Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bence toplumsal cinsiyet konusu olduğu zaman erkeklerden çok az bahsediyoruz mesela bugün arkadaşlarım ile konuşurken erkeğin bez çanta kullanmasına geldi konu ve ben hariç tüm kız arkadaşlarım o ne gay gibi dedi :D ayrıca gayliği ayrı bir cinsiyet sanmaları bağırtı sırf erkeklerden hoşlanıyor diye erkek olmadıklarını düşünmeleri evet gayler erkek tabii aq
Göğüs kafesimde bastırılmış bir bağırtı.
Reklam
Bir bağırtı, bin sessiz çığlık, anlamaya çalışma, Bu karambolde uçuşan yanlış bir aforizma
Ahmet Öztek
Ahmet Öztek
Bağıran Bağırtı
Bağırarak konuşan çocuğu uyarmak için bağırıp uyaranlar, çocuktan farklı bir şey mi yaptıklarını düşünüyorlar??
Hadi yirmilerinin başlarındaki gençlerin Atatürk, cumhuriyet, inkılaplar, sekülarizm, laiklik, batılılaşma, muhafazkarlık, İslam üzerinden birbirlerini yemelerini anlarım. Dünyaya bakarken bir yön tayin etme telaşının olduğu, ussal nazarın yalnızca ak ya da kara görebildiği yaşlar. Hoş olmaz ama anlaşılır. Ancak otuzunu aşmış koca koca insanların, sinkafla, sövgüyle atışmalarını anlayamıyorum. Hele bu sevimsiz atışmaları vasıtasıyla tatmin duyabilmelerini hayretle karşılıyorum. Çıldırtmak, kudurtmak, had bildirmek... Çok sevimsiz ve faydasız. O ya da bu sebeple öfke biriktiriyorsa insan, öfkesini böyle hoyratça harcamamalı. Misal, ben bu aralar küçük çocuğunun yanında yere çöp atan bir babaya girişmeyi düşünüyorum. Basbayağı çocuğunun yanında dayak atmak yani. Sokağı çöp kutusu gibi kullanan baba figürünün dayak yediğini gören küçük çocuk neler düşünür acaba? Sebep-sonuç ilişkisi kurup, babasının temiz bir dayağı hak ettiğini düşünür mü? Düşünmez. Sokağa çöp atmanın yanlış bir davranış olduğunu bilmesi mümkün değil. Çünkü ebeveyn, küçük yaştaki çocuğuna ne gösteriyorsa, çocuk için doğru olan odur. Yani bu durumda çocuğun babasına girişmek, bir nevi asil öfkemi heba etmek olacak. Öfke ciğerden yükselen bir duygu. Ciğerde biriken havanın bir anda gürültüyle dışarı çıkması. Yani bağırtı çağırtı, gürültü, patırtı... Kan dolaşımını hızlandırır, ataleti üzerinizden silker. Bu yüzden öfkemin çalkalandığını hissettiğimde yürürüm, ev işi yaparım, yükü çok olan ihtiyara yardım ederim.
Zorunlu geliş
Arkadaşlar her gün psikolojik şiddet her gün bağırtı her gün benim kalbimin sızlaması .. beni kimse anlamıyor diyodum . Anam anlar diyodum. Anam da beni anlamadı . Arkadaşlar benim kalbim ağlıyor yüzümden gözyaşları akıyor. Beni anlamamaları beni kahr etmiyor. Beni annemin anlamaması beni bitirdi. Ya her gün ben küçülüyorum . Kalbim ağrıyor lan . Bende tek sığınağım Allah tabi . Allah'a yalvarıyorum . Allah'ım bana bunları çektirme beni kimse anlamıyor tek sen anlıyosun .. imtihan veriyorsun diyorum ama hep Allah dicem . Tek yardım eden ve anlayan o . Benim acımı tek anlayan o . Ama kalbimi de çektiği ızdırabıda Allah biliyor ve beni kim ağlatıyorsa hepsini Allah'a havale ediyorum. İki yakada da yüzü gülmesin. Benim kalbim ağrırken kimsenin yüzü gülmesin . Ağlatan kişiler aynı şeyleri yaşarmış. Benim çilekeş hayatım kurban olduğum ben 😓 * 6 yaşından beri çilekeş hayatım var Sizler kimsiniz ya ? 2 günlük insanlar! Hepiniz çıkarcı oldunuz bana .. Allah'ta beni ağlatanları bildiği gibi yapsın ailemde içinde. ( Sağ ol okuduğun için )
Reklam
Dimağımda mürekkep çarpıyor Kalem kara mayını olup patlıyor Bir düş kuruyorum sonra İçinde Yavrağzı bir gök yüzü Engin bir yer yüzü Sınırları aşılmış Aşil tendonu yırtılmış bağırtı var harflerde Narkozsuz kesiyorlar kıtamı Yarım kalıyorum o an Silgi Atom bombasından daha etkili kağıdın üzerinde Ne de olsa Biraz eski sayılırım Hala kurşun kalem kullanıyorum Tükenmez kalem almaya ne ekonomi müsait Ne de Tükenmeyen şeyden güzel şey çoksa mı olgusu Söylesen usta Bu evren Neden bu kadar puşt dolu…
Tarih bir ses çıkaracak olsaydı, bir çığlık, bir inilti, bir haykırış, bir bağırtı, bir böğürtü, bir homurtu, bir haykırış olurdu bu. Neyse ki tarih konuşamaz; ağzına tıkabasa ölüler, küller, çamur, kan, kemikler ve yine ölüler tıkıştırılmıştır.
Dodaqlarımdan intihar şeirləri tökülürdü, susdura bilmədiyim ruhumdakı bağırtı, göstərə bilmədiyim gerçəklərim üçün divarlarım belə şahidlik edir bu gecə. Bütün şəhərin işıqları kəsilir. Çoxdan xarab olmuş qırıq radyom belə çalmır bu gecə həzin melodiyalarımı. Ulduzlar danışmır artıq mənimlə. Ay mənə gözəllikdən, Günəş “Bir sabahlar”ın ümidindən bəhs etmir. Və hər kəs arxasında bir dağıntı qoyaraq gedir. Keçilən yolları yandırıb yıxaraq, ruhumu paramparça edərək. Üzləşə bilsəm, özümlə. Kimə olardı bu üsyanım? Güzgümdəkinə baxa bilsəydim, kimi günahlandırardım? Yuxularım saatlarca qaçmasaydı, gözlərimi keçmişimə aça bilsəydim, ən çox özümü günahlandırardım. Əllərimdə xəyanətlə dolu böyük bir qalaksi var, içərisində də kənardan şirin və balaca görünən, ancaq içi xaraba bir ev var. Bəlkə, bu son yaz’ımdır? Bəlkə, bu son baharımdır? Bu son yalanıydı sanki. Rəngbərəng göy qurşağından qapqara qışqırıqlarla dolu buludlar bürüyür evrənimi. Aynalarımama yansıyır günahlarımın izləri. Əllərimdəki yalanlar gözlərimdən axır qədəhimə. Yaralarım şərabımdan daha qırmızı dadır bu gecə. Yadlığın ürküdücü səssizliyini daşıyıram bu qaranlıq şəhərdə. Divarlardan gələn səslərin susduğunu duyduğum gündür, bu gün. İnsanın qaranlıqda da görə biləcəyini öyrəndiyim, qulaqbatırıcı səssizliyin içərisindəki çığlıqları eşitdiyim, otağımdakı tək yabançının mən olduğumu anladığım, içimdəki hər gün qatlanaraq böyüyən boşluğu bu otağa sığdıra bilməyəcəyimi anladığım günüydü bu gün. Bu gün özümü anlaya bildiyim ilk günüydü.
75 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.