Bu tespitin bir ileri aşamasi olarak, `Nübüvvet' bahsinde Mâtürîdî Baba, Oğul ve Kutsal Rûh şeklindeki üçlü ilahlik anlayişinin `aklen' mümkün ve tu-tarli olup olmadiği mes'elesini tartişmaya açar. Bunun için de şu basit soru-yu sorar: İlahliğin unsurlari, yani Baba, Oğul ve Kutsal Ruh öz/cevher olarak birbirinin ayni ise hangisinin Baba hangisinin Oğul olduğuna neye göre karar verilmektedir? Diğer bir ifadeyle Baba veya Kutsal Ruh'a denk gelen diğer iki unsurdan birinin değil de Oğul'a denk gelen unsurun Oğul olmasini ge-rektiren sebep nedir? Bu sebep onun en küçük unsur olmasi ise o halde bü-tün küçük unsurlarin diğerlerinin oğlu olmasi gerekir ve sirasiyla her bir unsur büyüğünün oğlu olmuş olur; ki, bu imkansizdir. Bu eleştiriyle Mâtürîdî'nin, ilâhliktaki unsurlarin birbiriyle ilişkisine yönelik iki farkli teslis anlayişindan haberdar olduğu anlaşilmaktadir. Buna göre eleştirinin ilk kismi, Latin Kili-se babalarinin benimsediği, ilahliğin unsurlari arasinda tam bir eşitlik öngören anlayişi hedef almakta; eleştirinin ikinci kismi ise, Yunan Kilise babalarinin kabul ettiği şekliyle, Baba ile diğer iki unsur arasinda belli bir hiyerarşiyi esas alan anlayişa yönelik olmaktadir. Aslinda bu, daha sonraki Müslüman âlimler tarafindan (Meselâ, İbn Hazm) da dile getirilmiş isabetli bir eleştiridir
Isav-Imam maturidi ve maturidilik