Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

B.

B.
@bbeyzanurr46
Günün birinde ya çıldıracağız ya dünyaya hakim olacağız.
Necmettin Erbakan Üniversitesi
60 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Biz insanlar geçmişte dış dünyayı kontrol etmeyi öğrendik ama iç dünyamız üzerinde çok az kontrole sahiptik. Baraj inşa edip nehirlerin akışını durdurmayı biliyorduk ama bedensel yaşlanma nasıl durdurulur bilmiyorduk. Kanalizasyon sistemi tasarlamayı biliyorduk ama beynin nasıl tasarlandığı konusunda hiçbir fikrimiz yoktu. Kulağımızın dibinde vızıldayıp uykumuzu kaçıran sinekleri avlamak bildiğimiz bir şeydi fakat zihnimizi meşgul eden bir düşünceden ötürü uyuyamadığımız da çoğumuz bu düşünceyi nasıl avlayacağını bilmiyordu.
Reklam
çocuklar boyama kitabı değildir onları en sevdiğin renklere boyayamazsın
Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar hırsızlığın bir çeşitlemesidir. Bir insanı öldürdüğün zaman bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"savaş onuru ortadan kaldırmaz, tam tersine barış zamanından daha fazla onur gerektirir."
özü sözü doğru olanların ortak yönü de budur: Karşısındaki kişinin de içten konuştuğunu sanırlar.
Reklam
bu son ayrılık saatinde niçin hakikati saklamalı? bu okuyamayacağın defteri ben senin için yazdım Kâmran. evet ne söyledim ne yazdımsa senin içindi. yanlış, çok yanlış iş tuttuğumu bugün artık itiraf edeceğim. ben her şeye rağmen seninle mutlu olabilirdim. evet her şeye rağmen seviliyordum, sevildiğimi de bilmiyor değildim, fakat bu bana kafi
saklamaya çalışma nafile sevda çocuk gözlerinden uyku gibi akar
mektepte bir şiir ezberletmişlerdi. insan yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, hep birinin gönlümüzden kopup ayrılması bir ayrı sızı uyandırırmış. bunu yazan şair ne kadar haklıymış
sende ben imkansızlığı seviyorum fakat asla ümitsizliği değil
Reklam
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya. Ona sorarsanız "Lafı bile olmaz, mikroskobik bir zaman." Bana sorarsanız "On senesi ömrümün."
Ve bu dünyada, bu zulüm senin sayende. Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin -demeğe dilim varmıyor ama- kabahatın çoğu senin, canım kardeşim.
Sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayale. Halbuki sen orda, şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle Ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin gerçekten var Ve asi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki dokunamıyorum bile...
Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak, bu kadar mavi, bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben bahtiyarım...
En güzel deniz henüz gidilmemiş olandır. En güzel çocuk henüz büyümedi. En güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız Ve sana söylemek istediğim en güzel söz henüz söylememiş olduğum sözdür.
156 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.