Allah hiç kimseye gücünün yeteceğinden başka yük yüklemez. Herkesin kazandığı hayır kendisine, yaptığı kötülüğün zararı yine kendisinedir. Ey Rabbimiz, eğer unuttuk ya da yanıldıysak bizi tutup sorguya çekme! Ey Rabbimiz, bize bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Ey Rabbimiz, bize gücümüzün yetmeyeceği yükü de yükleme! Bağışla bizi, mağfiret et bizi, rahmet et bize! Sensin bizim Mevlamız, kâfir kavimlere karşı yardım et bize. ( Bakara Suresi 286. Ayet)
Allah kimseye (ibadet ve itaatte gücünün yettiğinin dışında (üstünde) teklifte bulunmaz (herkesin) kazandığı (İyilik) kendi yararına;" yaptığı (kötülükler) de kendi zararınadır. "Ey Rabbimiz! Unutur veya (kasıtsız) hata edersek, bizi (ondan) sorguya çekme! Ey Rabbimiz! Bizden önceki (itaatsiz ümmet) lere yüklediğin gibi, bize (zor/helak edici) bir yük yükleme! Ey Rabbimiz! Gücümüzün yetmediği şeyleri de bize taşıtma! Bizi affet, bizi bağışla, bizi esirge! Sen Mevlâmızsın; küfre sapan, seni tanımayanlara karşı bize yardım et/zafer ihsan eyle."***
Bakara Suresi 286.Ayet
Bakara: İnek, sığır demektir. Sure adını 67-71. Ayetlerde geçen “Bakara” kelimesinden alır. Bu ayetler bir sığır boğazlamaları emredilen Yahudilerin bu emir karşısındaki tutumlarını konu almaktadır. 286 âyetten oluşan sure, Kur’an’ın en uzun suresidir. Nüzul sırasına göre ise 92. Suredir.
İçinde Âyetel- Kürsi bulunduğu için bu sure “Sûretü’l Kürsi” diye de anılır. İçerdiği hükümlerin çokluğu sebebiyle “Füstâtü’l Kur’an” adı da verilmiştir. Surenin biri “senâm” (zirve), diğeri “zehrâ” (parlak, beyaz, nurlu) olmak üzere iki de lakabı vardır. Âli İmran ile bu iki sureye “Zehravân” denilmiştir. Bakara, Hicretten sonra Medine döneminde ilk nâzil olan suredir. Ancak sûrenin 281. Ayeti Veda haccında Mekke’de inmiştir. 282. ayet Mudayene ayetidir. Borçtan bahseder.