Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gurup, gün batımıdır. Yavaş yavaş son bulma, kaybolup yok olma gibi bir anlamı da var. Arapça garp (batı) garip (yabancı) ve gurbet kelimeleri de aynı kökten. Hepsinin kökünde uzaklaşmak, ayrılmak anlamı var. Gurbet, bazen dışımızda kalan her şeydir. Belki de bu yüzden “Kendimiz dışında nereye koştuysak,gurbette kaldık.” demiştir
Nurettin Topçu
Nurettin Topçu
.
Gurup, gün batımıdır. Yavaş yavaş son bulma, kaybolup yok olma gibi bir anlamı da var. Arapça garp (batı) garip (yabancı) ve gurbet kelimeleri de aynı kökten. Hepsinin kökünde uzaklaşmak, ayrılmak anlamı var. Gurbet, bazen dışımızda kalan her şeydir. Belki de bu yüzden “Kendimiz dışında nereye koştuysak,gurbette kaldık.” demiştir Nurettin Topçu.
Reklam
Gurup, gün batımıdır. Yavaş yavaş son bulma, kaybolup yok olma gibi bir anlamı da var. Arapça garp (batı) garip (yabancı) kelimeleri de aynı kökten. Hepsinin kökünde uzaklaşmak, ayrılmak anlamı var. Gurup, günün son demleridir, bir bitiş olmasına rağmen günün en güzel anıdır.
Gurup, gün batımıdır. Yavaş yavaş son bulma, kaybolup yok olma gibi bir anlamı da var. Arapça garp (batı) garip (yabancı) kelimeleri de aynı kökten. Hepsinin kökünde uzaklaşmak, ayrılmak anlamı var. Gurup, günün son demleridir, bir bitiş olmasına rağmen günün en güzel anıdır.
Büyük Alim İbn-i Teymiyye (رحمه اللَّـه) şöyle demiştir: Tevhid Kur'an'ın pek çok yerinde geçmektedir. O, dinin başı ve sonu, zahiri ve batınıdır. 📚Minhâcu's Sunne, 5/349.
Kapitalizmin doğuya açılan şiddet kapısında 7 ekimden beri insanın onuru hiçe sayılarak kıyımına "beyaz adamın uygarlık yükü" başlığı altında meşruiyet sağlanırken, doğunun batıya açılan kapısından sekülerizasyon adı altında emperyal epistemoloji genç zihinlere fenomenler ve AVMlerin tahrik ünitelerinde çöküyor. Şiddeti kuruluşunun asli unsuru haline getiren siyonis cephe cemiyetlerde biriken gazı Refah sınır kapısından insani yardımların geçiş izniyle boşaltırken , özgün, otantik bir kimliği anımsatacak rüya alemine gezinmeye dahi müsade etmiyor. Birinde fiziksel şiddet ve bombalar ile boşaltılan kara parçası iken ,diğerinde hedeflenen tabula rasa. Keskin çizgileri olmayan amorf bir yapı tasarımı. Batı' nın doğuya bakışı ki bu bakış; Nietzsche 'nin Tanrı'ya , Hobbes' un tabiata, Hitlerin "aşağı" ırklara , Locke 'un köleye, Darwin' in dışarıdaki, Freud' un içeridiki ormanda tanimladığı doğu imgelemine bakışıdır. Bu bakış bütün izm' lere içkindir , işleyen, güncellenen, yerinden eden , var eden!!!, Fanon' un deyimi ile parçalarına ayıran ve sabitleyen bir düşünce üslubu ve biçemi olarak algılamadıkça tam bağımsız bir varlık inşa edilemez.
Reklam
Türkiye'de aydın, tarihinden utanır, cedlerinden utanır, anne babasının geleneğinden, dininden, ibadetinden, kültüründen kılığından kıyafetinden utanır… Ortadoğulu olmaktan utanır. Şimdi Suriyeli mültecilerden utanıyor… Çünkü o köküne kadar Batılıdır. Meriç'in dediği gibi bizde Aydın, Batılılardan miras kalan ve çoktan onların bile terk ettikleri putlara sarılır. "Düşmanın putlarını takdis eder." Bari kendi putlarını icat et de ona sarıl…
Bengül Güngörmez
Bengül Güngörmez
yaratici yazma final ödevi icin
Tevfik Fikret
Tevfik Fikret
'in balikcilar siirini hikayelestirmistim. burada da paylasmak istiyorum ♡ HAYAL-İ SEFİD      Uzak, tehlikeli bir denize – denizler hep böyledir zaten – girdiler ve yittiler. ***      Güneş batıyor işte. Önce tek göz balıkçı kulübesini sonra da ufku terk edecek. Tabi kara bulutlar izin verirse
SIRADAN VE SÜRÜDEN İNSAN OLMAMAK
Bu haftaki konferansımızda Yusuf Kaplan hoca bizlerleydi. Kendisinin insan, medeniyet, şehir, tasavvuf ... üzerine zihin açıcı, konuşmalarını dinleme fırsatına nail olduk. Yusuf hoca sözlerine şöyle başladı: "Dünyayı sürüleştirdiler ve bizleri de sıradanlaştırdılar." Ve şöyle devam etti "Genç adam isyan eder aksi takdirde genç
el-Bâtın İsm-i Şerifi
Muhyiddin İbn Arabi
Muhyiddin İbn Arabi
Abdulkerim el-Cili
Abdulkerim el-Cili
Bu hazret, ahadiyyetin bâtınıdır. Ahadiyyet, bu ahadiyyet meşhedinde, varlık nisbetinin var olması için bu hazretten (zâtî a'mâ hazretinden) nisbetsiz olarak tenezzüldür.. Çünkü ahadiyyet bütün nisbetleri, izâfeleri, nitelikleri, bağıntıları, isimleri ve sıfatları örtücüdür. Çünkü ahadiyyet hazreti salt vücûddur (varlıktır). Bundan dolayı a'mâya âit meşhed onun bâtınıdır. Bunu anlayabildiysen burada bir incelik bulunmaktadır. *** Hazret-i Resûlullah (s.a.v.) bu isimle de tahakkuk etmiştir. Hazret-i Resûlullah (s.a.v) hakîkatlerin hakîkatidir ki bu meşhud (şehâdet edilir) değildir. Çünkü ilâhî ma'nâlar bâtın; halka dönük sûretler zâhirdir. Hazret-i Resûlullah (s.a.v.), bu iki zıddı toplamıştır. Hazret-i Resûlullah (s.a.v.) hem zâhirdir, hem de bâtındır.
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.