Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Luna

Luna
@balladofluna
İyilik, insanlık sanatıdır.
70 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Acı çekmekten korkan biri, zaten korktuğundan acı çekiyordur.
"Korku cezadan daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir." Yaptığımız şeylerin her zaman sonucunu düşünür müyüz? Yaptığımız şeyden pişman olduktan sonra kendimizi hırpalamamız düşüncesizlikten mi gelir yoksa arzularımızdan mı? İrene genç aşığıyla yasak aşk yaşarken yasak aşkının sevgilisi olduğunu iddia ettiği kadın ona şantaj yaparak ondan para ve değerli eşyalarını ister. İrene bu durumda kendisini çok çaresiz ve pişman hisseder. Aynı zamanda yakalanacak olmanın korkusunu yaşar ve eşine bunu belli etmemeye çalışırken aslında neleri kaçırdığını fark eder. Arzularımız gerçeği görmemize engel olur mu? Ve korkularımız bize neler yaptırabilir? İşte bunların cevabını Stefan Zweig'nın Korku kitabında bulabilirsiniz. Şimdiden iyi okumalar dilerim.
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103,3bin okunma
Reklam
83 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Entelektüel Ölüm
İnsan hiçliğin ortasında iken çaresiz bir şekilde kendinden öç almaya çalışır mıydı? Yalnızlığın ve hiçliğin bize yaptırabileceklerinin bir sınırı var mıydı? İşte bu soruların cevaplarını Stefan Zweig'nın Satranç kitabında bulabilirsiniz. Sıradan bir satranç oyuncusu, dünya satranç şampiyonu Czentovic ve zamanında Gestapo tarafından tutuklanan Dr. B.'nin New York'tan Buenos Aires'e giden bir yolcu gemisinde karşılaşmalarını konu alıyor yazarımız. Babasının vefatından sonra rahip Czentovic'i yanına alır ve ona bir şeyler öğretmeye çalışır ancak küçük çocuk hiçbir şey öğrenemez. Bir gün başçavuş Czentovic'e onunla oynamasını söyler ve genç çocuk böylece keşfedilir. Aslen avukat olan Dr. B. hanedan üyesi olduğu için Nazi işgalinden sonra Gestapo tarafından tutsak edilir. Ancak Gestapo onu bir hücreye tıkıp işkence etmek yerine farklı bir taktik dener. Onu dışarıyla iletişimi olmayan bir otel odasına yerleştirir. Kağıt kalem kullanması dahi yasak olan bu odada Dr. B. hiçliğin ortasında kendini kaybetmek üzereyken bir kitap bulur ve bununla beraber otel odasındaki yaşamı değişir. İyi anlamda da kötü anlamda da. Hiçliğin ve çaresizliğin bize yaptırmayacağı şey yoktur. Severek okuduğum şu gibi akıp giden ve bazı cümlelerde kendimi bulduğum bu kitabı size öneriyorum. Eminim ki okuyan herkes kendinden bir parça bulacaktır çünkü hepimiz hayatımızın bir noktasında boşluğa düşüyoruz ve bazen bulduğumuz, tutunduğumuz o küçücük şey bizi hayata geri dahil ediyor. Son olarak Mevlana'nın şu sözünü söylemek istiyorum: "İnsanı insan yapan benlik zannı değil, hiçlik bilincidir."
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,9bin okunma
376 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
"YÜZMEYE DEVAM ET LİLY"
"GELECEKTE BİR MUCİZE OLUR DA KENDİNİ YENİDEN AŞIK OLACAK DURUMDA BULURSAN, BANA AŞIK OL." Aşk nedir? Zamanla solup giden bir şey mi? Evlilikle biten bir şey mi? Aşık olduğumuz zaman karşımızdaki kişinin bize zarar veren davranışlarını görmezden gelmek mi? Aşk, acı çekmek midir? Evsiz bir çocuk, babası canavarlaşmış bir kız ve çocukluk travması olan bir adam. Peki Lily gerçek sevgiyi kimde bulacak? Kitap başlarda Ryle ve Lily'nin hikayesini anlatırken ara ara Lily'nin yıllar önce Atlas'a karşı duygularını anlattığı mektuplarını bize sunuyor. Kitabın ilk başındaki tanışma sahnesi bana aşırı klişe geldiği için çok beğenmedim. Sonlara doğru olan kısım Lily'nin kendini korumak isteyip verdiği kararlar sanırım en hoşuma giden kısımdı. Güzel bir ders çıkardım bu kitaptan. "Sevdiğimiz insanın ne kadar güzel davranışları olursa olsun bu; onun bizi rahatsız eden, bize zarar veren davranışlarını görmezden gelip bize zarar veren bir ilişki içerisinde olmamalıyız. Bu sadece iki insana da zarar veren bir şey." Aman aman beğendiğimi söyleyemem, abartıldığı kadar da beğenmedim ama dediğim gibi güzel bir ders çıkarmama sebep oldu. Gerçeğe dayalı bir hikaye olduğunu öğrendiğim zaman biraz daha yüreğime dokundu.
Bizimle Başladı Bizimle Bitti
Bizimle Başladı Bizimle BittiColleen Hoover · Epsilon Yayınevi · 20216,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
208 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
İntihar bireysel midir, toplumsal mı?
"Sonunda kaç yaşında olduklarının bir önemi kalmadı, kız olmalarının da, önemli olan onları sevmiş olmamızdı ve onlar, bizim ağaç evimizden onlara seslendiğimizi duymadı ve onları yeniden bir araya getirecek parçaları asla bulamayacağımızı bile bile, giderek seyrelen saçlarımız, büyüyen yumuşak göbeklerimizle, ölümün yalnızlığından daha derin olan intiharın yalnızlığında, sonsuza kadar yalnız kalmak üzere gittikleri odalardan onları çıkarmak için hala sesleniyoruz ve hala bizi duymuyorlar." Cecilia'nın intiharıyla başlayan ve kardeşlerinin devam ettirdiği bir intihar yılı, katolik ve baskıcı bir anne, sevgi ve ilgi açlığını gidermeye çalışan 4 kız ve hayatlarına dair bilgi edinmek belki de onları kurtarmak isteyen bir grup genç... Sevgisizlik intihara yol açar mı?
Bakir İntiharlar
Bakir İntiharlarJeffrey Eugenides · İnkılâp Kitabevi · 2007898 okunma
50 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Vah Bartleby! Vah insanlık!
Hayat tercihler silsilesinden ibaret değil midir? Tercihimizi yaparız ve sonucuna razı geliriz. Peki "Yapmamayı tercih ederim" cümlesini kaçımız gönül rahatlığıyla dile getirebiliriz? Kalp kırmamak için yapılan şeyler ve kişinin kendisine olan saygısını korumak için yapılan şeyler... Hangisi daha baskın? İkisini eşit bir biçimde kullandığımız zaman mı daha mutlu oluruz yoksa? Peki bu romanda hangisi baskındı? Ah Bartleby, seni hem çok iyi anladım hem de hiç anlamadım. Kitabın genel olarak konusu bir avukatın işe yeni bir katip almasıyla başlar. Bu katip ona verilen getir götür işlerini kesin bir dille reddeder ve zamanla yaptığı işleri de yapmamaya başlar ve bunu "yapmamayı tercih ederim" cümlesiyle dile getirir. Kendi çapında pasif bir direniş sergiler aslında. Bunun nedenini ise kimse anlayamaz. Seni daha yakından tanıyabilmek isterdim Bartleby.
Katip Bartleby
Katip BartlebyHerman Melville · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202212,3bin okunma
Reklam
352 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Pişmanlık, yeryüzündeki cehennemin bekçisidir.
Ginny Morales, peşi sıra sürüklediği derin pişmanlığı ve hüzün dolu gözleri ile Adam Rogers'ın karşısına çıktığında yıllardır uyumakta olan bir canavarı uyandıracağından habersizdi. Canavar güzel gözlerindeki kavurucu zalimlikle onu bir seçim yapmaya zorlandığında ise elindeki tek şeyi ; özgürlüğünü feda etti. Adam Rogers, en büyük yarası yıllar sonra yeniden karşısına çıktığında geçmişle olan hesaplaşmasının henüz bitmediğinin farkındaydı. Ne yarattığı yeni kimliği ne de büründüğü çelik zırh onu Azraili'nin çağrısından alıkoyabilirdi. Ensesine çöreklenen şeytanlarla bir zamanlar sevdiği küçük kıza ve benliğine savaş açtı. Kötülük bir seçim midir, yoksa varoluş sebebi mi? Açıkçası kitabı tek cümleyle açıklamaya çalışsam: "Hastalıklı bir aşk hikayesi" derdim. İki tarafın da hem fiziksel hem psikolojik hem de cinsel şiddete maruz kalışını ve bunun onlarda yarattığı sorunların kendi benliklerinde nasıl sergilediğine şahit oldum. İki taraf da yaralı, iki taraf da sağlıksız. Bir taraf intikamın diğer taraf sevginin her şeyi çözebileceğine inanıyor. Ve sonunda birbirlerini bulsalar da kendilerini kaybediyorlar. Ginny bunları hak etti mi? Kesinlikle hayır. Tüm hıncını, öfkesini, kinini aynı şeyleri yaşayan ve o zamanlar kendisinde yarattığı travma sonucunda öyle yapan küçük bir kızdan özellikle hala sevdiği birinden çıkarması çok acımasızdı.
Siyah Notalar
Siyah NotalarÖzge Meral · Müptela Yayınları · 201762 okunma