Martin, “Düşes” adlı esere bakarak bir üslup
ayarlamasına girişti. Formül üç kısımdan oluşuyordu: 1) Sevgililer birbirinden
ayrılır. 2) Bazı zorlu mücadelelerden ve çeşitli olaylardan sonra tekrar bir araya
gelirler. 3) Düğün çanları çalar. Üçüncü kısım değişmezdi, ama ilk iki kısım
sayısız değişik halde yazılabilirdi. Mesela âşıkla maşuk yanlış anlamalar
sonucunda, kaderin cilvesiyle, kıskanç rakiplerin hilesiyle, kızgın ana babalar
tarafından, düzenbaz vasilerce, entrikacı akrabalar yüzünden vs, vs, birbirinden
ayrılabilir; erkek olan âşığın cesurca eylemleriyle, kadın olan maşuğun yine aynı
ölçüde cüretkâr hareketleriyle, ikisinden birinin fikir değiştirmesiyle, düzenbaz
vasinin, entrikacı akrabaların veya kıskanç rakibin yaptıklarını zorla veya
gönüllü olarak itiraf etmesi sonucunda, bir sırrın açığa çıkmasıyla, âşığın
maşuğun kalbini fethetmesiyle, sevgililerden birinin uzun süreli ve asilane bir
fedakârlıkta bulunmasıyla vs, vs, sayısız biçimde bir araya gelebilirlerdi.
Sevgililerin tekrar birleşmesi teklifini kıza yaptırtmak çok cazip bir şeydi ki
Martin bunun dışında okura buruk bir tat veren ve büyüleyici cazibesi olan başka
numaraları da teker teker keşfetti. Sondaki düğün çanları bölümündeyse
özgürlüğü kısıtlanıyordu; gök kubbe baş aşağı yuvarlansa, yıldızlar etrafa dağılsa
bile düğün çanları hep çalmalıydı. Formülde miktar olaraksa, en düşük doz
olarak 1.200, en yüksek doz olaraksa 1.500 kelime öngörülüyordu.