Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bahar Kara

Bahar Kara
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera
7.7/10 · 10,4bin okunma
Reklam
Bahar Kara
2022 okuma hedefini güncelledi.
2022 OKUMA HEDEFİ
2/24 kitap - %8 tamamlandı
2 kitap okudu
24 kitap
712 sayfa
0 inceleme
12 alıntı
Bahar Kara
Bir kitabı okumaya başladı
Hayatın Hakkını Vermek
Hayatın Hakkını VermekAcar Baltaş
8.4/10 · 228 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bazı insanların strese daha dayanıklı olduğu bilinmektedir. örneğin, bütün bir ulusun sorumluluğunu ve kaderini sırtında taşıyan birçok devlet adamı hem uzun hem de sağlıklı bir yaşam sürmüştür. Bu konuda en çarpıcı örnekler, İnönü ve Winston Churchill'dir. Geren İnönü, gerek Churchill üstlendikleri sorumlulukları ve mücadeleleri hayatlarının bir parçası olarak kabul etmiş, güçlükleri kendi bedenine yansıtmamayı başarmış insanlardır. *Bu güçlü kişilikler gerçek savaşları bir satranç oyunu gibi görmüşlerdir. Oysa birçok kişi, bir satranç oyununu geçen bir savaş gibi algılamaktadır."
155 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl
8.4/10 · 35,2bin okunma
Reklam
Tüm destekleyici argümanları reddeden insanın tipik cevabı şöyledir: "Artık hayattan bekleyecek bir şeyim kalmadı." İnsan buna nasıl bir cevap verebilir? Gerçekten ihtiyaç duyduğumuz şey, hayata yönelik tutumumuzun değişmesidir. Kendimizin de bunu öğrenmesi ve dahası umutsuz insanlara hayattan ne beklediğimizin önemi olmadığını, önemli olanın hayatın bizden ne beklediği olduğunu öğretmemiz gerekir. Hayatın anlamını sorup durmak yerine, kendimizi her gün ve her saat yaşam tarafından sınanan insanlar olarak düşünmemiz gerekir. Cevabımız sözle ve meditasyonla değil, doğru eylem ve doğru tavırla olmalıdır. Hayat, nihai olarak sorunlara yönelik doğru cevaplar bulmak ve her bireyin sürekli karşısına çıkardığı görevleri tamamlamaktır.
İnsanın zihinsel durumu (cesareti ve umudu veya bunların yokluğu) ile bağışıklığı arasında ne kadar sıkı bir bağ olduğunu bilenler, ani umut ve cesaret kaybının ölümcül bir etkisi olabileceğini kavrayabilirler.
282 syf.
·
Puan vermedi
·
36 günde okudu
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig
8.3/10 · 54,6bin okunma
Beni kalbinde bir mühür gibi taşı, sevgi ölüm kadar güçlüdür.
Dayakların en kötü yanı içinde barındırdığı hakarettir.
Reklam
155 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
Dayakların en acı verici yanı içinde barındırdığı hakarettir.
Varoluşçu Psikolojinin kurucusu Viktor E. Frankl toplama kamplarından sağ kurtulmuş o insanın bir insanın en fazla ne kadar acıya dayanabileceğini ve çekilen acılara rağmen nasıl yaşandığını anlatıyor.
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,2bin okunma
İnsan en iyi lokantalarda yemek yiyebilirdi, bütün hazlardan payına düşeni fazla fazla alabilirdi, Sao Paulo'da sahneye çıkıp yirmi bin kişiye şarkı söyleyebilirdi, gelmiş geçmiş en büyük alkış sağanağına tutulabilirdi, dünyanın öteki ucuna gidebilirdi, internette milyonlarca takipçiye sahip olabilirdi, olimpiyat madalyası kazanabilirdi ama sevgi olmadan hiçbirinin anlamı yoktu.
Sayfa 242Kitabı okudu
Polster (1987b), birçok insanın terapiye hayat hikayelerini aktarmak yerine, hikayelerinin başlığını değiştirmek için geldiğini belirtir.
Geştalt Kuramı'nın İnsan Doğası Görüşü
Geştalt değişim kuramı, her ne kadar olmak istediğimiz kişi şekline gelmeye çalışsak da, aslında o kadar da aynı kalacağımızı, değişimin çok hızlı gerçekleşemeyeceğini belirtir. Beisser (1970), farklı olmaya çalışarak kendimizle ilgili bir şeyi değiştiremeyeceğimizi ifade eder. Beisser'in paradoksal değişim kuramına göre, olmadığımız gibi olmaya çalışmak yerine, gerçekte ne olduğumuzun farkına vardığımız zaman değişiriz. Danışanların, olmaları gerektiği gibi olmaya çalışmak yerine şu anki konumlarının mümkün olduğunca farkında olmaları önemlidir... Bu farkındalık, danışanın, kişiliğinin kendisine yabancılaştığı kısımlarını tekrar kabul etmesine ve bunları yeniden sahiplenmesine olanak verir.
Nora çoklu evrenlere dair epeyce şey okumuştu ve Geştalt psikolojisinden de biraz anlıyordu. İnsan beyninin dünyaya dair karmaşık bilgileri filtreden geçirerek indirgediğini, mesela insanın bir ağaca baktığında sonsuz karmaşıklıktaki sayısız yaprakla dalı "ağaç" denen şey olarak gördüğünü biliyordu. İnsan olmak, dünyayı sürekli indirgeyerek anlaşılabilir ve basit bir anlatıya dönüştürmek demekti. İnsanın gördüğü her şeyin bir indirgeme olduğunu biliyordu Nora. İnsanlar dünyayı üç boyutlu görüyordu. Bu da bir indirgemeydi. İnsan en nihayetinde sınırları olan, her şeyi genelleyen, otomatik pilotta yaşayan, zihnindeki dolambaçlı yolları düzleştiren bir yaratıktı ve tabii ki bu yüzden sürekli kaybolup duruyordu.
Sayfa 146Kitabı okudu
266 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.