Göl Ebedi gecesinde bu dönüşsüz seferin Hep başka sahillere doğru sürüklenen biz Zaman adlı denizde bir gün, bir lahza için Demirleyemez miyiz? Ey göl, henüz aradan bir sene geçti ancak,
- Yo, doğru değil bu Yegor Petroviç. Umutsuzluğa kaptırma kendini. Sanatta sabırla direnme gerek. Oysaki sen karamsarlık anlarında hep yetenek yoksunluğundan yakınıyorsun. Yanılıyorsun kardeşim; yeteneğin var, buna eminim. Sanat duyuşu ve anlayışından hissediyorum bunu. Bana anlattığın geçmişinden belli... Şu karamsarlık, umutsuzluk bunalımların
Sayfa 15 - Varlık Yayınları - Nihal Yalaza Taluy Çevirisi(Sayfa 15-16)
Reklam
BİR MASAL GİBİ Dondurucu soğukta bir an önce evime varabilmek için hızla yürürken, ayağımın ucunda bir cüzdan gördüm.. Hemen aldım. Sahibini gösteren bir kimlik vardır diye acele acele açtım.. İçinde üç dolar ve sararıp kat yerleri yıpranmış eski bir zarftan başka birşey yoktu... Sol üst köşede yalnızca gönderenin adresi, alıcı adresi
Sayfa 133Kitabı okudu
ÇOK GÜZEL BİR AŞK HİKAYESİ KESİNLİKLE OKUNMALI.... Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti
Sayfa 190Kitabı okudu
LOJMAN Lojmanda oturmak ayrı bir yaşam tarzı. Herkesin kocasının aynı işi yaptığı bir aileler topluluğu bu. Çalışmayan kadınlar için standart bir hayat: Sabah aynı saatte, hatta aynı dakikada evinden çıkan üniformalı kocalar, pencereden kocalarının servis araçlarına binişini seyreden kadınlar, öğleye kadar ev işleri, öğleden sonra kadın
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-2/Kitabı okudu
Erkekler aptal ve kadınlar çılgınken ve herkes uyurken San Juan'da Caguas'ta ve benden başka herkes aşıkken herkesin bir dini ve erkek arkadaşı varken ve yalnızlık için büyük bir deha- Damlatabiliyorken bütün evrenlere ve dokunmadan soyabiliyorken bir kadını ayak işleri yaparken idrarım içim ve sunarken büyük geniş omuzlarımı kuşbeyinle aya- Kalbim kırıkken hep olduğu gibi birinin fani güzelliği karşısında ve bir tasarıdan diğerine yazısı olmayan krallıklar gibi solup giderken ve, bak, hırıltılarla yol alıyorum Sahra'nın istasyonuna o benzersiz mahremiyete ve havayı yayıyorum karanlık bir kozaya uğraşırız bir unutuş- neden ürpereyim ki aydınlanmanın sunağında ? Neden gülümsemek isteyeyim sonsuza kadar ?
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.