˚˖𓍢ִ໋͙֒✧˚.༘⋆
3/5
Kitap hakkında tek kelime okumadan başladım. Bir yandan sonuca bağlanmayan romanlardan olacak diye korka korka ilerledim. İlk önce yirmi üç yaşında olduğunu, ardından küçükken annesini döven bir babanın kızı olduğunu ve gencecik bir yaşta evsiz birine âşık olduğunu öğrendim. Sonra da hayatına yeni bir çizgi çizecek yakışıklı bir
Fuhuş, yüzyıllardır yaşamaya devam eden, başlangıcı ilk imparatorluklardan bugüne dek; farklı biçimlerde, farklı insanların aynı ağlarda benzer amaçlarla bir araya gelmesinden türemiş bir olgudur. Toplum içinde, dile getirilmesi dahi etik dışı bir tabu olarak görülen, halının altına itildiğinde kimseye bir zararı olmayacağı iddia edilen bir
Melekler ve Şeytanlar
İtiraf etmem gerekirse okumaya başlamadan önce kitabın konusunu bilmiyordum. Her zaman bir şekide karşıma çıkan Dan Brown kitaplarından birini artık okumalıydım. Küçük bir araştırma sonucu ilk olarak Melekler ve Şeytanlar’ı okumaya karar verdim.
Kitaba başta adapte olmak için biraz zorlandım. Evet ilginç bir şekilde serüven
Burada bir katilden bahsediyor ama bana günümüz ilişkilerini anımsattı.
"Şaşakaldım. Bir türlü inanamıyorum ve hâlâ şaşkınım. Birini bir buçuk yıl boyunca, haftada beş gün görüyorsunuz ve onu tanıdığınızı düşünüyorsunuz. Sonra, onu hiç tanımadığınız ortaya çıkıyor."
Asker kurgusu seven bir insan değilim o yüzden kitap beni çok çekmemişti ama konunun birinin doktor birinin asker olması Gökçen'i anımsattı diye okudum. Gökçen'in yanına yaklaşamazmış bu kitap. Gökçen çok daha başka bir boyut.
Bu kitap bana aşırı wattpadden çıktığını hissettirdi. Dili bir kere aşırı basitti. Kurgusu basitti. Çerezlik