Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
3. Bölüm (Son)
Kırmızı Başlıklı Kız
Kırmızı Başlıklı Kız
Kırmızı Başlıklı Kız manalı gözlerle ikisini de süzerek: - Neler oluyor dedim diye çığlıklar attı. Kurt utancından sandığa girdi. -Sus kız dedi babaanne. Avcıya oyun oynayacağız. Sende çık şu sandıktan. Kurt utana sıkıla sandıktan çıktı. Dışarıda Avcı evden garip seslerin geldiğini duymuştu.
İlk defa cenazeye gittim. 20 yaşındayım ve bu güne kadar aklımın erdiğince yaşadığım dönemde hiç bir yakınımı kaybetmemiştim. Büyük babannemi gerçeğe uğurladık. Babamın babannesiydi ama kendi babannemden farklı değildi. Uzun zaman aynı çatı altında yaşadık. Diğer çocuklar da onun torunu olmasına rağmen onlara karşı "bizim çocuklarımız pek uslu" derdi bana ve kardeşime. Diğer çocuklar benim kadar ağlamadı. Yaşlıydı zaten dediler. Ben neye ağladım çocukluğuma mı babanneme mi bilmiyorum. Esmerdi ama annemin onu beyazlara sardığı o gece bembeyaz ve soğuktu. Büyük dedemi hiç görmedim, o şairmiş. Babannem onun en güzel şiiriymiş ve hayatına 14 yaşında giren adından başka bir şey bilmeyen o kadına "ben bir gonca aldım üfleye üfleye açtım" dermiş. Dedemin tüm şiirlerini ezbere bilirdi babannem. Hep gözü yaşlı okurdu. En çok ona dua ederdi. Cennette kavuşmayı dilerdi. Şimdi yan yanalar, aralarında bir metre toprak... Artık ben dua ediyorum kavuşmaları için. Onlar için anlam kazanan dünya benim için bir süreliğine anlamsızlaştı. Ve yeniden oyun oynamaya döndük.
Reklam
Yola Dair Birkaç Not
Uzun yollardan geldim. Uzun yol ne demek sâhi?  Yolu uzun kılan nedir? Yolun uzunluğunu kilometrelere hasredemem kesinlikle; yolun metafizik bir uzunluk oluşu yola bir olgunluk katmıyor mu? Uzun yolu ciddiye alışımız ve saygı duyuşumuzda, ismini çoktandır unuttuğumuz bir kemâl arayışı olamaz mı? Uzun yolun zahmeti, kat edilen uzunluğun ardından
Uslu çocuk
benden bir öykü... Portakal ağaçlarının çiçeklenen siluetini seçmekte zorlandığımı itiraf etmeliyim. Ama normal. Kış günüydü. Yağmur şarıl şarıl yağmaktaydı. Kışın her zamankinden daha erken geldiğini söylemişti babam. Annen o kadar çok parfüm sıkıyor ki ozon tabakasının delinmemesi mucize olurdu, diye eklemişti. Bunu söylerken, sol
çıkmaz bir sokak, ya da bir mezarlık, çaresizlikle dolu bi havuz, umutsuzluk denizi.... neredeyim ben? içimdeki sızı boşluktan mı yoksa fazla doluluk mu bunun adı? hep korktuğum yerde miyim tam da şimdi. mutsuzlukla mutluluk arasında bir yerlerde. tüm duygularım sanki darağacında. hep görebildiğim o tünelin sonundaki ışık nerede? kimse neden iyi
"İnsan Kısadır" şiirine dair inceleme-Adem Öner
Çocukluğun harmanında: “Babaannem derdi ki” Çocukluğun harmanında, geçmiş günlerin anılarda gözler önüne serildiği bu şiirde, “İnsan kısadır” ifadesiyle şiirin önsözü başlar. Hayatın en derin tecrübelerinden: “babaanne”den eser, rüzgâr: Yer yer liriktir. Didaktik bir söylemi babaanne ağzından dinleyen şair, yüreğinin duyarlılık