Bazıları başkalarının acısına uzaktan bakıp kederlenmek ile iyi insan olunabileceğini sanıyor hatta sadece kendi iyiliğinin altını çizebilmek için üzüntüsünü ele güne duyurmaya çalışıyor . Oysa şunu iyice öğrendim ki vicdandan en çok söz edenler, sadece başkalarının kurbanlarını üzülen katiller. Kabullenmek zor ama aslında başkalarının acısına bakarken insanda kederden ziyade hodbin hisler uyanıyor. Savaş gazilerine bakmak feci bir duygu ile tanıştırıyor insanı :şükretme duygusu. Duyguların en iki yüzlü en sefil olanı. Haline şükretmelerin en rezilcesi başkalarının haliyle mukayese edilerek yapılanı... O zaman insan yaradana verdiği mutluluk için değil olsa olsa başkalarına verip kendisinden esirgediği acılar için teşekkür ediyor. Ve bunu ne zaman fark etse mesela hastanedeki ölü çocuklara onların ince ayak bileklerine bakarken ruhunu derin bir utanç kaplıyor.
Savaş yırtar, savaş parçalar. Savaş iç deşer, savaş bağırsakları söküp boşaltır. Savaş teni yakıp kavurur. Savaş organları bedenden koparır. Savaş yıkıp yok eder.
İyi kitap nedir” sorusunun cevabını bulmak zor değil. Bunu bizzat kitap söyler. Fakat iyi kitaba ulaşmak zahmetlidir. Çünkü “iyi okur” yıllara yayılan bir süreçten; sabırdan, meraktan, tutkudan oluşur. Bazen şans eseri de iyi kitaplarla yollar kesişebilir fakat şans bile iyi okur olmakla ilgilidir. Her kitap her okura göstermez
Acı görüntüleri öncelikle kameraların kaydettiği biçimiyle bize aktarılır, çok sayıda insan tarafından izlenir ve hiç de uzun olmayan bir zaman dilimi sonunda gözlerimizin önünden çekilir.
İnsanların imanla bağlı oldukları şeylerle çelişen kanıtlar sağlayan görüntülerin, kamera için özel olarak tasarlanmış mizansenler olduğu iddia edilerek bir çırpıda görmezden gelinmesine de epey sık rastlanır.
Hatırlamak etik bir edimdir, kendi başına ve kendisi olarak etik değeri vardır. Hafıza ise, acı verici olsa da, ölülerle kurabileceğimiz tek bağdır. Başkalarının Acılarına Bakmak. Susan Sontag.
Toplumda var olan kültürel, sosyal, politik bir çok değeri yıkan, insanlarda onarılması zor travmalara yol açan bir insanlık suçudur savaş.
Artık insanlar seyirlik bir hale gelmenin (şöhrete kavuşmanın) özlemiyle yanıp tutuşuyor. Gerçeklik, tahtından feragat etmiştir . Ortada artik sadece " temsiller"- yani medya - vardır.