Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kendim İçin Yaşasaydım Nasıl Bir Hayatım Olurdu?
Yeni home-office yaşamımda yine hiçbir şey değişmemiş gibi yataktan fırladığım bir sabah, aklıma bu soru geldi: “Kendim için yaşasaydım nasıl bir hayatım olurdu?” Ben de bunun hayalini kurmaya karar verdim. Bu henüz bir hayal çünkü hala bana para ödeyen şirketin patronu için çalışıyorum. Bu ise gerçek. Bu sabah uyandığımda kendim için yaşadığım
Ben çok küçükken, arefe gecesinde babaannem ellerimize kına yakardı. Şimdi aklıma geldi de, ne güzel bir şeymiş yahu. Bu kültürün son kuşağı olarak neden vazgeçtik bu adetten anlamıyorum. Merak ettim, var mı eskiden bunu yapan başka birileri?
Reklam
DEDEMİN SAATİ Tek katlı ve bahçelerinde her tür ağacın bulunduğu o güzel mahallemizde çocuk olmak dünyanın en mutlu olayıydı. Sabah kuş cıvıltıları ile uyanır annemin hazırladığı yer sofrasında ki kahvaltımıza oturur sanki babam değil de ben işe geç kalacakmışım gibi acele ile kahvaltımı yapardım. Bardağımda ki sütü içerken mutlaka üzerime
Büyüme Masalı
Annem her gece yatmadan masal kitabı okuyor bana. Hem de hep aynı masalı: "Bir Şeftali, Bin Şeftali." Ben de küçüğüm şimdi, küçük şeftali in serüveni gibi, büyüyüp kocaman olacağım. Meyveleri, göğe uzanan dalları, kocaman gölgesi olan bir ağaç... Kırmızı Başlıklı Kız, Küçük Prens, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler... Bunlar da çok
Ölüm
Babaannem son bir aydır çok hastaydı. Doğum günümden bir sonraki gün ise vefat etti. Köyde konu komşu, akrabalar, cenaze evine gelen seyirciler... Hepimiz toplaştık. Bütün olanları düşündükçe aklıma hocamın lafı geldi. "İçten pazarlıklı olmaktansa sivri dilli olmak seni daha güvenilir kılar." İyi ki sivri dilliyim. İyi ki ben benim.
Babaannem geldi aklıma sabah sabah sevdin mi demişdim kendisine; Buğulandı gözleri ve gülerek; "sevince gayri ihtiyari kurban oluyor insan" dedi.
Reklam
Babaannem çok eskiden deli bir kadını anlatırdı, dağlarda türkü söylermiş acısı o kadar büyükmüş ki gece ateş yakar elleri ile söndürürmüş kül ile yüzünü yıkarmış. Acı daha büyük bir acıyla unutulur. Aklıma geldi öyle birden.
Kar yağışını görünce aklıma küçükken bir misafir geldiğinde babaannem bize ( benden bir yaş küçük amcam ve kardeşime) : "mirişka reş ve dikê mezın bıgrın binin ezî şerjîkım" Türkçe meali (siyah tavuğu ve büyük horozu yakalayın getirin keseceğim) dediğinde o tavuk ve horozu yakalamak için mücadelelerimiz aklıma geldi istemsizce:) her misafir geldiğinde tavuk kovalamaca mecaramiz başlardı .düşmeler ,kalkmalar sonrasında pes etmeler ,bir de kış oldu mu bu kovalamacanın ayrı bir mecarasi olurdu.:)
Kasım geliyor ya, kasımpatılar geldi aklıma. Babaannem çok severdi. spotify.link/iiv0xTCyZDb
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.