Bir gülümseyişe tutulmak lanettir. Sen ona kuş tüylerinden, pudralardan, bulutlardan yaptığın bir kalp verirsin, o sana siyah taştan bir kalp verir. Sen, sana taştan da olsa bir kalp verdi diye sevinirsin, çıldırırsın sevinçten. Ama o verdiği taştan kalbi ikide bir elinden alır, kafana vurur, canını yakar, sonra sana geri verir, acıdı mı diye sorar bir de.
Acımadı dersin, senin verdiğin kalp acıtmaz. O taştan kalbi geri alabildiğin için öyle mutlusundur ki, hepsi geçer, ne acı kalır ne bir şey. Çünkü taştan kalplerin, verildiği kişinin belleğini silmek gibi müthiş bir özelliği vardır.
...”Pişmansındır herhalde,” dedi.
“İnsan birini sevdiği için pişman olmaz ki.... İstese de olamaz . Cinayet değil ki bu, öldürdüm çok pişmanım diyesin.”