Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Azra
Azra
@azrasreading
bazen kitap okuyorum bazen de miyavlıyorum
88 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Aşk, Teorik Olarak
zibilyon tane fizik teoremleri ile beynimi yakmış bir aşk hikayesi okudum. akıcı ve insanı içine çeken türden bir kıtaptı. karmaşa yoktu, soru işareti yoktu. Elsie'nin karakter gelişimini yüreğimde hissettim. yazarın kalemi çok iyi. sonu için biraz beklenti içindeydim ancak pek beklentimi karşılamasa da kitap için yeterli bir sondu.
Albaya Mektup Yok
koskoca yalanın bir umuda bağlanışını ancak Marquez böyle güzel anlatabilirdi. yazı diline bayıldığım nadir yazarlardan biri olan Marquez'in 15 yıl bir mektup bekleyen albayın hikayesini anlattığı Albaya Mektup Yok, umudun insanı nasıl da diri tuttuğunu anlatıyor. e biraz sorularla geride bıraktı beni, ara ara Agustinden yazılar geldi ancak içeriğini öğrenemedim. fakat önemli de değildi. Marquez okumak bana her zaman iyi geldi.
Verity
bu kitap beni altı yerimden bıcakladı. vurdu vurdu duvara attı, acımasızca aşağıladı ve paramparça etti. gerçeklik algımı yitirmiş bulunmaktayım ve saat gece 3. CoHo'nun kelimelerinin sihirli olduğunu düşünüyordum çünkü Bizimle Başladı serisi gayet insanı içine çeken bir seriydi. Verity insanın içini çeken bir kitap olmuş. okuduğum ilk gerilim kitabı ve ben gece nasıl uyuyacağımı bilmiyorum. aşkı, samimiyeti hissetmeyi, esprilere gülmeyi geçtim kitaplar bana kalp krizi de geçirebilirmiş. daha önce gerilim kitabı okumamıştım bu sebeple karşılaştırma yapamam ama ne kadar iyi olduğunu anlatabiliyor muyum yoksa karnımdaki adrenalin seviyesini göstermem gerekiyor mu????
lütfen ve nolur ve de yalvarırım bu kitabı okuyun ama yalnız değil
Okur Takip Önerileri
Sana Giden Yol
ben bu kitabı öve öve bitiremem. efsane olduğunu iddia etmiyorum ama okurken kendinizden geçip tek solukta okuyabileceğiniz bir kitap. çeviriden mi kaynaklı yoksa yazıldıktan sonra düzenleme mi yapılmadı bilemem biraz amatörce geldi ama yine de okunur ve okunmalı.
Unutmayın bir gizem çözüldüğünde gizem hala aynıdır, kalanların değeri katlanır.
Vurdu ve Aşk 2
Mutlu sona ulaşan birinci kitaptan sonra hep merak içinde kalırdık. ikinci kitap bu merakımız fazlasıyla doyuruyordu. sessiz sakin geçen bir kitaptı. benim için biraz sıkıcıydı açıkcası. ama birinci kitabı okuduktan sonra okunabilir.
Vurdu ve Aşk 1
çok etkilendiğimi söyleyemeyeceğim maalesef. Tatlı bir kitaptı ancak konuşma kısımları kişisel olarak ayrılmamıltı ve paragraflar doğru bölünmemişti. Bu da akıştan beni çok fazla kopardı. duygu ve düşüncelerin tam aktarılamadığı kanaatindeyim. Ne zaman kim kimsen hoşlandı ne oldu ne bitti anlamadım açıkcası. okunabilirdi ama beklentinin çok yüksek tutulmaması taraftarıyım
eklemem gereken bir şey var ki kitap üzerine fazlasıyla çalışılmış. alelade bir futbol üzerine yazılmamış, terimlerin kullanılışı, spor programı kısmını alamamıştı.
Bir Yaz Boyunca
ben.. sen.. o.. Bu kitap insana ne dedirteceğini unutturur. kendi halinde neredeyse her şeyin vintage olduğu bir kasabaya ruj şeklinde bir çanta ile gelen kızımız bütün kitap boyunca sadece yakışıklı kaptan Brendan'ı değil beni de kendine aşık etti. Tatlı bir nefretle başladı hikaye. Brendan Piper'ın kasabaya asla uygun olmadığını düşündü. ta ki yüreği o uyumsuzluk için atana dek.
'ben seni olduğun gibi seviyorum' diyerek yalan söylemeyen tek kişi Brendan Taggert bence bir de benim sevgilim <3
gururun aşka komşu olduğu söylenir ve maalesef öyledir. ancak önmeli olan da o gururun seni izlediği pencereyi kapatabilmektir.
kitap boyunca ağladım sızladım ağladım ve biraz daha ağladım... ama istediğim sona kavuştum.
Bir Tesadüftü Aşk
kategorize edemeyeceğin kadar iyi bir kitaptı. hatta utanmıyorum ve efsane olduğunu iddia ediyorum. hayatlarının merkezine kendilerini koyamayan iki ana karakterin en kritik dönemlerinde karşılaşmaları ancak 30 yaşında tanışmaları öyle tatlı geldi ki. aynı gün, aynı hastanede doğan aşk ikizleri hak ettikleri veya etmedikleri bir çok şey yaşamışlar. akıl almaz tesadüflere gebe bir aşk, kendini bulma ve ben olmadan biz olmaz ana fikirli mükemmel bir kitaptı.
insanı sadece aşka boğmamış olması ve her karekteri ince eleyip sık dokuyarak gelişimini yazması yazara hayran olmamın en büyük sebeplerinden sadece biri.
LÜTFEN OKUYUN <3
xoxo
kitap genel olarak çok tatlıydı. ama her şeyin ucu çok açık kaldı serim kısmı tamamdı ama ne düğüm vardı ne çözüm. öylesine yazılmış gibiydi ve okurken fazlasıyla sıkıldım. zaman kavramım asla oturmadı. zamanı bir türlü anlayamadım bir kasım ayında bir mart ayındaydık bu da beni kitaptan soğuttu.
çok beğendiğimi söyleyemem ama çıtır çerez zaman geçsin diye okunabilirdi.
Aşk Sözleşmesi
hayatımda her kelimesi duygu yüklü çok az kitap okudum ve Aşk Sözleşmesi de onlardan biri. Travmalarla dolu iki çiftin etrafında dönen hikayede sevgi ve vefayı bilen yan karakterler kitabın su gibi akmasına sebep oluyor. en garip tanışma şekline sahip çiftimiz Jack ve Sadie... beni paramparça ettiniz.
ağzı bozuk patavatsız ve özgüven için birilerine ihtiyaç duyan kadın karakteri öyle güzel işlenmişti ki Sadie küfür etse yine de göze batmayacak kadar harika işlenmişti. Her şeyden kendini arındırmış acılı ve tatlı Jack hoşgörü ve anlayışı ile benim gönlümü kazandı açıkcası.
çevirisi ayrı kendi ayrı güzeldi, sıkmadı boğmadı, bir nefeste okuttu kendini. lütfen böyle kitaplar yazın, lütfen.
Kont
okuduğun en iyi kitap olduğunu söyleyemem açıkcası. ilk 100 sayfada her şey yaşandı ve bitti gibi geldi ve sanki bitirmek zor olacak gibiydi ama kitap bir şekilde aktı gitti. çok fazla klişe ve mucizeye yer verilmişti. kitap okurken tahmin etmeyi çok sevsem de tahminlerim gerçekleşince çok hoşuma gitmiyor. çünkü kitap tahmin edilebilir oluyor.
Bir süre sonra İtalyanca sözlerin çevirisine yer vermemesi de çok saçmaydı. sanki Jo ile birlikte biz de İtalyanca öğrendik gibi davranıldı. diğer cümlelerde Türkçesini kullanmış olsa da hangisi hangisi bilemeyeceğim kadar karmaşıktı cümleler o yüzden keşke basit kelimeler dışında çevirisine yer ermeye devam etseydi.
genel olarak okunabilir ve zevkliydi. ince ince detaylara bakınca o kadar olumlama yapılamıyor.
SPOİ
Kont'un bebeği olması mucizesi klişesi beni öldürdü. madem çocuğu olabilecek durumdaydı o kadar düzenli ilişkiyle neden olmadı. çocuk da mı Jo'yu bekledi yani??? Bir de klasik kendini ölü gösterme planları var tabii aylar sonra canlı kanlı ortaya çıkma. mahvetti beni.
Bu kitabın kesinlikle mutsuz sonu hak ettiğini düşünüyorum. evli mutlu çocuklu finali olan Bi kitap değildi bu ama ne yapalım
Bir Kavanoz Aşk
tamamen romantik bir kitap olduğunu düşünmüştüm. ikinci şanslarını bol olduğu, ilk aşkların yıllar sonra karşılaştığı, karmaşa dan ve kaostan geçilmeyen bir aşk romanı... Ama hayır. yüzüme vuran smut anlar dahil şaşırdığım çok fazla şey vardı.
lisenin kısa bir dönemini orada okuduğu küçük kasabaya dönen kızımız ve bir tanrıya dönmüş lisenin zorbalığa uğrayan oğlanımız. Zor zamanlar geçirmiş kız kardeşin aşırı gürültücü kızı ve kocaman geniş yeşil ve çiçekli alanlar. Her şey uzunca düşünülmüştü. ayrıca çevirisi de harikaydı. çeviri hatalı kitapları okumak neredeyse acı verici oluyor.
geçmiş acıların içinde boğuşan üç ana karakterin de gelişimlerini, onların duygu ve düşüncelerini net bir şekilde okudum. Bu hoştu sadece bir bölüm Noah bir bölüm Shay olarak ilerleyen kitapta bölümün ortasında kimin ağzından okuduğumu şaşırdığım anlar oldu. lakin efsaneydi.
Başka Dilde Aşk
bayıldım her bir kelimesine, çevirisine her şeyine... :)
romantiksin bir roman okuyacağım düşündüm, okudum da son on sayfadaki karakter gelişimi bütün kitapta yoktu ve kocaman bir gurur yumağı olarak bitirdik kitabı.
Bree fazlasıyla anlayışlıydı. bazen aşırıya kaçtı mı diye düşündüm ama hayır kaçmamıştı çünkü tüm o anlayışı Archer hak etti. Bree'nin sabrı ve anlayışı mükemmel sonuçlar ortaya çıkardı.
Ve Archer, üzümlü kekim.. yıllarca acılarıyla yalnız yaşamak zorunda kalmış sessiz ve güçlü adamım... bütün hayatını bir gün kasabaya gelen bir kızın değiştirebileceğini nerden bilsin. ama iyi ki de değiştirdi, bilmediği kadar güçlü olduğunu, kendini keşfetti.
SPOİ
son kısmı okumaya başladığımda kalp krizi geçirecektim. Archer vurulduktan sonra diğer bölüme öyle bir giriş yapmıştı ki yazar, Archy öldü sandım. taktir ettiğim yazı biçimi. sırlar ve meraklar.
Belki Bir Gün
uzun zamandır okunacaklar listemde sırasını bekliyordu ve hak ettiği değeri gördü. ancak ben göremedim. Aslında kitap fazlasıyla özenle ve iyi yazılmış. iyiden de öte hatta. karakterler özenle işlenmiş, yazılan şarkılar seslendirilmiş, olaylar ince işlenmiş... ama karakter gelişimi yok. bütün karakterler mükemmel. hayır ciddiyim MÜKEMMEL kimse o kadar anlayışlı, destekleyici, sevdiğine karşı sıfır kıskançlık, arkadaşı için neyi var neyi yok ortaya koyan biri olamaz. böyle mükemmel karakterler beni bi tık üzüyor. yine de kitabı beğendim. teknik olarak bir CoHo kitabı elbette beğenecektim djdkdlxldi
Matem Çiçekleri
serisi tamamladım ya da seri beni tamamladı bilemiyorum. her şeyin yanı sıra ebeveyn olduğunda ebeveyn olmuyorsun... üç kardeşin içlerinde ukte kalan o aile sıcaklığını bulabilmeleri, üzgünüm Aral bulamadı...
kitabı iki kız kardeşin de ağzından okuyup ikisinin de hikayesinin sonunu okudupum için fazlasıyla mutluyum. Filiz Doran'a ise kelebeği öldürdüğü için sinirli...
ben bu kitaba daha uzun inceleme yazamayacak kadar bitmiş durumdayım :'(
