Peyami Safa’nın çizdiği karşıt karakterlerde ayrı dünya görüşlerinin yattığını söylemeye gerek yok. Öyleyse son kertede nasıl bir değerler karşıtlığı ile yüzyüzeyiz? Batılı tipin savunduğu başlıca değerler, yazarımıza göre. Batı uygarlığına özgü değerler: para, çıkar ve hazza dayanan bir ahlâk anlayışı; Doğulununkiler ise Türk-İslâm uygarlığından gelen manevî değerler ve dine dayalı bir ahlâk anlayışı. Şimdi bir adım daha ileri giderek romanların üzerinde kurulduğu temel karşıtlığı saptamak istersek, bunu madde ve ruh kavramlarına indirgeyebiliriz kuşkusuz. Zaten dikkat edersek görürüz ki Batılı adamın özellikleri beden ve madde ile. Doğulununkiler ise ruh veya kalb ile ilgili (...) Onun için Batılı tipin kadından beklediği de birkaç saniyelik zevktir. Ne sever, ne de kıskanır, ama şık giyimi, serbest davranışları ve atılgan kişiliği ile kadınlar için çekicidir ve kolay avlar onları.
«Doğulu ise ruhdur, kalbdir. Budur kadınları çeken de. (...) Doğulunun aradığı hazlar da bedenin değil ruhun hazları olduğu için aşka bir beden işi olarak bakmaz. (...)
«...Batılının üstünlüğü, kudreti, madde ve beden dünyasındadır; maddî değerlerse, bedensel zevklere kavuşmasını bilir, ama amacına ulaşmak için ruhu, kalbi ve ahlâk kurallarını yadsır. Peyami Safa Batı - Doğu karşıtlığını madde ve ruh karşıtlığı şeklinde gördüğü için, tiplerin bu yönlerini belirtmek üzere, kahramanlarının özellikle aşk, para ve yurt sorunları karşısındaki tutumlarını ortaya koymaya yarayacak olaylar düzenler. Kadın kahramanlarına gelince, bu konuda rahatsızdır. (...)