“Toynak sesi duyduğunuzda gözünüz at arar ama zebraları yok sayamazsınız."
Karanlık Sular beni çok yordu.
Çok fazla karakter , çok gereksiz anlatıcı kafamı iyice karıştırdı.
İlk 100 sayfa özellikle çok kafa ve göz yorucuydu.
Çoğu yerde hikayeden koptum ve sürekli geriye dönerek bu kim, bu kiminle alakalı diye baktım.
Okumaya devam edince karakterleri yavaş yavaş tanımaya başladım.
Roman Beckford kasabasında Ölüm Göleti diye efsaneleşmiş, bir nehirde ölü bir kadının bulunması ile başlıyor.
Tüm olaylar bu gölet etrafında gelişiyor.
Çok anlatıcı ile okuyucunun kafasını karıştırmış yazar...
Kim kimmiş, kim kime ne yapmış derken, roman bitiverdi, ben de kendimi öyle boşluğa bakarken buluverdim:))
Sonu bence olmamıştı.
Yazar bence tam da bunu istemiş. Ve
amacına ulaşmış.
Kitabı okuyanlar ne demek istediğimi anlamıştır.