Öncelikle belirtmek isterim ki, beni bu kadar içine alan bir kitap okuduğumda en son ocak ayındaydık ve “Dorian Gray’in Portresi”ni okuyordum. Her ne kadar Dorian Gray’in Portresi’nin kurgusu ve sonu daha çok ilgimi çekse de, “Akıl ve Tutku”nun mükemmel bir detaysallıkla yazılmış olduğunu kabul etmek zorundayım. Zincir gibi birbirine bağlanan
Her bahar kanattı gözümün yaşını
Hatıralarını fısıldadım
Taze söğüt dallarına
Sen bilmedin
Kimse bilmedi
Nadasa bıraktım ümitlerimi
Hiç hasat gelmedi..
Gözlerin, gözlerin diyorum
Mor kıvılcımlar bırakıyor bedenimi
Üçüncü derece yanıklar taşıyorum kalbimde
Kimsenin görmediği
Ve merhemi gömülmüş bir meçhule