Aslında iman keşfedilmemiş defineye benzer. Onun sahibine yararı ancak keşfedilmesiyle mümkündür. İmanın keşfi ise sahibini iyiye, doğruya ve güzele götürebilecek iktidara sahip olmasıyla kendini belli eder. İnanç mücerret olarak her zaman sahibine yararlı bir unsur değildir. Sahibini kötü yola götüren inanç da vardır. Bu nedenle asıl olan bir inanca sahibi olmak değil, sahibine doğruyu emreden bir inanca sahip olmaktır.