Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Auschwitz Kampından Çıkan Ama Bugünkü FİLİSTİN’i Anlatan Satırlar…
“Fark ettiniz mi bugünlerde ölüler nasıl da genç ve kuvvetliler bu sene cesetler. Her geçen gün gençleşiyor ölüm bu sene genç bir çocuk dün on dokuzunda yoktu bile. … Güzel olduğu için daha da korkunçtu daha da korkunçtu daha genç ve daha güzel oldukları için hepsi yan yana uzanmış ebediyen güzel ve kardeşçe sıralanmış başakları biçer gibi biçtiklerinde insanları taneleri olgun başak mevsiminde yazın baş kaldırma mevsiminde insanın insanları başaklar gibi yatırıyorlar bakışları çeliğe karşı göğüsleri açık göğüsleri patlak yürekleri delik ölümü seçmiş olanlar. … “
Sayfa 243 - İronik!Kitabı okuyor
Yani başak taneleri gibi buyudukce egilmekti asilce Kalbin durmadan bilmen gerekenler # sayfa # 44
Reklam
1389 senesinde iki ordu Kosava ovasında karşılaştı. İki düşman da birbirinden yaman ve çetin... Aralarındaki tek fark: biri küffar diğeri Hak. Çarpışma gece saatlerine kadar devam etti. Küffarın kelleleri olgunlaşan başak taneleri gibi biçilip çakıl taşları gibi yuvarlanıyordu. Haçlı orduları yenilginin acısyla geri çekilirken Mehmetçik Allhuekber edalarıyla zafer naraları atıyordu. Şehit olan arkaşları da makama eriştikleri yerden onlara eşlik ediyordu. Ancak şehit saysı çok fazlaydı. Orduyu komuta eden 1. Murat Han:" Allah bana bir daha böyle zafer nasip etmesin." diyip Mehmetçik için hüznünü dile getirecektir. Savaş alanında oluk oluk akan Şehit kanları göl misali bir bölgede toplandı. O gece ay hilal halindeydi, yanında da bir yıldız belirdi. Ay ve yıldızın sureti o kan gölüne yansıdı. O günden sonra da ay yıldızlı al bayrak Yaratıcının bir işareti ve armağanı olarak kabul edildi.
Konuştu kuş. Gamzelerini açarak, hüzünlü gülücükler saçarak konuştu.Sözcükler başak taneleri gibi dökülüyordu: “ ben ağacım ağaç meyvesinden belli olur ama her meyve bir de kuştur bir renkli kuş biraz vefakar, biraz özgür biraz kavgacı, biraz korkmuş biraz güçlü, biraz yalnız ben buyun işte, bu kuş sen bu kuşu mu seviyorsun söyle… sen bu kuşu mu, bu ağacı mı seviyorsun?”
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yıl 1915; Yer gök top sesleriyle inliyordu. Her mermi düştüğünde ölenlerin kol, bacak, el, ayak gibi parçaları havaya kalkan toprakla siperlere düşüyordu. Bir gün önce şarkı söyleyerek sipere gelen, sanki çiçek toplarmış gibi neşeli olan o çocuklar siperin bir köşesinde bir yumak gibi birbirine sarılmış tir, tir titriyorlardı. Onlar, bu savaş için çok küçüktüler. Daha süngü tutmasını bile bilmiyorlardı. Ancak, birden içlerinden biri ava,z, avaz bir marş söylemeye başladı!. Annem beni yetiştirdi bu yerlere yolladı Al sancağı teslim etti Allah'a ısmarladı. Boş oturma çalış dedi. Hizmet eyle vatana Sütüm sana helal olmaz, saldırmazsan düşmana Biraz sonra ona bir arkadaşı daha katıldı. Biraz sonra biri daha... Marş bitiyor yeniden başlıyorlar. Bitiyor bir daha söylüyorlar. Avaz, avaz!.. Gözleri çakmak, çakmak... Hücum anı geldiğinde hepsi süngü takmış, tüfeklerine sımsıkı sarılmış, gözleri yuvalarından fırlamış dişler kenetlenmiş bekliyorlardı. O an geldi. Birden yüzbaşı "Hücum!.."diye bağırdı. Bütün bölük, bütün tabur, bütün alay cephenin her yerinden fırladı. Tam o anda, o çocuklar kurulmuş gibi siperlerden fırlayıverdiler. İşte o an, bir makineli yavruları biçiverdi. Başak taneleri gibi dökülüverdiler. Hepsi sipere geri düştüler
Mahşerin Kanlı Çiçekleri - Çanakkale
Mahşerin Kanlı Çiçekleri - ÇanakkaleAli Kuzu · Parola Yayınları · 201448 okunma
148 syf.
6/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Kitabı konusuna değil kapağına ve ismine bakarak almıştım. Okuduktan sonra kapağında kar taneleri arasında hayalet çizimleri de olsa fena olmazdı diye düşündüm. Karakterimizi ziyaret eden geçmişin, şimdinin ve geleceğin hayaletlerini ve ölen ortağı Marley'nin hayaletini temsilen kapakta dört hayalet figürü hoş bir detay olabilirdi...
Bir Noel Şarkısı
Bir Noel ŞarkısıCharles Dickens · İthaki Çocuk Klais · 20197,2bin okunma
Reklam
-Ey Yahya, biz zayıf insanlarız. Günahlarımız çok, iyiliklerimiz ise azdır. Böyle birisinin kurtuluşu mümkün mü? -Evet kardeşim. Günahları bir taş gibi düşün. Toprağa gömersen orada taş olarak kalmaya devam eder. İyilikler ise canlı bir buğday tanesi gibidir. Bilirsiniz, öyle buğday taneleri var ki, yetiştiğinde yedi başak verir. Bazen her başağında yüzlerce tane bulunur. İyilikleri böyle düşünün.
Sayfa 45
Kar taneleri hatıralar kadar sessiz ve yumuşak bir şekilde gökyüzünden süzülürken tüm şehir bembeyaz bir battaniyenin altında kalmış gibi görünüyordu.
Sayfa 25
Maviye buğday taneleri ektim.. Her taneden yedi başak, Her bir başakta yüz tane bulunan yağmurlar biçtim. .. ✍🏻 FthTnrkl
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.