Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Lütfen üşenmeden okuyalım biz kendimizi düzeltmezsek helakımız elimizdendir
Bu makalemin konusu, üzerinde Kur’an bütünlüğünde dikkatle düşündüğümüzde, bizleri çok ciddi bir şekilde uyaran ve çok önemli dersler almamızı sağlayan İsra suresi 16. ayet olacak. Ayeti iki farklı tercümeden yazalım ki, ayetin nasıl farklı tercüme edilip, aslında ne anlatmak istediği kısmen nasıl gizlendiği, daha açık anlaşılabilsin. “BİZ BİR
Hz Nuh AS Hayatı Ve Kıssasını Bırakıyorum Okuyun ..
🌹🤲🤲🌹🤲🤲🌹🤲🤲🌹🌹 Hz. Nuh (as.) kimdir? Hz. Nuh’un (a.s.) özellikleri nelerdir? Hz. Nuh’un (a.s.) eşi kimdir, Müslüman oldu mu? Hz. Nuh’a (a.s.) oğlu niçin iman etmedi? Hz. Nuh’un (as.) adı Kur’an’da geçiyor mu? Hz. Nuh’a (a.s.) neden ikinci Adem denir? İnsanlığın ikinci atası kimdir? Hz. Nuh (a.s.) kaç yıl yaşadı? Hz. Nuh (a.s.) kaç yıl tebliğ etti?
Reklam
DEĞİŞTİRMEK İSTEDİKLERİNİZE DÖNÜŞMEYİN Hamd yerleri, gökleri ve içindekileri bir düzene göre yaratan, bu düzenin sağlanması adına kitaplar ve peygamberler gönderen, gönderdiği şeriatlarla bütün yönetim sistemlerine meydan okuyan, yarattığı kullarını hangi yönetimle düzene koyabileceğini en mükemmel bir şekilde bilen, kalplerin ve akılların gerçek
Din ve Tağut
"Onlar Allah'ı bırakarak bilgin ve rahiplerini rabler edindiler." Tevbe/31 Demek ki, kitap ehli olanlar da tağuta yani hak saldırganı, azgın otoritelere tapınmışlardır. Bu tapınmada secde ve rüku yoktu, ama itaat ve ta-biiyet anlamındaki ibadet vardı. Kişiyi Allah'ın kulluğundan ve O’nun dininden çıkaran bir ibadet... Alemlerin Rabbi olan Allah'ın dinine davetin sadece bir tek anlamı vardır. O da tağutlaşmış insanların elindeki egemenliği, tekrar Allah'a; yani asıl sahibine iade etmektir. Ama bu davet, yani Allah'ın dinine davet yapılınca tağutların suçlaması hazırdır: "Bunlar yeryüzünü fesada veriyor" yahut bugünkü cahiliyenin bütün davetlere taktığı isimler..."Bu, bir hükümet darbesi teşebbüsüdür." "Musa dedi ki: Ey Firavn, ben Alemlerin Rabbinin elçisiyim..." A’raf/104 "Firavn kavminin kafir önderleri dediler ki: (Ey Firavn!) Sen Musa ve kavminin, yeryüzünü fesada verip seni ve ilahlarını bırakmalarına izin mi vereceksin?" A’raf/127
184 syf.
·
Puan vermedi
“Hz.Nûh ve Tufan Olayı”
Hz. Nûh, kavmini putperestlikten uzaklaştırıp tevhid inancına döndürmek için gönderilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de Nûh’un Allah tarafından seçildiği kendisine vahyedildiği kavmine peygamber olarak gönderildiği yıl kavminin arasında kaldığı ve kavmini Allah’a kulluğa davet ettiği belirtilmektedir. Nûh kavmini Allah’tan başkasına ibadet etmemeleri hususunda uyarmış, aksi takdirde başlarına gelecek azabı kendilerine haber vermiştir. Yoldan çıkmış, çok zalim ve azgın olan kavmi Nûh’a inanmadığı gibi ona mecnun demiş, taşlamakla tehdit edip yalancılıkla itham etmiş, ondan kendisine uyan alt tabakadan insanları yanından uzaklaştırmasını veya başlarına geleceğini bildirdiği azabı bir an önce getirmesini istemiştir. Hz. Nûh dua etmiş ve ilah Nûh’un duasını kabul etmiş ve inkârcı kavminin tûfanla helâk edileceğini, kendisinin ve inananların kurtulacağını bildirerek bir gemi yapmasını istemiştir.Gemi inşa edilirken Nûh’un kavmi kendisiyle alay etmiştir. Rivayete göre gemi yapması istenince Hz. Nûh tahtayı nereden bulacağını sorar, ona ağaç dikmesi emredilir ve Hint meşesi denilen ağaçları diker. Kırk yıl geçtikten sonra bu ağaçları keserek gemiyi yapar. Geminin inşası bitince her hayvan türünden birer çift, ayrıca boğulmasına hükmedilenler dışındaki aile fertleri ve iman eden diğer kimseler gemiye bindirilir. Nûh ve ona inananlar kurtulurken eşi ve oğlu inanmayanlarla birlikte boğulur. Hz. Nûh ve tufan olayı kısaca böyle cereyan etmiştir. Şunu asla unutmayalım ki; Kaptanı Hz. Nûh olan gemiye asla korku yoktur..
Hz. Nuh Aleyhisselam
Hz. Nuh AleyhisselamMustafa Necati Bursalı · Bahar Yayınları · 201973 okunma
Lût'un Karısı Eşcinsel Olmadığı Halde Neden O da Helak Edildi?
96 Tahrîm, 66/10. Hz. Lût'un karısının, onlarla birlikte başına gelenin onun da başına geleceğinin söylenmesin sebebi olarak, kadının hak bâtıl savaşında hakkın yanında durmayarak tarafsızlığı seçmesi gösterilebilir. Bilindiği kadarıyla Hz. Lût'un eşi eşcinsel değildi. Zira kadının eşcinsel olması durumunda Hz. Lût'un onunla evli kalmasının imkânı bulunmadığından, burada da tıpkı Firavun'un karısı veya Hz. İbrahim'in babası gibi bir durum olduğunu düşünebiliriz. Yani Hz. Lût'un karısı, böyle bir şeyi yapmasa da düşünce ve taraftar olarak kavminin önde gelenlerinin temsil etmiş olduğu azgın tarafla birlikte durmayı tercih etmiş olabilir. Kadının o sınıfın içerisinde kalmış olması, hatta bu azgın gruptan sonuna kadar ayrılmamış olması, yapılanlara en azından ses çıkarmamış olması mutlak manada alenî olarak işlenen zulme ortak olmuş olmasını iktizâ eder. Mamafih hak bâtıl savaşında taraf olmanız gereken yerde tarafsız kalmak demek, karşı tarafta durma anlamına geleceğinden, bu kişilerin bertaraf olmasının yolu açılmış demektir. Anne-baba, baba-oğul, karı-koca arasındaki dinsel uyuşmazlık örnekleri Kur'an'ın gündeme getirmiş olduğu örneklemlerden birisidir. Bilindiği gibi Kur'an, genellikle eşler arasında inanç birliği varsa zevc' kavramını, yoksa ‘imrae' kelimesini kullanmaktadır. Hz. Nuh ve Hz. Lût'un eşleri için bu ifadelerin kullanılması manidardır. Ancak az da olsa çocuk sahibi olunamayan evliliklerde eşlere 'imrae' lafzı da kullanıldığı görülmektedir. (Bkz. Mustafa Öztürk, Cahiliyeden İslamiyet'e Kadın, Ankara 2016, s. 142-143).
Sayfa 118, 96. dipnot.
Reklam
A'RÂF SÛRESİ/80-81-82-83-84
80. Lût’u da (gönderdik).(O da) vaktiyle, kavmine demişti ki: “Sizden önceki âlemlerden hiç kimsenin yapmadığı bir fuhşu mu yapıyorsunuz?” (Hz. Lût, Hz. İbrahim’in kardeşi Harra’nın oğlu olup Sodom şehrine peygamber olarak gönderilmiştir) 81. “Siz, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere varıyorsunuz. Doğrusu siz haddi aşan (azgın) bir kavimsiniz.” 82. Kavminin cevabı: “Onları (Lût ve yandaşlarını) kasabanızdan çıkarın. Herhalde onlar, fazlasıyla temiz olan insanlarmış!” demekten başka olmadı. 83-84. Biz de onu ve ehlini (aile ve taraftarlarını) karısı hariç kurtardık. Çünkü o, (gizli küfrü sebebiyle) geride kal(ıp helak ol)anlardan oldu. O sırada üzerlerine (felaket getiren) bir yağmur yağdırdık. İşte bak, günahkâr suçluların sonu nasıl oldu! (Allah’ın belirttiği küfür, fuhuş ve benzeri yasakları çiğneyenlerin ve diğer helak edilenlerin başlarına gelen cezalar, aklı olup da düşünenlere ibret olarak kâfî gelecektir.)
Yalnızlık Peygamber sırrıydı. Dedemiz Hz. İbrahim ateşte yalnızdı, Hz. Nuh azgın kavminin içinde, Hz. Yusuf kuyuda, Hz. Yakup hasrette, Hz. İsa semada, Hz. Zekeriya testerenin ucunda yapayalnız değillermiydi,? Kadında çocuk olursa yalnızdı. Kul yalnız olduğu kadar Rabbine yakındı...
74 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.