Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Banu

Kendimi kızıl bir karanlıkta buluyorum. Gözlerim kapalı, güneşe bakar gibiyim. Boğuk sesler geliyor dışardan. Daha önce tatmadı­ğım, belki de henüz var olmamış bir yalnızlığın içindeyim.
Reklam
İnsanları bilmem ama hayvanlar beni hep çok sevmiştir.
Çok öpmek nasıl bir şeydi? Üç defa mıydı mesela? Peki uzun uzun bir kere öpmek de çok sayılır mıydı? Daha mı nemli olma­lıydı çok olan öpücükler, yoksa sarsıcı mı? Hani şu film sonlarındakiler gibi... Eğer öyleyse, annesini hiçbir zaman çok öpmemiş olabilirdi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Medeniyet dediğin kibrit çakmayı bile unutturur adama” deyip dururdun ya oğlum, daha da betermiş. Bırak kibriti, kendimizi unuttuk.
Vaktiyle bir rü­yaya malzeme olacak kadar muhteşem yaşamışız. Şimdiyse bir kâ­busun ortasmdayız.
Reklam
Dün gece bir rüyadan ağlayarak uyandım. İçinde ölüm ya da aşk yoktu, gençlik vardı. Öyle mutlu, öyle güzel bir rüyaydı ki, uyanın­ca yüzüme vuran gerçekliğe dayanamadım.
Öyle güzeldi ki bizim dostluğumuz, içinden ölüm bile geçemedi.
Sokak, adamı insan sarrafı falan yapmaz, anca üşütür. Aslın­da betonun buz gibi soğuk değil, buzun beton gibi soğuk olduğunu düşündürecek kadar çok üşütür.
Rasim Abi diyordum, keyfi yerindeyse eğer, dert tasa sallamazdı. Onun için dert dinlemek, kendi dertlerinin panzehiriydi, o kadar.
Gerçekten ne tuhaf
Halbuki ister karın seni aldatsın, ister arabam çizsinler, ister umutsuz bir aşka düş, ister evin yansın, baban ölsün, uzaylılar kaçırsın, apan­ distin patlasın, bacaklarını kessinler ya da kanser olduğunu öğren, Rasim Abi için fark etmezdi. Dert dertti. Anlatırdın, o da dinlerdi. Ama sonra birgün bir bakardın, “Al kızını koy çuvala, salla salla vur duvara!” diye türküler söyleyerek çıkıverirdi karşına. Bir kızı çuvala koyup duvara vurmayı anlatan neşeli türküler var, ne tuhaf değil mi?
Reklam
“Birçok şeyler gibi insanlar da kuyuya benzer. İçlerinde boğulabiliriz” A. H. Tanpınar
.....bir amaca ihtiyacım var. Bütün hatalarımı ve pişmanlıklarımı silecek, başıma gelen her şeyi, sanki ona varmak için yaşamışım gibi haklı gösterecek bir amaca ihtiyacım var.
Vasati 40 Yaş
Kendime vereceğim bir iyi, bir de kötü haberim var. Kötü haber: Hayatımda hiçbir şey hayal ettiğim kadar iyi olmayacak. İki artı bir evde, yalnız başıma uzun yıllar daha yaşayacağım. İyi haber: Hayatımda hiçbir şey hayal ettiğim kadar kötü de olmayacak. Tek tesellim bu. Ne harikayım, ne berbat. Kibrit kutularının sırtındaki kelimeyim ben: Vasat.
“İnsan en azından ken­disi için harekete geçmeli, öyle değil mi? Bulunmayı beklememeli."
Senin kalbini ben kırmadım, onu sen kendin kırdın; kendininkini kırarken benimkini de kırdın.
1.632 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.