Acep mi Kâbe’den eşref olursa kâmilin kalbi?
Bunu cân ile isğâ et efendi, kavl-i sâdıktır;
Binâsı Kâbe’nin mahlûk işidir seng ü hâk ile,
Gönül hod dest-i kudretle yapılmış sun‘-i Hâlık’tır.
Aziz Mahmud Hüdayi (K.S)
“Kâmil bir mü’minin kalbinin Kâbeʼden üstün olmasına şaşılır mı? Ey efendi, can kulağıyla dinle ki doğru sözdür bu: Kâbe taş-toprak ile binâ edilmiş bir kul yapısıdır, gönül ise bizzat Yaratıcı’nın kudret eliyle yaptığı bir sanat eseridir.”
Sultan Üçüncü Murad Han’ın vefatı üzerine Aziz Mahmud Hüdâyî (k.s.) Hazretleri dünyayı şöyle tasvir etmiştir:
Yalancı dünyâya aldanma yâ hû,
Bu dernek dağılır, dîvân eğlenmez.
İki kapılı bir virânedir bu.
Bunda konan göçer, mihmân eğlenmez...
Mevlam senin aşıkların devrân iderler hû ile
Yolundaki sadıkları cevlân iderler hû ile
Hüdâyi gayra meyli kes,Mevlâ yeter bâki heves
Zikrini Hakk'ın her nefes ilan iderler hû ile
Aziz Mahmud Hüdâyi (k.s.)
Cânıma cânânı, kimden umayım. Derdime dermânı, kimden umayım. Lutf ile ihsânı, kimden umayım.
Sen yarattın yine Sen yardım eyle.
Hz. Aziz Mahmud Hüdayî (K.S).
İşittin mi aceb şol Bâyezîd’i
O aynü’l-ârifîn olan ferîdi
Yanında öğdüler bir şahsı hayli
Onu görmeğe gitti kalbi meyli
Varıp onu ırakdan baktı gördü
Ki ol er kıbleden yana tükürdü
Edeb terk edip ol çün böyle etti
Görüp şeyh onu koyup döndü gitti
Dilersen kabûl ede seni Rab
Müeddeb ol müeddeb ol müeddeb.
(Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri)
İzahı: Bâyezid-i Bestâmî (k.s.) Hazretlerine bir şahsı hayli övdüler. Onu görmek istedi. Ziyarete giderken uzaktan o zâtın kıble cihetine tükürdüğünü gördü. Onun bir edebi terk etmesi üzerine hiç yanına varmadan geri döndü. Eğer Cenâb-ı Hak katında kabul görmek istersen, dâimâ edebe riâyet et.
İşittin mi aceb şol Bâyezîd’i / O aynü’l-ârifîn olan ferîdi
Yanında öğdüler bir şahsı hayli / Onu görmeğe gitti kalbi meyli
Varıp onu ırakdan baktı gördü / Ki ol er kıbleden yana tükürdü
Edeb terk edip ol çün böyle etti / Görüp şeyh onu koyup döndü gitti
Dilersen kabûl ede seni Rab / Müeddeb ol müeddeb ol müeddeb.
(Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri)
İzahı: Bâyezid-i Bestâmî (k.s.) Hazretlerine bir şahsı hayli övdüler. Onu görmek istedi. Ziyarete giderken uzaktan o zâtın kıble cihetine tükürdüğünü gördü. Onun bir edebi terk etmesi üzerine hiç yanına varmadan geri döndü. Eğer Cenâb-ı Hak katında kabul görmek istersen, dâimâ edebe riâyet et.
Sultan Üçüncü Murad Han’ın vefatı üzerine Aziz Mahmud Hüdâyî (k.s.) Hazretleri dünyayı şöyle tasvir etmiştir:
Yalancı dünyâya aldanma yâ hû,
Bu dernek dağılır, dîvân eğlenmez.
İki kapılı bir virânedir bu.
Bunda konan göçer, mihmân eğlenmez...
Anadolu’da yetişen evliyanın büyüklerinden olan Aziz Mahmud Hüdâyî (rah.) Hazretleri, 1541 (H. 948) senesinde Şereflikoçhisar’da doğdu. 1628 (H. 1038)’de İstanbul’da vefat etmiş olup kabri Üsküdar’dadır.
Genç yaşta tefsir, hadîs, fıkıh ve diğer ilimleri tahsil ederek zâhirî ilimlerde yüksek bir pâyeye ulaştı. 33 yaşında iken Bursa’ya gelerek 3
Sultan Üçüncü Murad Han’ın vefatı üzerine Aziz Mahmud Hüdâyî (k.s.) Hazretleri dünyayı şöyle tasvir etmiştir:
Yalancı dünyâya aldanma yâ hû,
Bu dernek dağılır, dîvân eğlenmez.
İki kapılı bir virânedir bu.
Bunda konan göçer, mihmân eğlenmez...