Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Neden Şems-i Tebrizi'nin mezarı Rumînin yanında değil?” diye sordu merakla. “Rumî en güzel şiirlerini ona yazmış, neden yaşamındaki en önemli insan başka bir türbede yatıyor?” "Şurası bir gerçek ki, Şems-i Tebrizi o dönemin Konya halkı tarafından pek sevilmezmiş.” Bunları anlatırken gözlerimiz karşılaştı. Onu ilgiyle dinleyen bu kadın
Sayfa 243 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Yüreğin kabarmasıyla, insan benliğinde kopan o korkunç fırtınanın ardından gelen büyük huzur.
Reklam
“ Çünkü bir huzur vardı içimde bilmemenin mutluluğu ,anlamadan kabul etmenin huzuru , düşünmeden hissedebilmenin doygunluğu.Bilmek her zaman güzel değildi.Anlamak sevinç vermiyordu her zaman.Çözmek aklı doyursada ruha iyi gelmiyordu. “
1871'de Âlî Paşa'nın ölümüyle Tanzimat'ın güzel esasları bozulmuştu. Bu durumda bütün yollar şahsî bir diktatörlüğe açık bulunuyordu. Bu diktatörlük bizzat devletin sahibi sayılan hükümdarın şahsında tecelli etti. II. Abdülhamid'in, devlet idaresini Bâb-ı Âlî'den Saray'a alan 30 yıllık şahsî idaresi için bütün şartlar ortaya çıkmışti. Bir bakıma karanlık ve demokrasiye karşı tepki olan bu durum Osmanlı İmparatorluğunun hayatını oldukça muntazam bir huzur içinde otuz yıl uzatıyor, bu bakımdan kurtarıcı oluyordu. 1876’yı hemen takip eden yıllarda dağılacak ve Avrupa emperyalizminin zirvesine eriştiği anda parçalanacak bir Türk imparatorluğunun hayatının 30 yıl uzatılması palyatif bir tedbir mahiyetinde olsa bile sonsuz milli menfaatler sağlıyordu. Bu menfaatlerden ve zamanın Avrupa emperyalizmi aleyhine işlemesinden faydalanılabildiği takdirde, imparatorluk belki daha dar bir çerçeve ve daha yeni müesseselerle devam edebilirdi. Bu faydalanma imkanı kullanılamadığı takdirde -ki öyle oldu- tarihin son Türk İmparatorluğu dağılmaya mahkumdu.
Sayfa 161Kitabı okudu
"Çünkü derin bir huzur vardı içimde, büyük bir mutluluk. Bilmemenin mutluluğu, anlamadan kabul etmenin huzuru, düşünmeden hissedebilmenin doygunluğu. Bilmek her zaman güzel değildi. Anlamak sevinç vermiyordu her zaman. Çözmek aklı doyursa da ruha iyi gelmiyordu."
Sayfa 433Kitabı okudu
Yüreğin kabarmasıyla, insan benliğinde kopan o korkunç fırtınanın ardından gelen büyük huzur. Şu anda en çok istediğim ruh hali. Şu anda bana en uzak olan ruh hali.
Sayfa 32
Reklam
Korkma? diye fısıldadı. Sesi su gibi sakin, tene dokunan ipek gibi yumuşak, hafiften çöken serinlik gibi huzur vericiydi. ?Korkma, kötülük için gelmedim.?
408 syf.
8/10 puan verdi
3 Milyon Pound SPOİLER İÇERİR Ahmet Ümit’in okuduğum kitapları arasında ilk sıralarda yerini alacak bir roman oldu. Kimya Karen Grenwood adında Londra’da sigorta şirketinde çalışan bir kadının yolu bir otel yangınıyla alakalı olaraktan babasının memleketi olan Konya’ya düşer. Çözmesi gereken bir sır vardır tabi ki bu sır hem otel yangınının bir kundaklama olup olmadığı hem de kendi içinde ki sır. Babası ile olan sır da Mevlana ile Şems arasında ki de otel yangını da her şey açıklığa kavuşur. Huzur dolu bir son ile biter. Bir olayı aydınlatma peşinde olan sigorta ekspertizini bekleyen garip ve sır dolu olaylar. Zevkle okunulası bir kitap. Asla sıkılmayacağınız Ahmet’i Ümit’i bir kez daha sevdirecek bir roman. Hangi kelimenin altını çizeceğime şaşırdım. Ender bilgiler barından bir kitap olmuş. En çok sevdiğim cümleyi de iliştirip incelememe son veriyorum. Benim dinim sevgidir...
Bab-ı Esrar
Bab-ı EsrarAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201836,3bin okunma
204 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.