Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
VICENTE B. IBANEZ: HAYATI VE ROMANCILIĞI
Vicente Blasco Ibáñez, 1867 yılında, önemli bir kültür kenti ve Akdeniz'in başlıca limanlarından biri olan Valencia'da doğup büyümüştür. Küçük bir işletmeye sahip olan orta sınıftan Aragon kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Annesi sert ve dindar bir kadındır. Babasının bir ticarethanesi vardır. Blasco, çocukluğunda
168 syf.
10/10 puan verdi
ÇAĞDAŞ EDEBİYATTA BİR ANTİ KAHRAMAN: ADEM YOKSUN.
POLAT ONAT TUTUNAMAYANLAR VE BEYAZ GECELER iLE BİRLİKTE BENZER İRTİFALARA SAHİP MUHTEŞEM BİR ESERLE 2013 DAMGASINI VURACAK BELLİ Kİ.
Hüseyin Peker'e, Orhan Pamuk'un YENİ HAYAT ve diğer Bazı romanlarının zayıf eserler olduğunu Orhan Pamuk'un dünya edebiyatına SELİM IŞIK,
İntihar Etmiş Bir Taşra Berberinin Şiir Kitabı ve ÖnsözüPolat Onat · Yasakmeyve Yayınevi · 201216 okunma
Bunlar Kimsenin Beklemediği Barbarlardan Payımıza Düşenler
Bu ay "Bunlar kimsenin beklemediği barbarlar" cümlesiyle karşımıza çıkan bu dergi, bizlere yine dopdolu bir kırk üç sayfa vadediyor. Şiirleriyle, denemeleriyle; nesirleriyle, nazımlarıyla okurları derinden etkilemeyi başarıyor.
Bu ay, önceki aylara nazaran deneme sayısı fazla. Bu da, her yazının tadına varmamıza yardımcı oluyor. Sadece şiir okyanusunda kulaç atıp yorulmuyor, bilakis nesir deryasında yüzebiliyor; dolayısıyla her lezzetin tadına varabiliyoruz. Her bir yazı gerçekten manidar, derin ve sarsıcı. Öylesine yazılmış tek bir kelime dahi yok.
Son olarak, Mim Kara'nın şiirlerine değinelim. Her zaman arka kapakta görüyoruz kendisini. Sizleri çok farklı bir dünyaya sürüklüyor. Diğer şiirler de çok güzel ama Mim Kara farklı bir boyut.
Tavsiye olunur.
İyi okumalar dilerim.
Muhabbetle
Aykırı Edebiyat, ilk kez Erol Kızıl ve Ali Genç tarafından çıkarılan edebiyat dergisi.
1997 yılında 18. sayıdan itibaren 1994 girişli öğrenciler olan Ahmet Koçak, Bilal İbileme ve Erdal Can tarafından devam ettirilen "aykırı" A3 fotokopi kağıdı dörde katlanmış şekilde 8 sayfa çıkmaya devam etti. Bu dönem dergide popülerlik kaygısı ağır
Güzel Bir Sayı Daha
İncelemesini çok geç kaleme aldığım bu dergi, kalitesinden hiçbir ödün vermeden her sayı üstüne koyarak yoluna devam ediyor. Önceki sayı (40.sayı) daha çok şiire yer verilmişken bu sayıda deneme tarzı yazılarda fazlaca idi. Bu durumda, derginin pek çok edebiyat türünde ne kadar meziyetli olduğunu gösteriyor. Dergilerin sahifelerini dolduran çeşitli türlerdeki yazılar bizi en derin yaramızdan sarsmak üzere iki kapağın arasında bizleri bekliyor. Uzun süre uzaktan seyrettiğim bu dergiyi tanıdıkça, okudukça daha çok sevdiğimi hissediyorum. Bence sizde hissedeceksiniz.
İyi okumalar dilerim.
Muhabbetle.
Bir Ziyafet, Şiir Ziyafeti
Uzun zamandır, sürekli gittiğim Trabzon Beşikçi Kitabevi'nin kasasının üzerinde duruyordu. Her gidişimde elime alıp bakıyordum. Saman kağıdı, A5 boyutu, siyah resim, garip bir dergi ismi: Barbar. Uzun süre sadece seyretttim. Kendimi hazırladım. Yıllar sürdü alıp okumam.
Geçen gittiğim zaman, aldım bu sefer. Merak ettim, her gidişimde beni kendine çağıran bu dergi ne idi? İçinde ne vardı? Şiir fanzini mi, fikir dergisi mi? Yoksa edebi hikayelerin bulunduğu bir kitapçık mı? Tüm bu soruları cevaplamak için bu dergiyi aldım ve büyük bir heyecanla bir gün içerisinde okudum.
İçinde çeşit çeşit, birbirinden manidar şiirler vardı. İki üç tane yazı vardı sadece, diğerleri şiir idi. Ama buna rağmen, şiirler büyük bir fikri derinliğe sahip olduğu için okuduktan sonra bir şölen masasından kalkmış gibi oluyorsunuz.
Her zaman gibi, daha önce okumamanın sebep olduğu ahlar vahlar ve kavuşmanın vermiş olduğu sevinç.
Varın kararı siz verin.
İyi okumalar dilerim.
Muhabbetle.
421 syf.
7/10 puan verdi
Ölülerin sayısının bile önemsiz olduğu bu tekinsiz ve sert topraklarda haşmeti ile krallara bile diz çöktürmüş, korkusuz ve hiç kimseden korkusu olmayan (büyüden korkar ama büyücüden değil) barbar Conan olduğu her yere yargı dağıtmaktadır. Kitabın içindeki hikayeler orijinal hikayeler ve hepsi Howard'a ait. Birkaç tane yarım hikaye var hatta eee bu neydi şimdi diyorsunuz ama biliyorsunuzdur Howard erken öldü. Kitapta bulunan hikayeler o zamanların önlü korku, fantastik içerikli dergisi olan Weird Tales'de yayınlanıyordu. O dergiye Lovecraft vs gibi ünlü yazarlarda hikaye veriyormuş. Dergi hakkında Türkçe podcast bile var. Buraya kadar okuyan varsa yorum yazarsa gönderirim. Kitapta en etkileyici hikaye baştaki Fil Kulesi hikayesidir. 100'lerce çizgi romanını okuduğum için hikayelerin bazılarını okumuştum. Yazar hikayeler başlamadan önce kurguladığı evreni çok güzel detaylandırmış ve yaratılışından bahsetmiş. 16 hikaye bulunmaktadır.
barbar'laşalım
Ne güzel dostlar, ne güzel bir ben buldum iki karton kapak arasında; sarı satırlarda. Düşünceler fırtınasının içine bırakan yazılar, duygu denizinde yelken açtıran şiirler, gökyüzünde kuşlarla birlikte uçmamı sağlayan hikâyeler ve neresinde olduğumuzu bilmediğimiz zaman, en çok da yürek dalından yapılmış kalemler var bu sarı satırlarda.
Okuyun, düşünün, yaşayın da sevin iyisi mi iyilikle.
Rastgele önüme çıkan bir dergi oldu. Dergi okumak, sanki 5-10 arkadaşınla birlikte oturup uzun uzun edebiyattan bahsedilen eğlenceli bir toplantı olarak yerleşmiş beynime. Bu dergide de çok güzel dostlar edindim. Yazım tarzları normalin dışında bir o kadar da güzel. Felsefe de var içinde sizi kanatlandırıp uçuran şiirlerde.
Yazılarıyla, şiirleriyle çok farklı bir dergi. Güzel farklı ama. Okumanızı ve takip etmenizi de tavsiye ederim. Takip etmek biraz zor ama sanırım. Çünkü herhangi bir günleri yok, canları ne zaman isterlerse o zaman çıkarıyorlar diğer sayıyı. Edebiyat işi gönül işi zaten, şu güne olacak denilince yazılmıyor. Bu yönüyle de beni çekti diyebilirim.
Edebiyatla kalın.
Yıkılmayan Son Kale: "Mustafa Kemal Atatürk!"
“Milletimizin zalim olduğu iddiası da sırf iftiradan, baştan başa yalandan ibarettir. Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir. Hatta denilebilir ki, başka dinlere mensup olanların dinine ve milliyetine riyetkar olan (saygı gösteren) yegâne millet bizim milletimizdir.”
–
