, savaş meydanındaki zor şartlarda savaşan mehmetçiklerdir. Bu sahnedir. Görmediğimiz, Antep, Maraş, Urfa ve birçok memlekette yaşanılan sıkıktılar. Bir zerre barutun ziyan olmaması için didinen kahraman insanlar. Yeri geldiğinde erkek gibi ailesini koruyan, savaş meydanında olmaktan çekinmeyen kadınlar. Annesinin, bacısının namusunu korumak için düşman kovalayan yaşı küçük lakin yüreği büyük çocuklar. İşte bu sahne arkasıdır. Daha çok yazabilirim, ancak bunları benim anlatmam sizi ne kadar tatmin eder bilemem. Fazıl Yazıcı, Milli Mücadele yıllarının koca yürekli minik kahramanlarını dökmüş kâğıda. En kısa zamanda okumanız dileğiyle...
Ayağın Nerede Oğul
Ayağın Nerede OğulFazıl Yazıcı · Yitik Hazine Yayınları · 2009311 okunma
Ayağın Nerede Oğul
Müslümanlar cepheden cepheye mevzi sayarken, Ermeniler hür yaşadıkları topraklarda para sayıyordu.
Sayfa 8
Karanlığın en kesif olduğu zaman güneşin doğmaya en yakın olduğu zamandır.
Reklam
Ağabey neden dümdüz gitmiyoruz da, böyle dolaşıp duruyoruz.Buralara düşman mayın mı döşemiş? Asker gülerek cevap verdi: -Belki bir define buluruz diye dolaşıyoruz(!) Niyazi birşey anlamamıştı Asker devam etti : -Şaka yapıyorum delikanlı şimdi herkes dümdüz giderse yol olur düşmanın dikkatini çeker,Bu şekilde hepimiz dolanarak ilerliyoruz ki yolumuz bulunmasın.
192 syf.
8/10 puan verdi
Her yaştaki insanların okuyabileceği bir kitap....
Ayağın Nerede Oğul
Ayağın Nerede OğulFazıl Yazıcı · Yitik Hazine Yayınları · 2009311 okunma
Karanlığın en kesif olduğu zaman güneşin doğmaya en yakın olduğu zamandır.
-Bir dileğim daha vardır oğul. Biz ki Fatihlerin, Yavuzların, Sultan Süleymanların nesliyiz. Allah'ın izniyle ekmeksiz, aşsız yaşarız, lakin hürriyetsiz yaşayamayız. Asılırız, ipe çıkarız, yine de dillerini bilmediğimiz zabitler kumandasına girmeyiz, bayrağımızı indirtmez, ezanımızı dindirmeyiz.
122 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.