Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
" Romeo ve Juliet'in yaptıkları gibi beraber ölmeyi tercih edenlerin sayısı çağımızdaki kadar az olmasaydı, belki inanırdım ben de sadakate. "
İnsanlar, diye düşündü. Ne görüyor ne de duyuyorlar.
Reklam
Birlikte olacağın erkeği, kendinden daha az paraya sahip olanların arasından seç. Belki, bu sana acımasız gelebilir ama sana saygı duymasını sağlayacaktır.
Sayfa 396 - Doğan KitapKitabı okudu
Derz - Zerre
“Ölecekti ama korkmadı. Kızmadı. Bağırmadı. Küfretmedi. Çünkü tam da o an, Ahlat’ı anladı. Ahlat’ın da en az kendisi kadar Zerre’ye aşık olduğunu ve uğruna ölmekle öldürmek arasında hiçbir fark olmadığını anladı.”
Sayfa 201 - Doğan YayınlarıKitabı okuyor
Ne doğan güne hükmüm geçer, ne halden anlayan bulunur...
Belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir…
Reklam
"Kim kalbinden vazgeçecek kadar kendini bir şeye adayabilir ki?"
Herkes, dedi içinden. Ama herkes! O kadar kötüler ki! O kadar kötüler ve o kadar iğrençler ki! Çocuklar, yaşlılar, sakatlar, hastalar, herkes!
Yok olup gitmekten kork­muyordu. Var olmaktan yeterince korktuğu için...
Çünkü dünyanın en çabuk geçen, geçer geçmez de en hızlı yakalanılan hastalığa sahipti: Umut
Reklam
Saatin sabahı kovaladığı ve yakalamasına çok az kaldığı bu zamanda içinde bulunduğumuz durum için bir açıklama beklemem gerekirdi. Ama beklemiyordum. Hayatımın öyle bir dönemini yaşıyordum ki, hiçbir şeyi beklemiyor ve merak etmiyordum.
"Herhalde yine hiç paramız kalmadı, değil mi?" "Şöyle tarif edeyim: o kadar çok paramız var ki çalışmıyoruz ve o kadar az paramız var ki çalışmıyoruz."
Sayfa 191Kitabı okudu
" Kendimize en büyük acıları ve zevkleri tattırdık. Ve artık ölüyoruz. Bunu fark etmiyor musun? En yukarıdan aşağı düşüyoruz. Ve yeri öpmemize çok az kaldı. "
Herkesin bir hikayesi yok muydu? Başlayıp da bitiremediği. Çünkü kimsenin dinlemediği... İçine atmak, diye bir şey varken, anlatmaya ne gerek vardı?
Zaten her şey bir umutla başlamamış mıydı?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.