Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
Ben! Ben ki her türlü ahlaktan muaf, müneccim ya da melek olduğumu söylerdim, toprağa ayak bastım, arayacağım bir görev, kucaklayacağım kaba bir gerçeklik var. Neşideler bitti artık: Geri dönmek yok atılan adımdan. Katı gece! Yüzümde tütüyor kurumuş kan, Hiçbir şey yok ardımda, şu korkunç ağaççıktan gayrı!.. Ruhsal kavga da insanlarınki kadar hoyrat; ama adalet kuruntusu sadece Tanrı'nın keyfidir. Yine de uyanış bu. İçimize dolan gücü ve gerçek sevecenliği kabullenelim bütünüyle. Ve şafak vaktin­de, ateşli bir sabırla silahlanmış, gireceğiz görkemli şehirlere Rimbaud
Reklam
.... Ayn Rand ABD’yi nasıl ayarttı? “Toplumumuz merak uyandırıcı yeni bir evreye girerken okur kitlesini daha kaygı verici ve hastalığa meyilli bir boyuta getiren Ayn Rand’in felsefesi ahlakdışılığıyla neredeyse kusursuz.” –Gore Vidal (1961) ABD tarihinde nadiren bir yazar toplumu daha az veya daha çok şefkatli bir hale getirebilmiştir.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve insanlar İnsanların biçimsel algılarının ilginç bi şekilde zemini toplumda sapasağlam temel oluşturan önyargılarına nasıl ayak olduğunu görüyoruz. Sınıflandırmayı ve genellemeyi seviyoruz. Bazı davranış kalıpları var kafamızda onları yapan şunu da yapar mantığıyla kısa vadede sonuca ulaşıyoruz.Makyajı ya da yemeyi seven bi insan bencildir mesela. Yine bağıntısının kuvvetli olmadığını düşündüğümbu sefer oluşumunda şeklin yer aldığı önyargının tanık olduğu bir kitap Fareler ve İnsanlar . Bu kitabı okurken aklıma Yeşil Yol filmi ve Bülbülü öldürmek kitabı gelmişti . Zenci ise kaba saba şiddete başvurması yüksek olasılıkli ya da dudağımızda kırmızı rujumuz varken hele bi de içimizden geldiği kadar/gibi gülüyorsak üstüne kadınsak kötü sıfatlar boynumuzda bi kolye oluveriyor.. Olaylar hakkında kendimizce hızlı bi şekilde aydınlanmamızı sağlayan kestirme yolumuz ; konuyu , konuda yer alan insanı çok düşünmek gibi zahmetli bir işten kurtarmış oluyor.Evli insanlar bile eşlerinin yeni özelliklerini otuzuncu yılında gördüklerini şaşırdıklarını dile getirirken bazılarımız insanın bakışından ,kıyafetinden ,yediğinden içtiğinden ,boyundan posundan,ten renginden kısa sürede bi fikir edinip önlemlerimizi alıyoruz .Bu kadar temkin bizi nasıl hasta etmiyor ? Sürekli önlem almak başkasına göre tavır yaratmak doğamızdaki benliğimizi engellemiyor mu ?neden başkalarının aurasına göre sekilleniyoruz ? Hani biz biriciktik ve en önemli bizdik ?Bu kadar birbirimize yarınımıza güvenmezken nasıl ürüyoruz ?
Sis
Sarmış ufuklarını senin gene inatçı bir duman, beyaz bir karanlık ki, gittikçe artan ağırlığının altında herşey silinmiş gibi, bütün tablolar tozlu bir yoğunlukla örtülü; tozlu ve heybetli bir yoğunluk ki, bakanlar onun derinliğine iyice sokulamaz, korkar! Ama bu derin karanlık örtü sana çok layık; layık bu örtünüş sana, ey zulümler sahası! Ey
Köylüleri niçin öldürmeliyiz? Çünkü onlar ağır kanlı adamlardır Değişen bir dünyaya karşı Kerpiç duvarlar gibi katı Çakır dikenleri gibi susuz Kayıtsızca direnerek yaşarlar. Aptal, kaba ve kurnazdırlar. İnanarak ve kolayca yalan söylerler. Paraları olsa da Yoksul görünmek gibi bir hünerleri vardır. Her şeyi hafife alır ve herkese
Reklam
409 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.